0.9

747 54 3
                                    

Selam. Nabersiniz gençlik?

Oy istiyorum. Teşekkürler🫶

Aradan geçen iki haftada nikahımızı kıymıştık. Bu sırada da Ali rahat durmayıp dava açmıştı. Henüz doğmayan bebeklerim için velayet davası. Doğar doğmaz yürürlüğe girecekti. Bebekler zaten küçük olduğu için benden alma ihtimali çok azdı. Azdı. Ama ihtimal vardı.
"Uyan bakalım uykucu."

Talha'nın yanağına öpücük kondurdum.
"Uyansana Talha!"

Dakikalardır uyandırmaya çalışıyordum. Aslında uyanmıştı ama bilerek uyanmamış gibi davranıyordu.
"Ah!"

Hızla doğruldu.
"Ne oldu? İyi misin Gizay?"
"Biliyordum uyumadığını."

Yanağına öpücük kondurup ayaklandım. Ona döndüğümde gözlerindeki kırgınlık bariz belliydi.
"Bunun için onları kullanmana gerek var mıydı Gizay?"
"Ne diyorsun Talha? Basit bir şakaydı."
"Şakaydı öyle mi?"
"Evet."
"Tamam."

Tişörtünü üstüne geçirip yanımda yürüyüp gitti.
"Kahvaltı sofrası hazır."
"Yemeyeceğim. Eve geçip birkaç parça eşya alıp ofise gideceğim. Gelmem bu gece."
"Ne?"
"İş için Bodrum'a gitmem lazım."
"Bunu bana şimdi mi söylüyorsun?"
"Aklımdan çıkmış."
"Sağ ol ya.'

Yanından çekilip salona geçtim. Kocaman olan karnım yüzünden zar zor koltuğa oturdum. Gözlerim dolarken yukarı bakıp yaşları göndermeye çalıştım. Kötü bir şey yaptığımı düşünmüyordum.

Elini yüzünü yıkayıp salona indi. Benim bağdaş yapıp ona dik dik bakmama gülümseyip yanıma geldi.
"Şaka öyle değil böyle olur Gizay. Seni bu hâlde bırakıp nereye gidiyormuşum?"
"Eşek herif."

Ayağa kalkıp gidecekken kolumdan yakalayıp kucağına çekti. Sırtımı koltuğa bırakıp yükünü vermeden üstümdeki yerini aldı.
"Bir daha söylesene."
"Eşek herif."
"Hiç sevmem hakaret. Ceza ister misin?"
"Acı biber gibi mi?"
"Gaddar mıyım ben?"
"Değil misin?"
"Öyle miyim Gizay?"
"Değilsin."

Dudakları dudaklarımın üstündeki yerini alırken gülümseyerek ona karşılık verdim. Dudakları dudaklarımdan kaya kaya boynuma gelince kahkaha attım. Huylandığımı bilerek yapıyordu.
"Ha şöyle be kızım. Gül biraz."

Ellerimi boynuna dolayıp tekrar dudaklarını dudaklarımın hedefi yaptım. Hormonlardan mıdır bilmem sürekli Talha'ya bir yiyecekmiş gözüyle bakıyordum.
"Gizay. Duralım. Olur mu?"
"Tamam."

Üstümden kalkıp derin nefes aldı. Onu da anlıyordum. İleriye gidecek herhangi bir davranışın bebeklere zarar vereceğini düşünüyordu. Diken üstündeydi. O evde yokken çıkmamı istemiyordu. Kapıyı kilitlememi istiyordu. Ali'nin ne kadar ileri gideceğini benden iyi biliyordu.

Yemeğimizi yedikten sonra Talha giyinip çıkmıştı. Ben de aynen onun dediği gibi kapıları camları kilitleyip salonda oturmaya başlamıştım. Bugün temizlik yapmak istiyordum ama yorgundum da. Hiçbir şey yapmayıp sadece yatsam bile yoruluyordum. En ufak hareketim benim için zulümdü. Nefes alırken bile zorlanıyordum.

Kalan aylarımı oturarak geçirecek değildim. Kalkıp temizliğimi yapmam gerekiyordu. Odalarını yapıyorduk. Oraların da temizlenmesi gerekiyordu. Aslında bir abla tutmayı düşünüyordum. Ama güvenemiyordum. Günümüz insanları, insanlık değil, para tercih ediyorlardı. Para denince akla gelen ilk isim.

SEVMEKWhere stories live. Discover now