1.1

846 71 33
                                    

Selam. Nabersiniz asktanetoskolarim?

Sınır koyuyorum ne yazık ki. Doldurmayacaksınız ama neyse.

25 oy 20 yorum

Saçlarıma birkaç damla daha serum uyguladıktan sonra krem sürüp kurutma makinesine uzandım. Talha pür dikkat beni izliyordu. Saçlarımı kurutup ona döndüm. Bacaklarını iki yana açmış, kollarını geriye yaslayarak bana bakıyordu. Arkadaki kolunun birini bacağına vurarak beni oraya çağırdı. Sessizce adımladım. Bacağına oturup yükümü vermemeye çalıştım. Hayatım boyunca görmediğim kiloyu görüyordum artık tartıda.

68.

Hamile kalmadan önce 50 kiloydum. 7,5 aylık süreçte 18 kilo almıştım. Çevremdeki herkes bunu sorun etmemem gerektiğini, doğumdan sonra o kiloları verebileceğimi söylüyordu. Ama ya bu fazla kiloları veremezsem ne olacaktı? Böyle mi kalacaktım? Bu kiloda?
"Ne geçiyor acaba yine o güzel kafandan?"

Ona dönüp gülümsedim.
"Kilo."
"Takma kafana bu kadar güzelim. Doğumdan sonra zaten büyük çoğunluğunu vermiş olacaksın, sonrasında da düzgün bir yeme programı, egzersiz falan derken dert ettiğin hiçbir şey kalmaz."
"İkiz doğumlarda sezeryan ihtimali yüksekmiş. Ya sezeryan göbeğim kalırsa?"
"Yerim."

Gülüp omzuna vurdum.
"Ciddi bir şey anlatmaya çalışıyorum Talha."

Yanağımı ısırıp geri çekildi. Kollarını tekrar geriye yaslayıp beni biraz da uzaktan izledi.
"Çok güzelsin."

Utanarak olduğum yerde kıpırdandım.
"Haydi bakalım. Şirkete gidelim artık."
"Kıyafet seçmeme yardım et."

Ayağa kalkıp benim eşyalarımın olduğu tarafa ilerledi. Dolabı açıp biraz göz gezdirdikten sonra tayt ve bol bir yün kazak çıkardı.
"Rahat edersin."

Başımı sallayıp onu odanın dışına itekledim.
"Azıcık görseydim."
"I-ıh."
"Minicik."
"Hayır Talha. Git haydi."

Yenilmişlikle merdivenlerden aşağıya inmeye başladı. Önce fitilli taytı giyip sonrasında üstüne beyaz yün kazağımı giydim. Siyah şişme montumu da alıp aşağıya indim. Hava soğuktu ama Talha doğru tayt seçimi yaparak bana kapkalın bir tayt seçmişti.

Kapıya ilerlememle onu gördüm. Kaşlarını çatmış, derin bir ciddiyetle telefona bakıyordu.
"Ne oluyor?"
"Ali'nin metresi. Doğum yapmış. Her yer onu yazıyor."
"Biliyorum."
"Nerden biliyorsun?"
"O gece hastanede gördüm onu. Bağırıyordu. Ali yoktu yanında."
"Ali hâlâ mesaj atıyor mu sana?"
"Ara sıra. Evi gözetliyor, bir gözü sürekli üstümüzde."

Derin bir nefes alıp başını salladı. Eğilip bana botumu giydirirken konuştu.
"Öyle."
"Çocuklara bir şey olmayacak."
diye mırıldandım kendi kendime.
"Olmayacak güzelim. Endişelenme."

Doğrulmadan önce bağcıklarımın açılıp açılmayacağını tekrar kontrol etti.

Ayağa kalktığında elini uzatıp tutmamı bekledi. Tutmadan önce onu süzdüm. Takım elbiseyle ne kadar iştah kabartıcı göründüğünün farkında mıydı?
"Ne bakıyorsun öyle?"
"Gel yaklaş bir şey diyeceğim."
"Kızım söylesene. Kim duyacak sanki?"
"Ya yaklaşsana Talha."

Bana yaklaşıp kulağını bana çevirdi. Elimi kafasının diğer yanına bastırıp onu kendime çekip yanağına öpücük kondurdum.
"Desene şöyle."

SEVMEKWhere stories live. Discover now