* 7 *

5.2K 95 15
                                    

Fatih elimi tutarken, sakinleşmek için bir şeyler yapmalıydım yoksa amcam işkillenebilirdi. Hmm... Fatih'i bir kız olarak düşünebilir ve heyecanımı dindirebilirdim. Bir kız için fazla yakışıklıydı gerçi ve ekmeği kesebilecek kadar keskin yüz hatları vardı ama... Her neyse farzedeyim ki o bir kızdı. O bir kız, kız, kız kız, kız, kız...

"Partiye beraber mi gideceksiniz?" diye sordu amcam.

"Kız- Ay! Efendim?"

"Evet," diyerek imdadıma yetişti Fatih. "Ece ile beraber gitmek isteriz Selim amca, eğer mahsuru yoksa."

"Mahsur mu? Güzelce eğlenenin bakalım. Hayatınızı yaşayın gençler, aşkınızı yaşayın."

Tövbe tövbe... Bi partide çılgınca yiyişin demediği kalmıştı amcamın... Bu ne genişlikti yahu!

"Şarjım azaldı amcacım. Kapamalıyım," dedim ve görüşmeyi sonlandırdım.

Fatih'in elinin altındaki elimi hızlıca çekip, elimi bacağımın üzerine kondurdum.

"Vur deyince öldürdün Fatih! Samimi davranmanı istemiştim ama sarmaş dolaş olmak da ne yahu?"

"Sen istedin diye yaptım Ece. Yoksa tipim değilsin zaten."

"Tipin değilim?

"Değilsin."

"Tipi değilmişim... Ne tür tip ilginizi çeker acaba beyefendi?" diye sordum alaycı bir tavırla.

"Sporcu, yani kas kütlesi yüksek olan kızlar, Ece."

"Kütle demek... Dana mesela? Kocaman kütlesi var danaların malum. Çiftlikte bildiğim Sarıkız var. Onu sana yapayım. Etinden, sütünden faydalan."

"Kaslı derken insanın kaslısını kastediyorum."

Gözlerimi kısıp, "Sana kası gösteririm ben," dedim. Olanca gücümle onun omuzuna yumruğumu geçirdim. Ula ula! Fatih'in omuzunu ıskalayıp da kapıya filan mı vurmuştum ben? Of elim acımıştı resmen! Omuzu çok sertti.

"Omuzumdaki kepeklerimi silmen bittiyse şimdi de gerçek bir yumruk vur hadi." dedi Fatih dudaklarının yukarı kıvrılmaması için çabalarken.

"Gıcık... Bu arada bilgin olsun, sen de benim tipim değilsin zaten, Fatih."

"Senin tipin nasıl ki o zaman? Yakışıklı olmayan erkekler mi yoksa?"

"Hayır bay kendini beğenmiş. Ben şey severim... tip olarak şey... Ne yalan söyleyeyim benim bir tipim yok. Ama olsa bile o sen olmazdın zaten." Hayatımda kimseyle çıkmamıştım bile. Flört ve fingirdeşmeler dinimize uymadığı için, bana da uymazdı. Benim tipim evleneceğim erkekti. "Neyse ben üzerimdeki elbiseyi çıkarayım. Bu fena değildi ama birkaç giysi daha deneriz belki."

Giyinme kabinlerine doğru adımlamaya başladığımda, bir şeye basıp dengemi kaybederek, bir anda kendimi yerde buldum. Duyduğum cırt sesine bakılırsa düşerken elbisemin bir yeri hafifçe yırtılmış olabilirdi. "Ah!" diye inledim. "Hangi düşüncesiz müşteri bu ayakkabıları denedikten sonra yerde bırakıp gitti? İnsan yerine kaldırır veya kenara filan koyar."

"Benim gibi şekerpare kalpli bir erkeğe laf edince, Allah çarptı ve düştün bak. İyi misin Ece?"

"Karizmam dışında bir yerim incinmedi çok şükür, şekerpare.... En sevdiğim tatlıdır bu arada, biliyor musun!"

"Hmm... Ben çilekli magnolia severim." Fatih nazikçe koluma girip beni doğrulturken, düştüğümde toz bulaşan elbisemi elimle silkeledim. "Elbiseden yırtılma sesi geldi. Buna ben yol açtığıma göre artık bu elbiseyi almak zorundayım. Çünkü çaktırmadan rafına geri koyarsam kul hakkı olur."

SİYAH GÜL (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin