*kırk dört

4.7K 470 172
                                    

"erken gelmişsiniz?"

Bora'nın Kaan ve Pamir'e yönelttiği soru ile güldüler aynı anda. "ya da senin sevgilin geç kaldı," diyerek cevap verdi Pamir.

Bora tek kaşını kaldırırken sevgilisini savunmak istedi ancak bir şey bulamadı. içeri geçen gençlerin arkasından ilerlerken, "uyuyakaldı kesin," dedi. Pamir ve Kaan salona geçip koltuklara kuruldular o sırada. "ben bi' Eray'ı arayayım," dedi Bora ve gençleri salonda yalnız bıraktı.

Pamir, Kaan ile yalnız kaldığı için gerilirken etrafı incelemeye çalıştı. ancak tek gerilen Pamir de değildi. Kaan da sıkıntı ile elleriyle oynamaya başladı.

Pamir, Lale olayını öğrenmek için yanıp tutuşurken; Kaan da bu konunun açılmaması için yanıp tutuşuyordu. ikili birbirine o kadar zıttı ki bazı konularda, diğerleri kavga çıkmaması için elinden geleni yapıyordu. aralarında garip bir etkileşim vardı; Pamir Kaan'ı kızdırmaktan zevk alıyordu ancak Kaan bazı anlarda Pamir'in söylediklerine katlanamıyordu, iyi veya kötü.

sessizliğe hakim olan salonda Pamir iyice sıkılarak ofladı. "neden anlatamıyorsun Lale'yi?" dedi en sonunda.

Kaan'ın bakışları Pamir'e döndüğünde tek kaşını kaldırdı. "neden anlatayım sana? en yakın arkadaşım mısın?" diyerek sert bir tepki verdi. Pamir ondan böyle bir cevap beklemediği için şaşırdı birkaç saniyeliğine. kısık gözlerle gence bakıp, "flörtünün arkadaşını bana ayarlayacak kadar yakın görüyorsun ama," dedi karşılık olarak.

Kaan aldığı cevap ile Pamir'in haklı olduğunu fark etti ve kendinisine saydırmak istedi. "senin de flörtün pek uzun sürmedi," dedi köşeye sıkıştığını anlayarak.

salonu Pamir'in keyifli kahkahası doldurduğunda Kaan o sese kapılıp gitmemek için mücadele etti kısa süreliğine.

"ve ben anlattım sana bu konuyu," dedi Pamir ve kollarını önünde birleştirdi. Kaan hızlıca onu süzdüğünde dudaklarını ıslattı diliyle. "sen anlattın diye ben de mi anlatmak zorundayım, Pamir?" dedi ve gözlerini kaçırdı. Pamir bunu fark etmesiyle daha da keyiflendi. "belki sana yardımcı olurum, belli mi olur? hadi anlat artık," diyerek son kez direndi.

bu kez Kaan oldukça net bir ifadeyle, "hayır," dedi. içinden ise, bitirmemin sebebi zaten sensin diye geçirdi ve ofladı.

Pamir omuzlarını düşürüp başka yöne baktığında Kaan da ona kaçamak bir bakış attı.

aslında kafası oldukça karışıktı bu konuda. Pamir'e aşık değildi; ancak onu düşünmeden de edemiyordu. öyle ki, Pamir'i düşünmekten Lale'yle ilgilenemiyordu. komik bir şey gördüğünde Pamir'e göstermek, onunla gülmek istiyordu. sinirleneceği bir konu olduğunda, Pamir'e anlatmak ve beraber sayıp sövmek istiyordu.

tüm bunlar olurken de artık Lale ile olamayacağını idrak ederek bitirmek istedi. aklını Lale'den çok Pamir kurcalarken başkasıyla olmak ona etik gelmiyordu.

odaya tekrar sessizlik sahip olurken Kaan cebinden telefonunu çıkardı ve WhatsApp'a girdi. bunu gören Pamir ise yüzüne kocaman bir sırıtış ekledi. ani bir hareketle Kaan'ın telefonunu yakalayıp ayağa kalktığında, Kaan şaşkınca önündeki gence baktı.

kısa süreliği şoku atlatıp, "ne yapıyorsun lan?" diye sordu ve o da ayaklandı.

Pamir omuz silkti. "ya anlatırsın ya da telefonun bende kalır." elbette Kaan'ın mesajlarını okumayacaktı; kendisine yapılmasını istemediği hiçbir şeyi yapmazdı. sadece Kaan'ı anlatması için zorlamak istiyordu.

aslında Pamir de bilmiyordu niye bu konuda bu kadar direndiğini. sadece birkaç gün öncesine kadar mutlu olduğu kişi ile ne diye birden bitirdiğini anlayamamıştı.

"Pamir o telefonu vereceksin," dedi Kaan sinirle. Pamir elindeki telefonu iyice havaya kaldırdı ve "öyle mi? o zaman alsana," dedi meydan okurcasına. Kaan burnundan soludu ve telefonuna uzanmaya çalıştı ancak başaramadı. aralarında fazla boy farkı olmamasına rağmen karşısındaki gencin kolları fazla uzundu.

"ulan ver şunu!"

Pamir'in yüzündeki keyifli ifade git gide büyürken, "al işte oğlum, bir şey yapmıyorum ki," dedi.

kafasını biraz eğip Kaan ile tam olarak yüz yüze geldiklerinde gerildi Kaan. yutkunup karşındaki gencin gözlerine baktı doğrudan. ikili arasında yoğun bir bakışma geçerken yüzleri de oldukça yakındı.

Pamir hiç çekinmeden gözlerini Kaan'ın dudaklarına indirdiğinde, Kaan'ın kalbi küt küt atmaya başladı. aralarında dolaşan elektrik ne zaman çarpacağını söylemediği gibi, ne olacağını da söylemiyordu. Kaan inatla gözlerini Pamir'in gözlerinde tutarken pes etmek üzereydi.

oldukça kısa bir anlığına Pamir'in dudaklarına indirdi bakışlarını. yakından daha güzel gelen dudaklar ile kendine hakim olmakta zorlandı iyice. içindeki öpme hissini bastırmaya çalışırken, "telefon," diye hatırlattı.

iki taraf için de yoğun sayılan bakışma, Kaan'ın sesi ile bölündü ve ikili kendine geldi.

Pamir hemen kendini toparlayıp kısık gözlerle baktı önündeki gence. çatık kaşları ile gözüne sevimli gelen Kaan'ı yeterince sinirlendirdiğini anlayıp pes etti. havada tuttuğu telefonu indirip, "anlatmazsan anlatma amına koyayım," diyerek söylendi.

Kaan hızla telefonunu alırken koltuğa geçti ve "ayaklarıma kapanıp yalvaracaksan anlatırım ama?" dedi.

Pamir gözlerini devirip tekrar Kaan'ın yanına oturdu. "çok beklersin, yarram." bu kez Kaan'ın keyfi yerine gelirken nihayet Bora da geri döndü, kolunun altındaki Eray ile.

Pamir ve Kaan şaşkınca ikiliye bakarken, "ne zamandır tartışıyoruz lan biz?" diye sordu Pamir. Eray kahkaha atarken, "lan geldiğimi duymadınız mı?" diye sordu inanmazca. Kaan kafasını iki yana sallarken Bora konuştu: "yiyişmekten bizi de duymamışlar, tavşan gibiler."

Eray kıkırdayıp sevgilisinin yanağını öptü ve "bize özeniyorlar işte," deyip ikilinin karşısındaki koltuğa geçti.

Eray'ın konuşması ile Kaan bir anlığına düşündü, eğer Pamir'i öpseydi ne olurdu? karşılık verir miydi, yoksa iter miydi? öpüşme giderek büyür müydü? aklını bu tarz sorular doldururken dikkatini diğerine vermekte zorlandı.

****

hikaye 100k olmus bayilicam 🥺🩷✨️

bu bolumu birkac gun once yazmistim ama iyi denk geldi 100k ozel gibi wkdjwkdndkqk

INS BI TIK TWTMIN ETMISTIR SIZI YAVAS YAVAS ACILICAZ

eski sevgililerim [bxb]Where stories live. Discover now