Carl Grimes

738 25 12
                                    

Uyarı: Smut.

Kitap Carl ağırlıklı olacak bir de yazdıklarımı yargılayıp eleştirmezseniz iyi olur. Toksik bir okuyucu kitlesi istemiyorum ve senaryo dışına çıkmak aşırı normal sonuçta hayran kurgu kitabı, diğer tatlis insanlara iyi okumalar<3

 Toksik bir okuyucu kitlesi istemiyorum ve senaryo dışına çıkmak aşırı normal sonuçta hayran kurgu kitabı, diğer tatlis insanlara iyi okumalar<3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Carl ve sen yakındınız ama bunca yıldır umduğunuz kadar yakın değildiniz.  Kıyamet başladığından beri birlikte büyüdünüz. Carl senin en iyi arkadaşındı ve hiçbir şey bunu değiştiremezdi.  Aranızdaki ilişki kırılamaz bir şeydi.

Birkaç dakika önce Rick, Carl'la birlikte nöbet tutmanız gerektiğini söyledi. Onu bulmak için yola çıktın ama muhtemelen odasında falan olacağını biliyordun, baktığın yer orasıydı. Rick ve Judith'in de yaşadığı evinin kapısını açtın. Yatak odasına giden merdivenlerden yukarı çıkarken, duvarların diğer tarafından gelen yumuşak iniltileri duydun.

İlk başta sessiz kaldın. Carl mastürbasyon yapıyorsa sözünü kesmen kabalık olurdu.  O genç bir çocuktu, bu yüzden ondan yapması bekleniyordu. Ama yaptığı bu değildi. 

Odasının kapısı kırık, aralıktan bakıyordun ve Carl'ın önünde oturan tanıdık kahverengi saçlı bir kız görüyorsun.  Dizlerinin üzerinde, saçları atkuyruğu yapılmış. Nefesini tutmaya çalıştın, ama olmasını istediğinden daha gürültülüydün.

Kız, kolunda beyaz sıvıyı biraz silerek, "Carl? Bunu duydun mu?" Ona sorar.  Yukarı bakar ve gözlerinizin içine bakar.  Artık orada olduğunuzu biliyor, az önce neler olduğunu izlediğinizi biliyor. Hareket etmeye, uzaklaşmaya çalıştın ama donup kaldın  Bakışlarını kaçırmadı, sadece seninle göz teması kurdu. Sende alayla gözlerini devirdin ve kapının koluna yaslanıp yüzündeki alaycı ifade ile izlemeye başladın. Fakat içinde bir orman yanıyordu.

"Hayır, sadece bir şeyler duyuyorsun. Devam et lütfen." Neredeyse ona yalvardı.  Güldü ve tekrar emmeye başladı. Senden uzağa bakacağını düşündün, ama yapmadı. Başka bir kız tarafından emilirken bile hâlâ sana bakıyordu.

"Siktir.. tam orada.. Tekrar boşalacağım ..." bunu yaparken gözlerinizin içine bakarak alçak sesle inledi. Kıskanmadan edemedin, ne yaptığını biliyordu. Birbirinize asla cinsel bir şey yapmamış olsanız da,gerilim hâlâ oradaydı. Cinsel şakalar, flörtler ama temelde zararsızdı.

Birinin merdivenlerden çıktığını duyduktan sonra Carl'la göz temasını kestin. Arkanı döndün, Rick'le yüz yüze geldin. Sana merakla baktı.

"Sana Carl'ı getirmeni söylediğimi sanıyordum. Neden siz lanet çocuklar söylediğim tek kelimeyi dinlemiyorsunuz?"  Rick ofladı. Rick'in, Carl ve kızın üzerine yürümesini istemedin, bu yüzden Rick'in önünde durdun.

"Tam onu yakalamak üzereydim, üzgünüm. Carol beni durdurdu. Çok konuşuyor... Carol'u bilirsin."  Yalan söyledin. Rick seni uzaklaşmaya karar verdi. Carl'ın duyup duymadığını düşünerek içini çekersin.  kapıyı çalmalısın.

"Enid, bence bunu başka zaman yapmalıyız. Yapacak işlerim var." Carl'ın kapıdan dediğini duydun. Aşağı inip onun çıkmasını beklemeyi ve bu hiç olmamış gibi davranmayı seçtin.

******

Carl birkaç dakika sonra saçları dağılmış ve kemeri yarıya kadar açılmış halde aşağı indi. Bunu bilerek yaptı. Kendini düzeltmek için zamanı vardı, yapmamayı seçti. Kendi kendine "Enid nerede?" diye düşündün.

"Rick biraz nöbet tutmamız gerektiğini söyledi."  Kendini toparlayacak kadar kendine güvenin vardı. "Ah, neden beni almaya gelmedin? Meşgul değildim."  Carl yanıtladı.

Biraz sinirlenmiş hissederek alay ettin.  "Kulağa öyle geliyordu." Carl gülerek başını salladı.  "Kıskandın mı Y/N? Kıskanıyorsan bana söyleyebilirsin ama en azından bunu yüksek sesle söyleyecek kadar cesaretin olsun."

Bu ukala sözle ondan uzaklaştın ve yürümeye başladın. Seni yakından takip etti.

Sen ve Carl ormanda nöbet tutmak için bir yer buldunuz. Sana son söylediğinden beri tek kelime konuşmamıştı.

Size yakın yürüdü, pazenini üzerinize geçirdi. "Üşümüş görünüyorsun."  Flanelini üzerinden attın. "Ben değilim." Tükürdün.  Sana kızgın ağırlaşmış gözlerle baktı.  "Ne?"  Dedin.  Hiçbir şey söylemedi, seni yakındaki bir ağaca doğru itti. Ağaca yaslanıp hafif bir inilti çıkardın.

"Neydi o?"  Yüzünde bir gülümseme oluşurken sordu. Utanmıştın, ağzından böyle bir şeyin kaçmasına nasıl izin verirsin?  Bakışlarını kaçırmaya, ayaklarına bakmaya çalıştın ama o parmağıyla çeneni kaldırdı. Onunla bir kez daha göz teması kurmaya zorlanmak.

"Hiçbir şey. Unut gitsin Carl."  Dedin. Başını olumsuz anlamda salladı. "Sikimi emdirirken beni gördün. Daha sonra kendine dokundun mu, Y/N?"  Sesinde hafif bir açlıkla sordu. Konuşurken sesi boynunda titredi.  "Senin fahişe olduğunu söylemek istemedim. Kötü Carl'ım."  Sorusunu görmezden gelerek cevap verdin.

Konuşmadan önce etrafta kimsenin olmadığından emin olmak için etrafına bakındı. "Kendin olmasını ister miydin?" nasıl yanıt vereceğini bilemedin. Kemerini çözmeye başladı ve pantolonunun bileklerine kadar inmesine izin verdi.  "Artık şansın var. Beni boşalt. İstediğin bu değilmiş gibi davranma. Ben kurtulmaya çalışırken bana bakma..." diye fısıldadı kulağına.

O kadar ıslaktın ki, onun sesi bile altında titremene neden oldu. Senden önemli ölçüde daha uzundu, bu da seni ona daha da çekici kılıyordu. "Neden Enid'e sormuyorsun?" Carl seni heyecandan titreyerek bırakarak pantolonunun düğmelerini açmaya başladı. "Enid'in beni boşaltmasını isteseydim, ondan buraya gelmesini isterdim. Ama şu anda sana soruyorum."

Daha sonra ne yapacağından emin olmadan onun gözlerinin içine baktın.  Sen daha bir şey yapamadan ya da söyleyemeden Carl dudaklarını seninkilerin üzerine koydu ve seni tutkuyla öptü.  Gömleğinden çekiştirip onu kendine çektin, böylece ikiniz arasında boşluk kalmadı. Sert aletinin boxerının içinden kasıklarına sürtündüğünü hissettin.  Durdu, dudakları seninkilerden ayrıldı.  "Bebeğim, bana ne yaptığını biliyorsun. Dizlerinin üstüne çökmen için sana yalvarıyorum."  Boynuna doğru inledi.

Penisinin tamamını ağzına sokmak için can atarak boxerını indirdin. Ağzını aletinin üzerine koyarsın. Saçlarını çekiştirirken ağzından hafif iniltiler çıktı. "Enid beni asla bu kadar iyi hissettiremezdi. Sadece sen bebeğim."  İnledi. Bunu söylemesi seni her yerine boşalması için daha da kararlı yaptı.

Daha sert emdin ve dilinin ucuyla oynadın.  Bu onu çılgına çevirdi, inlemeleri susturması gereken ama bir türlü yapamadığı çığlıklara dönüştü. Bir an konuşmak için emmeyi bıraktın, ama o başını kabaca geri itti. "Lütfen. Durma, kimsenin bizi duyması umrumda değil. Y/N boşaltmak üzereyim."

Başını aşağı yukarı sallayarak daha hızlı emdin ve onun ellerini titrettin. Saçını kavrayışı, elleri iki yanına gelene kadar gitgide zayıflamaya başladı.  "S-siktir.. Boşalıyorum.." diye inledi. Fiziksel olarak daha fazla dayanamayana kadar emmeye devam ettin. Saçını aletinden çekti ve kafanı kendi hizasına getirdi. Titriyordu.  Kafasını boynuna gömdü ve her an yere düşecekmiş gibi sana tutundu.

Konuşmadan önce sana masum bir öpücük verdi.  "Bunu daha sık yapmalıyız."

TWD/ IMAGINE Where stories live. Discover now