Enid Rhee

269 6 2
                                    

(Dizi boyunce en kıskandığım karakter😔)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Dizi boyunce en kıskandığım karakter😔)

💕

Kıyametten önce ölen değer verdiğin kişi annendi. Bir gün sana yapması gereken 'yetişkin' işleri olduğunu ve büyükannenin sana bakıcılık yapacağını söyledi, bunun onu son görüşün olduğunu bilmiyordun.

Çocukken, büyükannenin yanına hızla taşındın. Annenin sözleriyle "Baban uzun ve huzurlu bir tatilde."  Artık bunun ne anlama geldiğini biliyordun.

Sıradaki, amcan Aiden'dı. Sana onu kurtarmaya çalıştıkları söylendi ama bu çok karmaşıktı. Sonunda bir aylağa yemek oldu.

Çok geçmeden büyükbaban geldi. İzledin.  Pete'in bir katanayla boğazını kesmesini izledin. Onun çaresizce kanamayı durdurmaya çalışmasını izledin. Faydası yoktu, ölmüştü. Büyükannen onu kucağına alırken gözlerini kocaman açıp ona baktın.

Ağlamamaya çalıştın, bu yüzden eve koştun. Daha eve girmeden yumuşak bir el kolunu tuttu. Kafanı hızla çevirdin, Enid'i gördün. Alexandria'da bir gençti, buraya ilk geldiğinde ona çok yardımcı oldun.  Omzunda ağlamanı umursamadan sana sarıldı.

Bu olaydan sonra onunla yakınlaştın.  Kalbindeki boş bir yeri doldurdu. Ama sonra en kötü ölüm oldu. Büyükannen ısırıldı ve bu bir işkenceydi. Anneni kaybettiğinden beri hayatındaki en yakın kişi büyükannendi. O senin için her şeydi, bu dünyanın o kadar da kötü görünmemesini sağlamıştı.

Yani şimdi kapı kilitliyken odanda kaldın.  Amcan Spencer seninle ne zaman konuşmaya çalışsa ona gitmesi için bağırırdın. Onu görmek ve daha sonra kaybetmek istemiyordun. Bunun tekrar olmasını istemezdin ama kabul etmeliydin, bu oda sıkıcıydı. Yani duvarların dışına gizlice çıkmaya karar verdin.

Yürürken arkanda bir çıtırtı duydun.  Arkanı döndün ve Enid'i gördün.  "Burada olmamalısın." dedi sana. Onun sözlerini görmezden geldin ve temiz bir yere oturdun. "Cidden, bu tehlikeli." dedi. 

"O zaman git." diye sessizce mırıldandın.  "Vay canına, sesinin nasıl olduğunu unutmuşum." diye gülümsedi. Ona baktın, güzel yüzünü epeydir görmemiştin.

"Hadi gülümse benim için" diyor mutlu bir ses tonuyla biraz daha yaklaşıp ormanlık alanda yanına oturuyor.  "Enid dur." diye fısıldadın, o saçınla oynarken.  "Neden?"  kaşlarını çatarak sordu.

"Çünkü her şey yolundaymış gibi davranıyorsun ama değil! Şimdi başına kötü bir şey gelmeden Alexandria'ya geri dön!"  sitem ettin ve ayağa kalktın.

"Benim başıma kötü bir şey gelmeye-"

"Bunu şimdi söylüyorsun ama aylaklar seni yiyip bitirene kadar bekle!" diye bağırdın dudağını ısırmadan önce, sözlerin seni bile korkutmuştu. "Ben-ben seni kaybetmeyi göze alamam."

"Artık kaybetmeyeceksın, tamam mı? Kötü şeyler ancak biz izin verirsek olur. Biz iyi olacağız." sen onu kucaklamadan önce yüzünü okşadı. Siz birbirinize sarılırken o sessiz kaldı. Elini senin parmaklarına dolayarak "Hadi birlikte geri dönelim." dedi.

O gece Enid'in evine gittin. Maggie gülümseyerek kapıyı açtı. "Her şey yolunda mı?"  diye sordu, o bile seni aylardır görmedi. "Evet, Enid burada mı?"  geri gülümsedin.
"Yukarıda."  diye işaret etti. Enid'in odasına gittin ve onun çizgi roman okuduğunu gördün.

"Hey!" yatağın ucuna oturdun "daha önce söylediğin gibi, kötü şeyler ancak izin verirsek olur, bütün gün bunu düşündüm."

"Artık sana yaklaşmaktan korkmuyorum çünkü seni kaybetmeyeceğim" diye ekledin.  Çizgi romanını bıraktı ve sana yaklaştı.  "Ve bende seni kaybetmeyeceğim, çünkü seni seviyorum." dedi gülümseyerek.

"Ha?" diye sordun, sözlerine şaşırmıştın.  "Hiçbir şey." sevimli gülümsemesi soldu.  "Hayır, beni seviyor musun?"  kolunu hafifçe iterken onunla dalga geçtin.  Yanakları pembe bir ton aldı.  "Pekala Enid, sonunda benim de seni sevdiğim gerçeğini kabul edebilirim."

TWD/ IMAGINE Where stories live. Discover now