Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Romantizm kulübü oynayan vadsa bana yazabilie mi ya bir seyler sorucam)
💕
Altındaki aylakları gözlemleyerek parmaklığa yaslandın. Kırmızı ve kuru gözlerin dinlenmen gerektiğinin bir işaretiydi ama elinden geldiğince uzun süre ayakta kalmak istiyordun. Sığınakta senin gözetimin altında kötü bir şey olursa kendini affedemezdin. Özellikle de burada kalmak için Rick'le tartıştığın için.
Daryl artık burada olmak istemediğini kabul ettikten sonra onun yerini almayı teklif ettin. Rick, Hilltop'a ait olduğun konusunda ısrar ederek fikrini onaylamadı. Bu sadece geçiciydi ve ona defalarca söylediğin şey, kendin kadar Kurtarıcılarla da başa çıkabileceğindi. Rick hâlâ bunun iyi bir fikir olduğuna ikna olmamıştı ama seni durduramadı.
İkiniz çok yakın ama romantik olmayan bir ilişki paylaştığınız için Rick sana karşı aşırı korumacıydı. Aranızda aşırı miktarda flört ve dokunma olmasına ve ikinizin de birbirinizi arkadaştan daha çok sevmenize rağmen, ilişki daha ileri gitmedi. Ona onu sevdiğini söylemeye çalıştın ama nedense o iki özel kelimeyi ağzınızdan bir türlü çıkaramadın.
"Hey" bir ses seni düşüncelerinden çekip çıkardı, seni ürküttü. "Tanrım," elini kalbine koyarken nefesin kesiliyor, "Bana öyle gizlice yaklaşma."
"Benim hatam," Kurtarıcı Justin, sana yaklaşırken hafifçe kıkırdadı. "Sadece arkadaşa ihtiyacın olduğunu düşündüm." sana uzatmadan önce elindeki kahverengi bardağı fark ettin. Sığınağı denetlerken içki içmenin berbat bir fikir olduğunu bile bile. "Yapamam." teklifini geri çevirdin. "Sen bilirsin." diye mırıldandı likörü yutmadan önce. "Ama," diye ekledi "yine de biraz eşlik edebilirsin."
Daha beş dakika bile geçmeden, onun aptalca şakalarından birine sahte gülüyordun. Sözlerine zar zor dikkat ediyordun ama az önce söylediği bir şey dikkatini çekti. "Biliyor musun, buradaki en çekici kadın sensin." gözleri senin vücudunu inceledi.
"Teşekkürler." diye mırıldandın, açıkça rahatsız olsun. Gözlerini sana sabitlediğini hissettin, bu da vücudunda dolaşan sinirlere yardımcı olmadı. Gözlerini ona çevirdin, yüzünün sana yaklaştığını fark ettin. "Justin." yumuşak bir sesle konuştun, o ise ellerini senin beline koydu, hareketlerinin daha fazla ilerlemesini istemiyordun.
"O benim." diyen tanıdık bir ses ikinizi de ürküterek Justin'in geri adım atmasına neden oldu. "Rick Grimes." diye mırıldandı Justin, "Ne hoş bir sürpriz." Rick, hızlı adımlarla ona doğru yürümeden önce öfkeli gözlerini Justin'inkilere kilitledi. "Dinle pislik, bir daha pis ellerini ona sürme, yoksa bunun dokunacağın son şey olduğundan emin olurum." diye sertçe konuştu Rick, sesinde öfke vardı. Seninle konuşmuyordu bile, ifadesi tüylerini diken diken etti. Rick Grimes'ın böyle bir etkisi vardı.
"Bu bir tehdit mi, Rick Grimes?" Justin sorular soruyor, sesi biraz alınmış gibi. "Hayır." Rick hafifçe kıkırdayarak başını salladı. "Bu bir söz ve ben her zaman sözlerimi tutarım."
"Şimdi defol buradan." diye öfkeyle bağırdı Rick, gözden kaybolana kadar gözlerini Justin'den ayırmadan. "Teşekkür ederim." başını eğdin ve yanaklarının ısındığını hissederek parmaklarınla oynamaya başladın. "Rica ederim" Rick'in ses tonu senin için yumuşadı ama hâlâ üzgün olduğu belliydi. "Mhm," küçük bir esneme yapmadan önce başını sallayarak mırıldanırsın. Rick elini çenenin altına koydu ve yüzünü iyice görebilmek için başını hafifçe kaldırdı. Hayran olduğun kristal mavisi gözleri neredeyse kan çanağına dönmüş gözlerinle karşılaştı. "Tanrım, Y/n!" diye içini çekiyor, "eve geliyorsun." Artık burada kalmak istemediğin için Rick'in seni ikna etmesine gerek yoktu.
Araba yolculuğu uzun ve sessizdi, Rick orada burada havadan sudan konuşuyordu. Sana baktığında derin bir uykuda olduğunu ve araba yolculuğu sırasında kendi kendine konuştuğunu fark ettiğinde hafifçe kıkırdadı. Seni kucağına alıp odasına götürmeden önce ne kadar huzurlu göründüğüne hayran kaldı.
Rick, soğuk vücudunu ağır yorganla örterek seni yumuşak bir şekilde yatağına yerleştirdi. "İyi geceler, Y/n." diye fısıldadı, yüzüne düşen birkaç tutam saçı iterek. Yatağa tırmandı ve uyandığında sana o iki özel kelimeyi söyleyeceğini bilerek kolunu sana gevşek bir şekilde sardı.
