29- İtiraflar günü.

22.8K 1.7K 396
                                    

Evet arkadaşlar küçük bir aksaklık sonucu bölüm gecikti.

Ama ben yılmadan yine yazdım.

Sizlerden çok özür dilerim bu kadar beklettiğim için.

İçim acıdı bölüm silinince, sinirim bozuldu...

Neyse, bu yüzden sizlerden özür diliyorum ve bu bölüm sınır koymuyorum.

Lütfen yıldıza bastıktan sonra okuyun.

Bol bol yorum bekliyorum sizlerden.

Keyifli okumalar...

" Be- Ben bir Nazlıya bakayım..." Melisa heyecandan ne dediğini bilmiyordu. Genç adamın ummadık itirafi onu dumura uğratmış, elini kolunu nereye koyacağını bilememişti. En iyisi kalkıp gitmek olduğuna karar verdi.

Salondan koşar adım ayrılan Melisa, solundan çıktığı an kendini duvara yasladı. Elini kalbine koydu. Kalbi çok hızlı atıyordu. Bu ilk aldığı iltifat değildi. Fakat duyduğu en güzel iltifat olabilirdi.

Yüzünde bir sırıtış vardı. Sırıtıyordu çünkü mutluydu, saf bir mutluluk. Hele ki dün olanlardan sonra bu Melisaya ilaç gibi gelmişti.

Anıl... Bilmiyordu, Anıl Melisaya ne yapmıştı? Ne yapmıştı ki kalbi bu denli atıyordu? Ama güzel hissediyordu. Hiç olmadığı kadar...

Adımlarını merdivenlere doğru yöneltti. Nazlının odasına geldiğinde Hazal ve Nazlı yan yana oturuyordu. Kapıyı açıp içeri girdi ve kapatmadı kapıyı. Karşısında duran ikiliye baktı tek kaşını kaldırarak. " Hani siz ikinizin işleri vardı?" Diye sordu Melisa. İkili bir birine baktı ilk önce sonra ise karşısında hiçte kızgın görünmeyen, aslında yüzünde güller açan Melisaya. Sonra ortaya bombayı Hazal attı.

" Seni Anıl abi ile yalnız bırakmak istedik."

🌿🌿🌿🌿

Anıl koşar adım kaçan kızın arkasından yüzünde kocaman bir tebessüm ile baktı. Sarı saçları ve yeşil gözleriyle adeta Anılın gözleri bayram ediyordu. Kaçık kız...

Aklı ilk tanıştığı zamanlara gitti. Resmen iki litrelik kolayı boca etmişti kızın üstüne. Pişman mıydı? Tartışılır... Çünkü bu onların ilk karşılaşmaları, onu ilk gördüğü, ona karşı ilk kez bir şey hissettiği andı.

Resmen alev almıştı o gün kızın gözleri. Ve gerçekten sinirlenince çok güzel oluyordu. Zaten güzeldi de işte... Hoşuna gidiyordu onu sinir etmek. Hem bu onların iletişim biçimiydi...

Hayatına bir çok kadın girmişti Anılın. Ama hiç sevgili olmamıştı. Kızla tanışıyor, konuşuyordu. Ama asla ilişki içerisinde olmuyor, bir arkadaş oluyordu. Bu tanıştığı kızlar için geçerli değildi tabi ki. Onlar zaten bir iki aydan sonra ilişki istiyordu.

Ama Anıl bir şeyler hissetmediği biri ile asla flört veya sevgili olmazdı. Çünkü istemiyordu. İnsan sevmediği biriyle neden ilişki yaşardı ki? Bir yerden sonra karşı cinsten olanlarla, yani kadınlarla arkadaş falan olmamamaya karar verdi. Arkadaşlık bağı kurduğu her kadın bir yerden sonra aşık oluyordu ondan sonra karşılığını almadıklarında Anıla beddua ediyordu.

Yusuf Abi ( YARI TEXTING )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin