6..

132 22 15
                                    

Kötü ile iyi arasında bir denge var derler ya hani, o denge asla olmadı. Kötüler hep ağır bastı.

Akşam olmuştu, Mitsukide evdeydi. Sabah hiç bir şey yiyemedikten sonra az da olsa yemeği yemeye çalışan İzukunun midesine bir şeyler girmişti sonunda. Yemekten kalktılar İzuku ve Mitsuki birlikte mutfağı topladılar. Sonra ise herkes odalarına dağıldı. Evde çıt çıkmadı, burası normalde Mitsuki ve Katsukinin tartışması ile dolu olurdu. Onların bağırışları eve can verirdi. Şuan ise öyle bir etken vardı ki içeride, ölünün biri evde yaşıyordu sanki.

Herkes uyumaya gittiğinde İzuku yine uyuyamadı. Bu sefer dışarı da çıkamadı hastaydı. O sevdiği ve mutlu, çocuk, hissettiği o salıncağa gidemedi. Yatağında uzandı bir süre; Her şeyin ne kadar çabuk böyle bir hâl aldığına baktı, her şeyin ne kadar çabuk darma duman olduğuna baktı. Herkesin acı çekmesinin sebebi kendisiydi, bunun farkındaydı. Bildiği tek şey buydu.

Yine geçe geç saatlerde yatağından kalktı ve mutfağa gitti. Bir bardak su doldurdu kendine yatağının yanına koyduktan sonra banyoda suratına bir su vurmak için merdivenlere döndüğünde ise rüzgarın sesi kulağına ilişti. Nereden geldiğine bakmak için arkasını döndüğünde bahçenin kapısı açıktı. Dikkatli bir biçimde açık kapının yanına gitti ve bir eliyle kapıya tutunurken kafasını uzattı.

Katsuki ellerini kavuşturmuş çitlere yaslanırken sigara içiyordu.

Bir anda baka kaldı İzuku, hızlı adımlarla Katsukinin yanına gitti elini uzattı, tam dürtüp kendine döndürecekti ki duraksadı. O kadar şeyden sonra tekrardan onu düşünmek kendine yaptığı bir yüzsüzlük olurdu. Ama hep böyleydi, onun ne yaptığındansa kendi duygularına önem verdi. Onunda değer vereceğini düşleyerek. Değer verilen şey değer kazanırdı. Kazanmalıydı.

İzukunun duyguları asla karşılık almadı. Buna rağmen İzuku kendine engel olamadı ve Katsukiyi dürtmek yerine onunla aynı duruş pozisyonu ile yanına geçti. Elindeki sigarayı ağzına götürüp bir yudum alan Katsuki yanındaki İzukuya yandan bir göz attı ve tekrar gökyüzüne çevirdi suratını. Ardından sordu, sanki aralarında hiç bir şey olmamışta arkadaşlarmış gibi.

"Neden uyumadın?"

İzuku da onunla aynı tavırda konuştu.

"Uyuyamıyorum."

Katsuki ağzındaki dumanı havaya üfledi ve bir iç çekti sonra ise konuşmayı devam ettirdi.

"Uzun zamandır uyuyamıyoruz."

İzuku bir an Katsukiye baktı o hala yukarıya bakarken, ardındansa hafifçe güldü ve konuştu.

"Sigara daha sakin olmanı sağlıyor sanırım."

Katsuki bir yudum daha aldı içine ve hemen sonra üfledi dumanı, külleri düşürmek için sigarayı hafifçe çitlere değdirdikten sonra İzukuya baktı konuşurken.

"Yada sinirli olamayacak kadar yorulmuşumdur, ne dersin?"

Tekrardan gökyüzüne döndü. İzuku da onun baktığı gökyüzüne bakmaya başladı. Kısa olsada İzuku için uzun bir süre gökyüzünü izlediler, gece geç saatlerde kimse uyanık değilken gökyüzü uyanıktı. Şehrin ışıkları sönmüşken yıldızlar parlıyordu bir çok bulutun arasından. Katsuki tekrar konuştu İzuku yıldızları incelerken.

"Hala hasta mısın?"

Bir süre sessizlik oldu sonra ise İzuku klasik bir cevap verdi fazla uzatmamak için.

"İyiyim."

Katsuki ise direk cevap verdi.

"Sabah kustun."

İzuku bir an dondu kaldı. Kafasını Katsukiye döndürdü, bu sefer o da ona bakıyordu. Yıldızlarla dolsa ona bakarken tekrar parlamayacak gözlerle, çoğu insanın söylemekte zorlanacağı bir şeyi kolayca söyledi.

"İyi olmaya çalışıyorum."

Katsuki tekrardan göz temasını bozan taraf oldu ve sigaradan bir yudum daha aldı. Yavaşça rüzgar ile süzülen bulutlara bakarken ikisininde saçları dalgalanıyordu usulca. İzuku derin bir nefes aldı ve bu sefer o tekrardan konuştu.

"Sen nasılsın?"

Sessizlik oldu. Katsuki bu soruya uzun bir süre cevap vermedi. Ağzından soluduğu dumandan sonra boştaki eliyle saçlarını karıştırdı ve konuştu.

"İyi olmaya da kötü olmaya da çok uzağım."

Bir an gözlerini yukarıdan ayırdı ve kafasını ellerine koyup iç çekti. Konuşmaya devam etti.

"Belkide ölmüşümdür."

İzuku bir an kıkırdadı. Ölümün bu kadar kolay ağıza alınacak bir kelime olması saçmalıktı. Sonra ise cevap verdi.

"Ya da psikolojin bozuktur."

Katsuki hiç kendini bozmadı, bu konuyu devam da ettirmedi. Bir yudum daha aldı ve tekrardan sigarasındaki fazla külü düşürdü aşağıya. Dumanı ağzından solurken hiç beklenmedik bir şey söyledi.

"Yada bipolarımdır."

İzuku bunu duyunca birden gülmeye başladı. Katsukiden böyle bir cümle kesinlikle beklemediği için aşırı komikti. Gülerken bir süre sonra ağzını kapadı ve gülmeye devam etti. Katsuki, İzuku fazla gülünce konuştu birden,

"Komik mi amına koduğum."

İzuku daha fazla gülmeye başladı. Karnını tutmuş kahkahalar atarken ilk defa, İlk defa Katsuki hiçte bir yabancı gibi değildi. Bunu sevmişti. Onu sevmişti ama kendisine engel olamadığı içindi. Şuan bu hareketlerini gerçekten sevmişti.

İzukunun gülüşüne baktığında bir süre onu izledi, suratını ve saçlarının inceledi. Önüne döndüğünde ise o da gülümsemeye başladı.

İzuku nefesini toplayıp gülmeyi kestiğinde eski konumunu aldı. Rahatça nefes alıp verirken gökyüzündeki bulutlar dağılmaya başlamıştı. Arkalarındaki dolunay ortaya çıktığında etraf resmen aydınlanmıştı. Ay bugün çok netti, Ay bugün çok güzeldi. İzuku ve Katsuki bir süre birlikte Ayı izlediler. Sonra ise İzukunun ağzından birden bire kelimeler döküldü.

"Bu gece ay çok güzel değil mi?"

Aya bakarken konuşmuştu. Katsuki ile birlikte baktıkları Aya bakarken. Bir süre ses çıkmadı. Ardındansa konuştu Katsuki.

"Ay seninle olmadığım her gece çok güzel."

Sigarasından tekrar bir duman aldı dumanı verirken biten sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi. Ardındansa elleri cebindeyken arkasına bakmadan İzukunun yanından ayrıldı.

İzuku yine gidişini izledi. Bu seferki acıydı, her zamankinden daha acı. Bunları söylerken hiç zorlanmamıştı Katsuki. İzuku, o her gittiğinde peşinden koşup beline sarılmak isterdi, sanki her şey bir şakaymışta o da geri sarılacakmış gibi.

Koşmadı.

Katsuki merdivenleri çıktı ve odasına ilerledi. İzukuyu geride bıraktı.

One Week   -BakuDeku-जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें