2

121 7 4
                                    

I wanna be your slave.

Selen'in Anlatımıyla;

Hayatımın en güzel dönemleriydi 17 ve 18. yaşlarım ailem sevdiklerim ve arkadaşlarım. Her zaman kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğrendim asla yıkılmamayı insanların sadece başarımda yanımda olacakların öğrendim. Çünkü başarısızlığı ve öylelerini kimse sevmezdi...

"Seleeeen! Hadi be kızım bizimkiler ağaç oldu aşağıda." diye bağıran arkadaşım Asya'ydı.

"Tamaaaamm geliyorum." deyip siyah botumu ve siyah deri ceketimi giydikten sonra odamdan çıkıp salona geçtim.

"Eee nasıl olmuşum Asya kuş?" diye sordum gülerek. Asya da ayağa kalkıp etrafımda dönerek beni bi güzel süzmüştü.

"E aferin iyi olmuşsun değişim yaramış." demesiyle güldüm. O da gülüp koltuktaki kot ceketini giyinip dış kapıya doğru ilerdi bende peşinden evden çıkıp kapıyı kilitledim. Aşağıya bizimkilerin yanına inmiştik apartmandan çıkmamızla bizimkilerle göz göze geldim siyap arabaya yaslanmış bizi bekliyorlardı. Ateş ve Ceycey (Cengiz)

Ateş "Sonunda yaa valla ağaç oldum. Hadi hadi binin." diyen Ateşle hemen arabaya bindik o da arabayı çalıştırmıştı.

"Bugün eve erken gitmek yok aman babam aradı, annem aradı, gitmem lazım, çalışmam gerek, hazırlık yapmam gerek diye bahaneler sunmak yok bu gece doya doya eğlenecez." diyen Ceycey ile gözlerimi devirdim bunları bana söylüyordu.

Klasikleşmiş bahanelerimdi...

"Bencede." diyerek Asya'da ona katıldı. "Hem annenler burada değil e zaten sınavda bitti bir aya da Antalya'ya gideceksin o yüzden bu günü doya doya geçirelim." demesiye ofladım..

"Üfff tamam yaa hem biz nereye gidiyoruz." diye sordum konuyu kapatmak istercesine.

Ateş "Canlı müzik, parti, eğlence kopmalar dersem?"

"Bende göz devirsem. Abartmayın olum öyle alkollü ortamlara giremem biliyorsunuz." dedim gerginlikle.

Asya'nın da "Aşkım valla bir şey olmayacak içmiyecez hem sizinkiler de yok kasma o kadar." demesiyle başımı iki yana salladım oooy nenem oyy...

Onlarda ki bu rahatlık...

Aradan geçen beş dakika ile araba cafenin önünde durmuştu. Tabi buraya cafe demeyede bin şahit ister...

Ceycey "Hadi o zaman go to the on partiii." deyip arabadan inmesiyle bizde inmiştik. Ne kadar onlarla böyle ortamlara girsemde yinede çekiniyordum e birazda korkuyordum tabi ama korkunun ecele faydasıda yoktu.

Asya kolumu girip "Hadi ama asma şu suratını eğlenmene bak çok güzel geçecek." demesiyle burukça gülüp mırıldandım.

"E o zaman eğlenelim bakalım."

&

Ateş sahneye çıkıp kulağına kulaklık takıp dj'lik yapıyor oynuyordu Ceycey de onun gibi sahneye çıkmış elindeki mikrofonla şarkıya eşlik ediyor oynuyordu. Ateş sesi bi kısıp bi yükseltip hızı arttırıyordu. Etrafımda deli gibi eğlenen dans eden insanlar derken resmen başım dönüyordu.

Herkes dolu olan içki bardakların kaldırmış çığlık atıp oynuyordu şu an gerçekten nereye düştüğümü sorguluyordum.

Allah'ım bu ben değildim...

Asya dolu olan içki bardağını alıp bana uzattı "Hadi bı kaç yudum al emin ol kendine gelirsin!" diye bağırdı.

"İyiyim been!" dedim.

DEĞİŞTİN.Where stories live. Discover now