17

20 3 0
                                    

"Ben diyorum isteher şeyiniz aynı aynı hastanede de görev alıyorsunuz aynı aileye de geline gitseniz şaşırmam." deyip gülmemle Özge ve Alara'da gülmüşlerdi.

"Ben okeyim Özge'ye de söylüyorum Bartu iyi çocuktur diye ama dinleyen kim." diye söylenerek konuşan Alara ile kahvemden bir yudum daha almıştım. Bugün içtiğim kaçıncı kahveydi bir iki üç dört evet dörttü.

Özge ise elindeki bardakla oynamaya devam ederek konuştu. "Aşkım tamam anlıyorum iyi buna bir şey demiyor zaten ama ya ilişki olarak iyi değilse?"

"Yaşamadan bilemezsin kuzu." dedim.

Alara "Ya siz zaten arkadaş olarak konuşmuyor musunuz?"

Özge "Yani ara sıra konuşuyoruz."

Alara "Tamam işte siz arkadaş olarak konuşmaya devam edin hem onu daha iyi tanırsın ona göre de aklında tamamen bı Bartu profili oluşur."

"Mantıklı hatta birlikte vakitte geçirin. Ne bileyim bir şeyler yapın işte gezin dolaşın bu şekilde onu daha da yakından tanırsın çünkü bu sadece mesajlaşmayla olmaz."

Özge "O da öyle dedi 'Beni daha tanımıyorsun, vakit geçirelim.' falan yaptı ama bilmiyorum işte."

"E tamam süper o zaman. Hatta sen şimdi ona yaz buluşun bir yerlere gidin." dedim sebepsizce heycanlanmıştım Özge'nin mutlu olmasını çok çok istiyordum ve bence istediğim bu mutluluğu da Bartu ile birlikte yakalayacaktı. Savaşı'ın söylediklerinden sonra umudum dahada artmıştım

Özge "Böyle birden olur mu ki plansız falan?"

Alara "Yaa olur olur hatta daha güzel olur, hadi yaz."

Özge bardağını masaya bırakarak telefonunu alıp Bartu'ya mesaj attı. Bir kaç dakikanın ardından Bartu mesajı görmüş olacak ki Özge'yi aramıştı. Bir süre konuştuktan sonra Özge telefonumu kapatarak derin bı nefes verdi.

"O gelip beni alacakmış 10 dakikaya burda olurmuş." dedi.

"E ne güzel işte sen niye böylesin? Bak içine sinmiyorsa direkt hayır de."

Özge "Hayır hayır ondan değil. Bartu'yu tanıdığım kadarıyla tam benlik biri ama işte korkuyorum ve pişman olacağım bi karar vermek istemiyorum o yüzden."

Alara "Tabikide haklısın. Bak onu tamamen tanı hem ondan hemde hislerinden emin ol ona göre zaten olacağı varsa olacak."

Biz bu şekilde bı on dakika daha konuştuktan sonra Bartu gelmiş Özge'yi arayınca da Özge'de gitmişti.
Alara'yla birlikte başbaşa kalınca gülmüştük.

"Yine bana kaldın." deyip saçlarını savurmasıyla gülmüştük. Alara meslek hayatıma atılmamla hayatıma giren mucize gibi bir şey olmuştu onunla şirkette tanışmıştık ve anlamadığım bir şekilde hayatımda çok çok önemli bi yer edinmişti hangi ara bu kadar samimi olmuştuk hiç hatırlamıyorum.

"Bakıyorum da çok mutlusun?" dedim gülerek.

"Tabi mutluyum kızım benden faydalanacaksın karşında beleş doktor var." demesiyle güldüm cidden Alara benim doktorumdu.

"Karşında bölümünü birincilikle bitirmiş bı avukat duruyor ona göre." diyerekten saçımı savurdum.

"Yerim kız senin havanı. Sen onu bunu bırakta savcılık sınavına artık hazırlanmayacak mısın?"

"Şu an kafam o kadar dolu ki sınava çalışacak durumda değilim biraz geçsin hazırlanacam." dedim bu konuda Özge ve Alara tam destek şeklinde destekçilerimdi yani savcı olmak bambaşka bir şeydi bunu biliyordum ama işte çok istiyordum. Kendimi dahada geliştirmek ülkeme hizmet etmek sorunları çözmeye çalışmak çok güzel olacaktı bence. Ailem ise bu konuda tereddüte düşmüşlerdi onlara göre savcılık çok riskliydi üstüme korktukları için pek sıcak bakmıyorlardı. Şu an ki hayatımdan çalıştığım yerden çok memnundular.

"Peki o konuda haklısın teyzenlerde düzene girsin çalışmaya başla ama artık hem zaten Savaş'da geldi senin için de daha rahat."

"Yani öyle ufaktan işleri ona yıkıyorum rakip şirketleri bilsin onlar tarafından düşünsün falan." dedim gerçektende öyleydi her şeyi ona anlatıyor onunla kararlar alıyor her şeyde onunla birlikte hareket ediyordum. Bu sıkıcı olmuyordu ikimizde daha çok keyif alıyor birbirimizi de bilgilendiriyorduk.

"İyi yapıyorsun çalışsın köle gitti üç yıl keyif yaptı." dedi Alara.

"Niye gitmişti?" dedim Savaş'da tek merak ettiğim şey buydu. Gerçekten de niye gitmişti?

"Bilmiyorum kafa dağıtma diye dedi zaten eniştemlerde eğitimini yurtdışından almasını istiyordu onların da işine geldi."

"Öyle de garip ama tam staj yılında gitti."

"Öyle hem sen nasıl söylemezsin benim biricik yakışıklı kuzenimle aynı sınıfta olduğunu."

"Ne bileyim kızım kuzen olduğunuzu ayrıca bi samimiyetim yoktu Murat Bey'in oğlu olduğunu bile yeni öğrendim farkındaysan."

"İyi peki bir şey demicem."

"Bı zahmet."

"O zamaaaan hadi terapiye başlayalım anlat bakalım Selen Gürsoy?" demesiyle arkama güzelce yaslanıp derin bı nefes vererek ruh halimi anlatmaya başladım.

DEĞİŞTİN.Where stories live. Discover now