15

19 3 0
                                    

1 Hafta Sonra;

Bir haftanın sonunda artık her şey düzene girmiş. Teyzemlerle bir kaç kere alışverişe çıkmıştık ve yüklü miktarda bi harcama yapmıştım. Her şeyi sıfırdan marka bir şekilde almıştım. Teyzem kapalı öldüğü için ilk Armine'ye girmiştik ve ellerimizde bir sürü poşetle çıkmıştık. Çocuklar için de Civil, DeFacto ve de LCW'den alışveriş yapmıştık Koton'da da indirim görünce kendimede bir kaç parça bir şey almıştım. Daha sonra çocukları oyun alanına bırakmış teyzemin de moodu yerine gelsin diyede saçlarını sarıya boyatmıştık. Her şey o kadar sakin ve güzel ilerliyordu ki daha çok mutlu oluyorduk. Bir kaç kere annem ve babamla konuşup dava süreci hakkında bilgi almıştım zaten hakimin boşayacağı benim için kesin gibi bir şeydi velayeti de bize verirse çok çok iyi olacaktı.

Çocukların servisi gelince teyzem onları öperek servise bindirmişti servis giderken teyzem gülümseyerek bana döndü.

İşaret diliyle "Hadi yine iyisin çocuklar okuldayken biraz kafa dinlersin." dememle tekrardan hukuk başını salladı.

"Aynen öyle ama bugün biraz yürümek istiyorum." demesiyle başımı salladım.

"Buranın yürüyüş alanı var rahatça yürüyebilirsin sorun olmaz."

"Emin misin."

"Eminim kaybolmazsın zaten."

"Tamam o zaman ben hazırlanıp çıkarayım."

"Tamamdır bende işe gideyim.'' dememle başını sallamıştı sıkıca bana sarılmasıyla bende yanaklarından öptüm. Baybay yaparak arabama bindim.

Bugün pek işim yoktu hatta Savaş olmasaydı gitmeyecektim bile ama işlerin üstünden tekrar tekrar geçtiğimiz için mecbur işe gidiyordum.

Bir kaç gün önce Savaş Bey yerine Savaş dememi istemişti ne kadar kabul etmesemde bi fayda olmamıştı galip olan o olmuştu.

Her şeyden önce iki arkadaş gibi olmuştuk. Birbirinize adam akıllı bir şeyleri açıklıyor işlerde sözleşmelerde en ince ayrıntısına kadar düşünüyorduk.

Arabayı otoparka park ettikten sonra hızlıca inip otoparkın asansörüne bastım. Bugün her şeyi halledip biraz keyif yapmak istiyordum ve bence buna baya baya hakkım vardı. Odama geçerek telefonumu direkt masaya bırakıp yerime oturdum. Bileğimdeki tokayla saçlarımı toplayarak masadaki kağıtlara göz attım. İmzaladıklarımı sisteme girdikten sonra gözden geçirilmesi gerekenler için yeni bi klasör açtıktan sonra Savaş'a mail üzerinden gönderip mesaj attım.

Ben: Dün baktıklarımızı onaylayıp sisteme girdim.

Ben: Bu attığım dosyalar yeni sende gözden geçir dördüncü maddeyi kabul etmesek daha iyi olur.

Ben: İleride hiç bir şekilde sıkıntı çıkmasın diye.

Savaş: Tamamdır ben şu an babamın yanındayım on dakikaya bakarım.

Ben: Tamamdır.

Bilgisayarı kapatıp bir hafta sonraki toplantı için birkaç hazırlık yaptıktan sonra tüm işim bitmişti. Kapım çalınıp açılmış Savaş gelmişti.

"Müsait misin?" diye sormasıyla başımı salladım.

"Müsaitim bi sorun mu var?"

"Hayır yok, müsaitsen kahve içelim aynı zamanda şu dördüncü maddenin ne gibi sonuçlar doğrucağını konuşalım diye gelmiştim."

"Anladım kahveyi burada içip konuşsak olur mu bugün bi işim yok erken çıkıp Özge'nin yanına gidecem de." dememle başını sallamıştı. Ben ikimizede kahve isterken o da geçip oturmuştu. Çekmecedene örnek sözleşme kağıdını çıkarıp masaya koyarak ona yanaştırdım. Savaş masaya doğru dönüp eğilerek tek tek maddeleri okurken bende kağıda doğru eğilip son kez göz attım.

DEĞİŞTİN.Where stories live. Discover now