DEĞİŞTİN.

18

Savaş'ın Anlatımıyla;

"Dediğimiz gibi Ferdi Bey bizim holding olarak kaybedecek hiç bir şeyimiz yok. İmzalar ister atılsın ister atılmasın bizim için çok bi sorun işgal etmiyor. Karar sizin." diyerek Selen son noktayı koymuştu. Geçen gün konuştuğumuz maddeyi değiştirmişti bunun üzerine de karşı taraf toplantı yapılmasını istemişti. Şu an ise oldukça gergin bi ortam vardı. Açıkçası karşı tarafla uzlaşılmasını pek istemiyordum kendileri pek tekin gelmiyordu her şeye pürüz çıkaracak tiplerdi, kötü durumda olmalarına rağmen. Geldiğimizden beride sürekli Selen ile muhatap olup uzun uzun bakması da bambaşka bi olaydı.

Karşı tarafın avukatının "Kaybedeceğiniz bir şey yoksa kolayca imzalayabilirsiniz." demesiyle bu seferde ben konuştum.

"Peki ya imzalamak için o kadar hevesli değilsek ve bu yüzden ufak pürüzleri sorun ediyorsak?"

Benim konuşmamla Ferdi Bey'le aramızda uzun bı bakışma geçmişti onları küçük görmemi yediremiyordu.

Selen ise o bakışmaları anlamış olacak ki tekrardan araya girdi.

"Ferdi Bey bence siz bi kendi aranızda düşünün bizim şartımız bu kabul ederseniz imzaları şimdi atarız kabul etmezseniz zaten holdingler olarak bu anlaşmazlıktan dolayı bı anlaşmada olmaz yüz yüze de gelmeyiz."

Tekrardan oluşun sessizlik ile Ferdi Bey bir kaç kişiyle bakıştıktan sonra bana döndü.

"Peki o zaman Savaş Bey maden öyle atalım imzaları." demesiyle hem Selen hemde karşı tarafın avukatı imzalanması gereken belgeleri çıkarmışlardı. Herkes imzaladıktan sonra sıra bana gelmişti son kez tüm maddeleri okuduktan sonra bende imzamı atarak yerimden kalktım.

Selen'de eşyalarını topladıktan sonra kalkmıştı. Ferdi Bey'de kalkarak elini Selen'e uzatmasıyla ters ters ona baktım. Yavşak it.

"O zaman hayırlı olsun Selen Hanım tanıştığımıza oldukça memnun oldum." deyip elini uzatmasıyla Selen'de başını sallayarak uzatılan eli tutmuştu. Ferdi Bey Selen'in elini uzunca tutup bırakmayınca Selen seri bi şekilde elini çekmişti.

"Bende memnun oldum Ferdi Bey umarım yüz yüze gelmek zorunda kalmayız." deyip elimi uzattım. Karşılık vermesiyle elini sıkıp salladım. Gerizekalı.

Karşılık olarak o da elimi sıkınca daha çok sıktım. Selen fark ederek elini koluma koyup beni uyardı.

"Hadi Savaş gidelim." demesiyle son kez Ferdi'ye bakıp elini bıraktım.

Selen'e dönerek "Hadi gidelim." dedim başını sallayıp odadan çıkmasıyla bende arkasından çıktım. Birlikte sessizce asansöre binip otoparka inerek arabama binmiştik. İkimizde emniyet kemerini takınca arabayı çalışırıp hızlıca uzaklaştım.

Gerizekalı herif.

"Bi güzel dövecektim onu yavşak it." kafamda oluşan saçma sapan senaryolarla en sonunda dayanamadan konuştum.

"Abartma Savaş."

"Abartmıyorum acaba anlaşmayı fes mi etsek?"

"Az daha abart saçmalama Savaş yaa."

"O it durmayacak bak göreceksin sürekli bi sorun çıkacak."

"Şu ana kadar kim durdu ki zaten." demesiyle gözlerimi yoldan çekerek ona baktım kendi kendine konuştuğunu onu duymadığımı sanmıştı.

"Anlamadım?" dedim.

"Ha yok bir şey nereye gidiyoruz?"

"İşin yoksa yol üstü kahve alalım arabayı sahil kenarına çekip kahve içelim." dedim. Onunla vakit geçirmek istiyordum onu daha çok tanımak istiyordum. O Ferdi itinide dövmek istiyordum.