DEĞİŞTİN.

14

Çocukları okula bıraktın sonra hemen holdinge geçmiştim çünkü bugün toplantı vardı. Yeni ceo ile tanışacaktık patronum Murat Bey'e açıkçası bir çok şey borçluydum ilk stajımı burada yapmış oldukçada verimli geçmişti buranın avukatı vefat ettikten sonra Murat Bey bana teklif etmişti. İlkin pek cesaret edememiştim oldukçada ünlü bi holdingin ve kişilerin avukatlığını yapacak olmak birazda beni korkutmuştu. Murat Bey'in baba edasıyla olan desteği sayesinde de kabul etmiştim. Kendi bölümümüde birincilikle bitirmem haliyle adımın da duyulmasını sağlamıştı.

Asansörü önüne gelip art arda asansörün düğmesine bastım neredeyse toplantı başlayacaktı. Asansörün gelmesini beklerken arabanın anahtarını ve de telefomu hemen çantamın içine koydum. İzlenme hissiyle de başımı kaldırım. Tam karşımda iki gün önce kulüpte çarptığım çocuk vardı. Yüzü aşırı tanıdık geliyordu neydi adı neydi neydi?

Savaş?

Ewet ewet Savaş'dı üniversitede aynı sınıftaydık aaa doğru o da bölümü ikincilikle bitirmişti hatta ne sadece virgül olarak onu geçmiştim.

Başını 'selam' anlamında sallamasıyla bende basımı salladım bildiğim kadarıyla son yıl gitmişti Türkiye'de kalmamıştı demek dönmüştü.

Asansörün gelmesiyle birlikte binmiştik. İkimizde 6. katta inmiştik ben direkt toplantı odasından doğrudan ilerlerken kendi nereye gitmişti bilmiyorum. Toplantı odasında girerek hemen yerime oturup derin bi nefes verdim.

Geçmişten bugüne değişmeyen tek şey varsa o da tavırlarımdı. Hâlâ aynıydım gereksiz samimiyet sevmezdim galiba ailemden en iyi gelen gen buydu ailemde öyleydi yabancılara karşı mesafe severleri. İş arkadaşlarımla klasik günaydın faslını yapıp yeni işler hakkında konuşmuştuk taki Murat Bey gelene kadar.

Kapı açılmış ilk Murat Bey ardından da Savaş gelmişti. Ne alaka, yeni ceo Savaş mıydı?

"Herkese günaydın arkadaşlar. Bu diğer toplantıları gibi olmayacak bu toplantı tanışma toplantısı olacak. Oğlum yani yeni ceomuz aynı zamanda birkaç yıl sonra buranın başına geçecek olan kişi Savaş Sayer." demesiyle şokla Savaş'a bakmıştım.

1) Savaş niye burada staj yapmamıştı?

2) Maden oğlu hukuk okumuştu niye ben onlarında bu şirketin de avukatı olmuştum?

Herkes hayırlı olsun derken bende aynı şeyleri söylemiştim. Herkese başını sallarken bende 'Rica ederim.' diyerek karşılık vermişti.

"Oğlum uzun süredir yurtdışındaydı yeni geldi haliyle işlerden biraz uzaklaştı. Şu ana kadar her işi Savaş Bey'e anlatacaksınız imzalanacak dosyalar onun gözetiminden geçecek benim gibi o da patron." demesiyle herkes başını sallamıştı. Biraz daha soru cevap şeklinde konuşma yapıldıktan sonra herkes çıkmıştı bende tam çıkacakken Murat Bey beni durdurmuştu.

"Selen Hanım bir dakika." demesiyle açık olan kapıyı kapatarak onlara döndüm.

"Buyrun Murat Bey?" dememle babacan edasıyla gülümsemişti.

"Bu süreçte Savaş'a senin yardımcı olmanı istiyorum en güvendiğim çalışanım sensin holding olarak bir çok şeyden planlamalardan her şeyden haberdarsın. Burada bi avukat olarak değil her anlamda emek veriyorsun keza bilgi sahibisinde bu yüzden Savaş ile birtakım halinde çalışmanı rica ediyorum. Aynı zamanda savaşta senin üniversitende hukuk okudu bu yüzden iyi anlaşağınızı düşünüyorum." demesiyle ben başımı sallamıştım.

Savaş "Biz aynı sınıftaydık baba." diyen Savaş ile ona bakmıştım. Bi sınıfta iki yabancıydık bu yüzden bunu demeye gerek yoktu bence.

"Aaa öyle mi hiç bahsetmedin Selen." demesiye hafifçe gülmüştüm.

"Oğlunuz olduğunu bilmiyorum az önce öğrendim." diye açıklamada bulundum.

"Aaa olabilir haklısın Savaş arkadaşlarıyla böyle şeyleri pek konuşmaz." demesiyle başımı salladım.

"Her neyse ben çıkayım siz iki arkadaş olarak hasret giderin ama çok kaytarmayın işler sizi bekler." deyip toplantı odasından çıkmasıyla Savaş'la bı başımıza kalmıştık.

"Oturalım mı?" deyip sandalyeleri işaret etmesiyle başımı salladım.  Karşılıklı olarak oturmuştuk.

"Babam bizi ne kadar arkadaş zannetsede maalesef değiliz." demesiyle başımı sallamıştım o da konuşmayan devam etti.

"O yüzden iki arkadaş olmaya çalışarak her şeyi başa almak istiyorum. İlk önce şunu söylemeliyim ki ben sınıftakiler gibi sana tavırlı falan değildim. Kimin ne yaptığı benim umrumda değildi kimseyle bı samimiyetim yoktu bunları kişisel algılamanı istemiyorum." demesiyle başımı salladım.

"Öyle olsada olmasada sorun yok."

"Benim için var beni yanlış tanımanı istemiyorum bu yüzden her şeyi başa saralım zaten şu ana kadar hiç tanışmadık o yüzden tanışalım." diyerek elini uzatmıştı.

"Ben Savaş Sayer." demesiyle bende elini tutup konuştum. "Bende Selen Gürsoy."

"Tanıştığımıza çok memnun oldum Selen Hanım."

"Bende öyle Savaş Bey." dememle gülmüştü. Bu adam gülmeyin biliyor muydunuz ben şok.

"İsterseniz odama geçip iş hakkında konuşalım artık." dememle başını sallamıştı. Birlikte toplantı odasında çıkıp odama doğru ilerliyorduk. Koridorda yürürken Murat Bey'le karşılaşmıştık hiç bir şey söylemeden bize sadece hafif bir gülümsemeyle bakmıştı.

Daha bizi oğluyla tanıştırdığı zaman gözlerinde ki parlamayı görmüştüm oğlunu ne kadar çok sevdiği ne kadar düşkün olduğu belliydi oğluna gururla bakıyordu. Bakışları tıpki babamın benimle olan gururlu bakışlarına benziyordu.