6

115 15 13
                                    

4 gün evden çıkmadım, jungkook gelmişti, abisinide getirmişti, koltukta otururken onlar karşımda oturuyordu, jungkook güldü.

"Hyung seni hiç görmüyorum"

"Bu aralar dışarı çıkasım yok"

Taehyung kafasını salladı.

"Biraz hava almalısın bence, belki kendini iyi hissedersin"

"Bir ara çıkarım"

Jungkook kaşlarını çatarak baktı.

"Ne oldu? Keyifsizsin"

Konuşacak iken kapı açıldı, namjoon ve jin girdi, namjoon.

"Heey kanat aldıık"

Jungkook ve taehyung'u gördüğünde gülüşünü bozmadı.

"Hadi yiyelim"

Jin kafasını salladı ve mutfağa gitti, kalkarak biz de gittik, jin tabakları çıkartmış poşetteki tavukları koyuyordu, namjoon da dolaptan kolayı çıkartırken jin.

"Aşkım ketçap'ı da çıkart, yoongi öyle yiyor"

"Tamaam"

Gülerek kafamı salladım, yerimize oturduk, taehyung.

"Mayonez var mı?"

Sorusu ile jin dolaba gittiğinde namjoon tabakları önümüze koydu, jin de gelerek oturdu, mayonez'i taehyung'un önüne koydu ve yemeye başladı.

Bir kaç kanat yedikten sonra diğerlerine baktım, konuşurken gülüyorlardı, karşımdaki masa boştu, yutkunarak kafamı eğdim, orada hep yunhei otururdu.

Kafamı sallayarak koladan bir yudum aldım, hoseok ile ilgilenmeliydim ama o gün yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum telefonu çıkartarak arama listesine girdim, ismine baka kaldım, aramalımıydım bilmiyordum.

Jin bana baktı.

"Ne oldu?"

Kafamı sallayarak telefonu masaya bıraktım.

"Bir şey olmadı"

"Özel olarak konuşabiliriz, biliyorsun"

"Belki sonra"

"Bekliycem"

Kafamı salladığımda jungkook konuştu.

"Bu gün çok sıkıcı sanki"

Namjoon kafasını onaylayarak salladı.

"Evet, jin ile silah talimi yapacağız dimi aşkım"

"Evet aşkım"

Taehyung merak ile kıpırdandı.

"Hiç silah kullanmadım, jungkook ile hep merak etmişizdir"

Ona baktığımızda jungkook güldü.

"Evet, hep merak ettik"

Taehyung yeniden konuştu.

"Sizin polis olduğunuzu söylediğinde sevinmiştim, en azından güvenli arkadaşları var"

Polis mi? Mafyadan polisliğe yükseldik ha, jin ve namjoon bir birine bakarak güldüğünde namjoon kafasını salladı.

"Evet, polis"

Yemek bittiğinde jin kolumu tutarak odalardan birine soktu, oturduk, elimi sıktı.

"Abine anlat hadi"

"Hoseok' a ona benzediğini söyledim, ne kadar benzetsemde aslında ikiside ayrı kişi, hyung onunla olduğumda yunhei yi bir nebze unutuyorum, ilk başta yunhei yi görüyorum, zaman geçtikçe yunhei kayboluyor ve ben hoseok' da takılı kalıyorum , ben yunhei ye ihanet ediyormuş gibi hissediyorum"

"Yoongi.. Ne diyeceğimi bilmiyorum, aklın karışabilir, belkide kalbin ve beynin ortak çalışmaya karar verdiler, yeni bir başlangıç yapabilirsin, yunhei anılarında yaşayacak biliyorsun ama hoseok' a gerçek bir ilgi duyuyorsan peşinden gitmelisin, onu iyice tanımalı ve kendini tanıtmalısın, hayatımızda insanla çıkar, yeni kişileri alırız, yunhei gitti ve hayatımıza 3 yeni kişi getirdi, ona ihanet ediyormuş gibi hissetme, o da senin mutlu olup hayatına birini almanı isterdi"

"Ama bu kadar kısa sürede olması, bu iğrenç bir şey, kendimi iğrenç hissettiriyor, daha 3. Ayı dolmadı ve ben başkasına ilgi duymaya başladım, kendimi iğrenç biri hissediyorum"

"Yoongi bunun ne kadar sürdüğünü bilmiyoruz, lütfen kendini kötü hissetme, belki vücudumuz bizim adımıza kararlar alıyor, senin için en iyisini içinde olduğun beden bilir, tamam mı?"

"Tamam"

Sesim kısıldığında sıkıca sarıldı, kafamı boynuna sakladığımda güldü.

"Tanrım jungkook bizi polis olarak tanıtmış"

Güldüm, burnumu çekerek konuştum.

"Çok iyi bir yalancı, silah kullanmayı merak ediyormuş"

Gülerek geri çekildik jin hyung yanaklarıma ellerini koyarak göz altları mı sildi, anlımı öptü.

"Her zaman gül yoongi, gülüşünü kimseden esirgeme"

"Hyung hoseok'u alırmısın, ona bakacağıma söz vermiştim"

"Elbette, evin konumunu gönder yeter"

"Teşekkür ederim"

Kalkarak beni de kaldırdı.

"Çok teşekkür ediyorsun velet"

Elini sıktığımda saçlarımı karıştırdı, odadan çıkarak aşşağı indik, oturduğumda jin hyung.

"Ben birisini getiricem, görüşürüz"

Namjoon kalktı.

"Kimi?"

"Birisi işte, geldiğinde görürsün"

"Ah tamam"

Jin'in yanağını öptü.

"Dikkat et"

"Tamaam"

Jin gittiğinde konumu attım, taehyung.

"Jungkook da eşcinsel, kabul etmem biraz sürdü"

"Yah abi"

Gülerek baktık, namjoon.

"Bence kalp sevince beden önemli değil"

"Haklısın ama işte bir anda öğrenince ne yapacağını bilmiyor insan, yani bize hep eşcinselliğin kötü olduğu söylendi ve yaşam tarzımız ona göre şekillendi, kabul etmekte bir o kadar zor"

Kafamızı salladık, geri yaslandım.

"Ama gerçekten kabul etmek ve bazen o kişinin hastalıklı olduğunu düşünerek zaman harcamak, söylendiği gibi kabul etmiş rolü oynayarak susmak daha mantıklı olurdu"

"Haklısın, en azından dünyada  bu konuda büyük bir ayrım yaşanmazdı"

Sessizlik olduğunda öylece durduk, galiba kimse konuşmak istemiyordu.

/

sope : yuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin