8

101 16 45
                                    

Hazırlanarak evden çıktım, yol boyunca heyecanlıydım, evin çatısını düzenlemiştim, yıldızları sevdiğini söylediğinde hemen terası hazırlamaya başlamıştım.

Saat zaten gece 22 : 33 tü, umarım kızmazlardı, geldiğimde arabayı park ederek indim, kapıyı çaldığımda bayan jung açarak güldü.

"Yoongi hoşgeldin"

"Saat çok geç, üzgünüm ama hoseok ile konuşmalıyım"

"Aa geç içeri bakayım, saat fark etmeksizin gel, burası senin de evin"

"Teşekkür ederim"

"Hoseok odasında"

Kafamı salladım, jimin mutfaktan çıkarak güldü.

"Hoşgeldin hyung"

"Hoşbuldum jimin"

Yukarı çıkarak müzik sesi gelen odaya girdim, hoseok aynanın karşısında saçlarını düzleştirirken müziğe eşlik ediyordu, güldüğümde bana baktı.

"Hyung hoşgeldin"

Düzleştirici yi kenarı bırakarak konuştuğunda yarısı düz yarısı dalgalı saçlarına baktım, yanına giderken.

"Saçların çok güzelmiş, neden düzleştiriyorsun"

"Bilmem, kendime daha çok yakıştırıyorum"

"Hmm, evet yakışıyor ama dalgalı saçlarını görmeyi de çok isterim"

Yandaki düzleştiriciyi alarak konuştuğumda güldü.

"Olur"

Biraz saçından alarak düzleştirmeye başladığımda gülüşü büyüdü.

"Hyung büyük annem okula başlaya bileceğimi söyledi, tatilden sonra okul kayıt işlemlerini yapacakmış"

"Ben ilgilenirim güzelim, siz yorulmayın"

"Ama hyung"

"Hoseok, lütfen"

"Tamam, büyük annem'e söylerim"

Kafamı sallayarak işime devam ettim, 10 dakika sonra bittiğinde düzleştiriciyi kenarı koyarak saçlarını taradım

"Oldu"

Kollarını belime sararak kafasını göğüsüme yasladı.

"Teşekkür ederim hyung"

"Rica ederim güzelim, sana bir şey söyleyecektim"

Kafasını kaldırarak gözlerime baktı.

"Dinliyorum"

Yanağını okşayarak güldüm.

"Sana süprizim var"

"Gerçekten mi, çok sevindim, teşekkür ederim hyung"

"Hazırlan da gidelim"

"Tamaam"

Kalkarak yanağımı öptü.

"Yeniden teşekkür ederim"

"Rica ederim bebeğim"

Odadan çıkarak aşşağı indim, jimin ve bayan jung salonda oturuyordu, yanlarına giderek oturdum.

"Hoseok'u bir kaç saatliğine alsam"

"Tabiki, ona iyi bakacağını biliyoruz oğlum"

Jimin hafif sırıttı.

"İzin vermiyorum ben"

"Neden?"

"Çıkarım için"

sope : yuWhere stories live. Discover now