1.Bölüm ~ Davetsiz Misafir

450 249 95
                                    

Arkadaşlar, lütfen hikayeyi beğendiyseniz beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Fikirleriniz benim için değerli. Merak ediyorum, mesela; siz günlük hayatta hangi karakter gibisiniz veya hangi karakter size daha yakın? Bu şekilde ilerleyerek hikayeyi güzelleştiren siz olun♡

İsterseniz devam bölümlerini de yayınlayacağım aklımda bir kaç fikir var, hikaye her bölümde daha heyecanlı hale gelecek öyle ki gizemin yanı sıra crush seçiminde zorlanabilirsiniz :d (şahsen yazan ben olmama rağmen zorlandım :sd)

Şuraya başlangıç tarihinizi yazabilirsiniz belki bir gün hikaye bir çok okuyucuya ulaşır da hep beraber bakar duygulanırız zşöjxhwjrh

neyse çok uzatmadan, iyi okumalarr... ♡

5.bölümden;

'Tanrım onu öldürecek!' diye düşündü. Yerde yatan gencin kanlı yüzünden kim olduğu anlaşılmasa da sinirli yüz hatları açıkça belirgindi. Tüm gücüyle ayağa kalkmaya çalıştı ancak gri bereli diğer adamın tekmesini karnına yedikten sonra yere yığılarak acıdan kıvrıldı.

Lara'nın, başını tekrar derde sokmayacağından bahsetmiştik değil mi? Öyle mi söz vermişti kendine? Verdiği bütün sözleri unutun. Saklandığı ağacın arkasından çıkıp, olayın gerçekleştiği noktaya yürümeye başladı.

2 Gün Önce:

Sabah erken saatlerinde uyanan genç kız kalkar kalkmaz pencereden baktı. Bugünden itibaren Miami'nin eşsiz güzelliğine bürünen Florida üniversitesi, artık bir stres kaynağından ziyade aşırı rahatlatıcı güzel bir manzara olarak görünmeye başlamıştı bile.

"Çok şükür dersler bitti, lanet laboratuvarlarda asit koklayarak asistanların çirkin triplerini çekmem için sabahın köründe kalkmama gerek yok, üstelik hava mükemmel, bence beni seviyorsun yüce tanrım." diye düşündü.

"O zaman neden sabahın lanet 8'inde kalkıp beni de uyandırdın Lara?" diye huysuzca mırıldanan çekik gözlü kız, uykudan istemeyerek açılan şişmiş gözlerini ovaladı.

Bir saniye. Lara adlı baş karakterimiz klişe hikayelerde olduğu gibi sesli mi düşünmüştü? Tatil sevgisi bu kadar mı kuvvetliydi? Bu gidişle Koreli arkadaşının çok sevdiği çikolataları gömenin aslında kıyamadığı turuncu yurt kedisinin değil de ta kendisi olduğunu ağzından kaçırabilirdi! Bu durum da esasında hayat memat meselesine dönüşebilirdi.

Arkasına dönüp, hatasını düzeltmeye çalışarak, arkadaşına sessizce bir anne edasıyla yaklaştı ve göz kapaklarını eliyle kapadı;

"Tamam.. artık uyumaya devam edebilirsin sevgili Hana.."

Elinin altındaki dudaklar, yanaktaki gamzeyi belirtecek kadar yayıldı;

"Böyle de yeni ölmüşüm de gözlerimi kapatıp dua okuyacakmışsın gibi hissettiriyorsun, rica etsem sadece başımdan gidebilir misin?"

Lara kıkırdadıktan sonra boy aynasının önüne geçti. Yorgunluktan çökmüş, yeşile kaçan ela renkli gözleriyle kendisini aynada süzdü; dağılmış kahverengi hafif bukleli saçları, şu anda şekil alamayacak kadar düz, pırasa gibi duruyordu. Çok şükür ki sırıtan penguenli pijaması, korku filmlerindeki hortlamış kız gibi durmasını az da olsa engelliyordu.

"Tipini s..." diye kendine nedensizce sövecekken, telefonu çaldı. Arayan sınıf arkadaşı Bella'ydı. Kaldığı dersler için kütüphaneden çok fazla kitap aldığı için haklarının tükendiğinden bir tane daha alamayacağını o yüzden Lara'nın onun yerine almasını rica ediyordu.

Tatilinin ilk gününün bile dersle alakalı bir şeyle başlamasına söven Lara toparlandıktan sonra üniversiteye giriş yaparak kütüphaneye gitti.

İkizler ArasındaWo Geschichten leben. Entdecke jetzt