4.Bölüm ~ Olay Yeri

306 228 26
                                    

"Lara.. Lara kalk!"

Hana'nın endişeli sesine uyanan genç kız nerede olduğunu ilk bir kaç saniye kavrayamadı. Kalbi çok sık atışlar yaparken, vücudu titriyordu. Bu panikle bir an tekrar cehennem sandığı Alex'in evinde hissetti kendini. Bir kaç kere gözünü kırpıştırdı.

"Uyandırdığım için özür dilerim ama saat öğlen üç oldu hani evet zaten günlük hayatta bıraksam saat ikiye kadar rahat yatıyorsun ama ölü gibi kıpırdamadan uyuyor görünce tedirgin oldum." dedi Lara'ya endişeli bakışlar atmaya devam ederken.

"Kusura bakma ya çok yorulmuşum. Dandik parti..."

"Yok artık. O kadar çok mu eğlendiniz yani?"

Lara yüzünü buruşturdu;

"Hı... bunun adı eğlenmekse, bir daha hiç eğlenmeyi dilemem, tövbeliyim..." genç kızın aklına birden, Mateo'nun yanına gidip hesap sormak ve onun bir güzel ağzına etmek geldi. Hemen telefonu alıp numarasını tuşladı;

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor...

"Şerefsiz, açacaksın o telefonu sen bekle!"

Lara en arası bozuk kızı bile takmayıp dalgaya vuran biriydi bu yüzden Hana, arkadaşını ilk defa bu kadar sinirli görmüştü.

Yataktan fırlayarak şaşkın Hana'yı geride bıraktı;

"Uyandırdığın için çok teşekkürler arkadaşım ama halletmem gereken çok önemli bir şey var!" dedi lavoboya koşup, elini yüzünü yıkadıktan sonra giyinip çıkmaya koyulurken.

Hana arkadaşının bu sinirli halini beğenmedi, birisini kesinlikle dövmeye gittiğini hissetti ve cevap alamamasına rağmen nereye gittiğini her saniye başı sorarak o da giyindi ve arkadaşının peşinden koştu.

Lara erkekler yurdu binasına girdi, kapıdaki güvenlikten Mateo'yu aşağı çağırmasını rica etti. Ancak çocuk yurtta yoktu. Yakınlarda Steve görüldü;

"Heey Lara, beni mi görmeye geldin canım?"

"Boş yapma Steve, Mateo nerde?"

"Az önce yemekhaneye iniyorlardı ne oldu ki?"

Direkt uzatmadan yemekhaneye ilerleyen Lara'nın arkasından Steve soru işaretiyle Hana'ya baktı ancak o da omuzlarını bilmediğini belirtir jestle kaldırdı ve arkadaşının peşinden koşmaya devam etti.

Genç kızlar çok uzatmadan yemekhaneye yöneldi.

Lara etrafına bakındı ve Mateo ile arkadaşlarının bulunduğu masaya yaklaştı. Gencin önünde durarak dümdüz gözlerinin içine baktı;

"O kostüm partisine beni sen mi davet ettin?"

Mateo duraksadı, bir şey demek için çiğnediği lokmayı direkt yuttu. Ancak genç kız, konuşmasına müsaade etmeden devam etti;

"Bunu bilerek mi yaptın aptal? Senin yüzünden ölüyordum be! Bir an için hislerini gerçek zannettim. Senden nefret ediyorum!"

Genç elindeki çatalı sertçe bırakıp ayağa kalktı;

"Sen ne zırvalıyorsun ne mektubu be kaçıncı yüz yıldayız?"

"Bir dakika ne hissi Mateo'nun senin gibi ezik kızdan hoşlandığını mı zannetin?" diye araya girdi dalgaya vuran ses tonuyla Charlotte.

Güldü.. onunla birlikte herkes... Ani duygu karışımı Lara'nın gözlerini doldurdu. Sebebi sinir miydi? Hayır. Şuan bulunduğu durumun acizliği miydi? Yine hayır. Kim bilir? Belki de dün yaşadığı ölüm korkusunun bir zaferiydi bu göz yaşları.

İkizler ArasındaWhere stories live. Discover now