7.Bölüm ~ Deliller

168 109 6
                                    

"Lara."

"..."

"Lara!"

"Ay ne var be?"

"Yarım saattir; doğrusu su içmek olan deyimi, yemek yiyene yılan bile dokunmaz diye değiştirerek, yemeğini bir türlü bitirmiyorsun şimdi de telefonda çok önemli bir işin varmış gibi davranıyorsun, bizi oyalamayı kes, kurtulamazsın." diye söylendi Chris.

Evet... Hakikaten Lara vakit kazanmak için bir parça köfteyi 150 kere ısırmış, üstüne çok önemli mesaj atacağım diyerek ikizleri kandırıp galerisindeki 2020 yılı gereksiz fotoğraflarını silmekle uğraşıyordu. Çünkü onlarla o günkü olayı konuşmalarının ne kadar doğru olduğundan emin olamıyordu.

"Of beni unutmadınız mı yia? Hemm bence uykunuz da geldi, ay bak esniyorum, benim de geldi canım saat kaç oldu?"

İkisi de kıza yan gülüşle sırıtıyordu. Sanırım bu sırıtış, son sabır damlalarının belirtisiydi. Sırıtmaya devam eden Mike, elinde oynatarak sinirini çıkardığı tuzluktan gözlerini alıp, kafasını kaldırmadan, alt bakışla, genç kızın tam gözlerinin içine odaklandı ve hala masa karşısında oturan Lara'nın yanına yavaş adımlarla yaklaştı. Lara biraz tedirgin olmaya başlarken, Chris de kardeşinin ne yaptığını pek çözmüş gibi görünmüyordu.

Mike, kızın dibine kadar yaklaştı ve tuzluğu sertçe masaya koydu. Çıkan ani sesle Lara yerinden hafifçe sıçradı. Kızın bu tepkisine gülümseyen genç, tabağında kalan ufak parça köfteyi ağzına attı. Büyük iştahla çiğnerken pişkin pişkin konuştu;

"Şimdi seni bu yükten kurtardım. Artık konuşabilirsin."

Bir saniye... Lara'nın köftesini mi yemişti o?! Hayır, hayır... sanırım, asıl şimdi, burada büyük bir cinayet işlenecekti.

Genç kız oturduğu yerden, karşısında sırıtan genci, bakışlarıyla deliyordu. Elini sımsıkı yumruk yaptığından tırnakları avucuna battı. Onu sinirlendiren şey; köftesini ve daha öncesinde yemek istediği elmasını gencin yemesinden ziyade, taksideki olaylardan sonra bile hala geçmeyen şımarık tavrıydı.

"Hawaii pizzası da sever misin Mike? Sanırım bir daha 'görüşememek' üzere, seninle tam da o kostüm partisinde tanışmalıydık."

Gülümsemesi yavaş yavaş kaybolan gencin arkasından Chris belirdi ve birazdan oluşabilecek kavgayı öngörür gibi aralarına gelerek ortamı yumuşatmaya çalışarak, güldü;

"Anlaşıldı. İnce çizgin kesinlikle köfteymiş, öfkeli ufaklık..."

Lara'nın tepkisi biraz sert mi olmuştu sanki? Yani sonuçta bir insana sırf şımarık olduğu için ölmesini dilemezsin, hem de bu şekilde, hawaii pizzasıyla? Lara da biraz abarttığını fark edince Chris'e dönerek, ortamı yumuşatmasını destekledi (bkz: R yapmak);

"Ufaklık mı? Zayıf göründüğüme bakma boyum 1.68 o kadar da ufak sayılmam."

"Öyle mi? Var mısın iddiasına?" dedi Mike iddialı bir şekilde.

Lara, Mike'a anlamsız bakışlar atarken, Chris'in, kardeşinin ne yapacağını tahmin etmesi uzun sürmedi.

Mike'ın sırıtarak;

"Tek seferde kaldırırım." demesiyle Lara'yı oturduğu yerden kolundan tuttuğu gibi havaya kaldırması bir oldu. 1.85 yükseklikte havada tepinen Lara tepinmekle hayatını daha fazla riske soktuğunun farkına varınca hareketlerini kısıtlamaya çalışarak bağırmaya başladı;

"Bırak beni!"

Chris, kız fazla bağırdığı için muhtemelen annelerinin odasına ses gitmesin diye kapıyı kapattı, gülme dürtüsünü bastırırken aynı zamanda kızı, Mike'ın elinden kurtarmaya çalışıyordu;

İkizler ArasındaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora