Sevgili eşim Lydie'nin sevinç nidaları evin her bir köşesine yayılmıştı. Onun en büyük hobisi eski evler ve eşyalardı. Üzerinde yaşanmışlık olan her bir tarihi nesneyi çok severdi. Bu ev ise tam onun istediği gibiydi. Evin içine sinmiş her bir duyguyu hissedebiliyordum.
Çok ince işçiliği olan; tavandan sarkma büyük avizeler, duvarların ve tavanların üzerindeki üç boyutlu çizimler ise kişiyi bambaşka bir boyuta taşıyordu.
"100 yıllık tarihi bir yapı burası efendim, genç bir adam tarafından yaptırılmış. Söylenenlere göre bu gösterişli, inci işçilikli evin yapımı sadece birkaç ay sürmüş. Tavandaki çizimler ve duvarda asılı olan yağlı boyalar bu evi yaptıran genç adama aitmiş."
Emlakçının sözleriyle adımlarımı şöminenin üzerinde asılı olan genç bir kadının portresine ilerlettim, "Bu kadında kim?"
"Söylenenlere göre evi yaptıran genç adamın sevdiği kadınmış."
Karşımda duran devasa büyüklükteki tablo o kadar gerçekçi duruyordu ki sanki portreyle değil de yıllar önce ölmüş bu kadınla canlı bir şekilde bakışıyordum. Tabloya resmedilen kadının mimikleri, bakışları, saçları... Yüzündeki her bir ayrıntı öyle gerçekçiydi ki, bir insan' tabloya aşık olabilir mi?' sorusuna 'evet' dercesine, gerçeklikte bir çizimdi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Kaç yıldır boş bu ev?"
"Çok uzun bir süredir boş efendim."
Attığım her adım ahşap zeminin gıcırdamasına sebep oluyordu. İşaret parmağımı yılların verdiği boşluktan kaynaklı nemden rutubet yapmış duvarda gezdirdim. İşaret parmağıma bulaşan rutubeti baş parmağıma sürttüğümde, parmaklarımı burnuma yaklaştırarak kokladım.
"O kadar uzun bir süre boyunca kimse tutmak istemedi mi? Oysa eşimin hayranlığını kanıtlar neticesinde çok güzel mimarisi olan bir ev? Neden bunca zamandır boş? Açıkçası merak ettim."
Emlakçı dudaklarının arasına derin nefes çektiğinde gülümseyerek bana sabitledi bakışlarını, "Evde yaşlı, huysuz ve çirkin bir adam oturuyormuş ve herkes o adamdan çok korkarmış. Bu sebepten dolayı da kimse tutmak istememiş."
"Bu tabloları ve çizimleri halkın tabiri ile yaşlı, huysuz ve çirkin adam mı yapmış? Gençliğinde bu evi yaptığını söylemiştiniz," Karşısındaki adam başını aşağı yukarı sallamıştı. "O halde bu adam kaç yıl yaşadı bu evde?"
Emlakçı bir süre gözlerini kısarak hafızasını yokladı ardından dudaklarını bilmiyorum dercesine büktü.
"Tam tahmini bir yıl bilinmiyor efendim ama buranın eski sahibinin yaşlı, huysuz ve çirkin olarak anılması efsaneye göre çektiği acıdan kaynaklı olduğu söyleniyor. Burada yaşayan eski halk bu evin sahibinin gençken çok yakışıklı olduğunu söylermiş."
