8.Bölüm

347 15 12
                                    

Şu an benim son model spor arabamla tam gaz gidiyoruz ve direksiyonda bilin bakalım kim vaar?

Arabayı görür görmez ayaklarıma kapanan ikizim Atlas bey

Bizim ekibe özel mekana gelip içeri girdik. Kocaman daire şeklinde bir oda düşünün. Odanın yan kısmında bar gibi tezgah, karşısında bar sandalyeleri. Mutfak gibi. Bir kaç adım karşısında yemek masası ve koltuk takımı. Yemek masasının önünde sağ tarafında anterman alanı var. Abimlerle falan hep anterman yaparız. Anterman sırasında bazen kardeş falan demeyiz karşımızdakini düşmanımız, rakibimliz gibi görür öyle dövüşürüz çünkü o zaman yeteneklerimizi daha iyi geliştirir ve daha dayanıklı olma şansına erişiriz.

Üst kattada yatak odaları , müzik odası ve en sevdiğim kitap odası. Aslında oda benim odam. Kitaplara eşi benzeri olmayan bir sevgi besliyorum. Bizimkilerde kitap okuyor ama benim kadar değil tabi. Kitap odasında tüm duvarı kaplayan kitap rafları var kütüpane gibi ve en büyük raf benim kitaplarımın olduğu raf. Benim kitaplarıma hiç kimse dokunmaz çünkü bu konuda ne kadar hassas olduğumu çok iyi bilirler ayrıca ben benim olana dokunulmasını sevmem yani eşyalarıma. Ama okumak istedikleri zaman abimler kitaplarımdan istedikleri bir kitabı okuya bilirler sadece görmelerini istemediğim kitaplar ise kendi odamda bulunur. 17 yaşım tamam olduğunda 18+ kitaplar okumaya başlamıştım ne de olsa bir yaş var nolucak ki demiştim. Zaten şimdide bir kaç hafta kalmış yani ne var.

Neyse biz içeri girdiğimizde Kara ve Dilo anterman alanında bir birlerinin anasını ağlatıyorlardı diyelim çünkü bu anterman değil ölüm kalım savaşı. Bu ne aga. 3.dünya savaşı çıkmış gibi.

Abim koltukta uzanmış telefona gömülmüş. Yiğitte diğer koltukta telefona gömülmüştü.

-Hop! Millet!
Diye sesimi yükseltip dikkatleri benle Atlasa çektim.

Hepsi duraksadı ve bize doğru bakmaya başladılar daha doğrusu Atlasa 'sen kimsin lan'der gibi bakıyorlardı.

"Me-merhaba"

Atlas çekingen ve gergin bir şekilde konuşmuştu. Bunun nedenini anlamak bizimkilerin öldürücü bakışları sayesinde pekte zor olmuyordu aslında.

-Abi size bir şok dalgası geliyor kendinizi hazırlayın.
Söylüyoruum bu Atlas benim ikizim?!

Trene bakan öküz gibi bakmaya başladılar aga.

-Iıı abi iyimisiniz acaba?

"Ananı avradını!! "

-AYH Ne bağırıyon Dilo yaa

Kara: Nerden bilicez, kesin bilgimi knk?

-Evet kesin bilgi DNA testi yaptıırdık.

Diyip  DNA sonucunu gösterdim.

Yiğit: Vay anasını bu ne amına koyiyim ya 5 kardeş alana 1 tane bedava kampanyasımı

Yiğitin dediğine hepimiz kahkaha atmaya başladık.

Sonrası işte klasik tanışma merasimi. Olayları anlatmaca falan filan. Bu arada abimlerle Atlası eğiticez daha iyi dövüşmesi, gizlilik konusunda falan. Bundan sonra bizden biri.

Ve bombaya geliyim Atlas Dilo ile tanışırken büyüye kapılmış gibi bakıyordu kıza. Yeni bir aşkımı doğuyor acebaa

-Hih abii aklıma süper bi fikir geldi. Akşama hepimiz Korkmazlara gidelimmii? Hem Atlası tanıştırırız hem de kendi aramızda hep yaptığımız ufak konserlerden birini yaparız. Uzun zamandırda yapmıyoruz heh? Ne dersin?

Baktım böyle bi' itiraz eder gibi oluyo. Hemen şirin ses şirin bi' surat yaptım.

-Abii noooluuur hadi ya nolcak ki hadi. Ekip sizde bir şey söylesenize.

Yıkılmış Hayatların Kırık KalpleriWhere stories live. Discover now