10.Bölüm

270 10 4
                                    


Bu gün yine bir şerefsizin canını almıştım.Şimdi'yse acelem vardı. Arabama atlamış son gaz gidiyordum. Bizim kızlar çoktan varmış olmalılardı. Boks kursuna yetişmem lazımdı ama geç kalıyordum. Aslında dövüşmeği en iyi şekilde biliyordum. Sadece pek dikkat çekmemek için ve bilmediğim bir şey varsa öğrene bilmek için hem boksa hem de karateye gidiyordum. Karateye de esnek ola bilmek için gidiyordum. Yakında ikisindende ayrılıcam zaten.

Hızla giderken trafikte kaldım. Yarım saat sonra trafikten kurtulmuştum. Önümdeki araba hareket etti ve bende yavaş yavaş gaza basmaya başladığım anda arkadan biri sert bir şekilde çarptı. Gözlerim olayın şokuyla açılmış bunun olmamasını diliyordum. Korkuyla hızla arbadan indim ve hemen arkaya koştum.

Çarpan arabanın şöförü de hızla arabadan inip yanıma geldi.
Ben arabanın tamponunu kontrol ederken o konuşuyordu.

"Kusura bakmayın bi'anda oldu. Çok bi' hasar yok zaten. "

-Çok bir hasar yok derken arabamın tamponunu düşürdüğünüzün farkındamısınız?

Sinirlerime hakim olmaya çalışırken sesim alçak ama sertti.

"Bağırmayı kesermisiniz alt tarafı tampon neyse parası veririz ayrıca senin gibi küçük çocuklara heleki kızlara ne zamandan beri ehliyyet verilir oldu"

Gözlerimi belertmiş, sinirle kahkaha atarak yüzüne bakıyor ve karşımsaki mahlukatın pişkinliğini anlamaya çalışıyordum.
Bu sefer az öncekinin aksine gerçekten yüksek sesle sertliğimi bozmadan konuşmaya başladım.

-Birincisi senin parana ihtiyacım yok çok şükür kendim hallede bilirim. İkincisi benim kaç yaşında oıduğum ve nasıl ehliyet aldığım seni ilgilendirmez. Ama çocuklar ehliyyet ala bilseydi sadece erkekler ala bilir lafını sen nerden duydun merak ediyorum doğrusu. AYRICA ben 18 yaşımın altında olmama rağmen ehliyet almış ve sana çarpmayan kişiyin ama sen 18 yaşının üstünde olupta ehliyet almışsın ve bana çarpan kişi sensin demekki neymiş yaş değil icraat önemliymiş!!

Bu sinir küpü halimdeki çıkışmamla ve haklılığımla bi' laf edemedi.

"N'oluyor burda?! Neden yolun ortasında duruyorsunuz? Derya yinemi?! "

Diye Sinan abi yüzüme bakınca bu sefer suçlu olmadığımı anlatmaya çalıştım.

-Sinan abi bak gözünü seviyim şu manzaraya bi' bakarmısın. Sence burda benim her hangi bi' hatam var mı ya resmen arkamdan geldi ve çarptı. Tamponun haline bak bi' de be-

"Derya"

Lafımı bölen Sinan abinin seslenmesi oldu.

-Efendim abi?

"Nefes al"

-offfhh

Sinan abi: Doğru dürüst anlatın bakalım n'oldu burda.

" Memur bey ben bu kızdan şikayetçiyim"

-NE?! LAN BAK SINIRLARIMI ZORLAMA GEBERTİRİM SENİ.

Diyip üstüne yürüdüm.

"Hop hop ayrılın ayrıl Derya! "

Sinan abi ve diğer polisler uzaklaştırdı beni.

~~~~~~~~~~

Yaklaşık yarım saattir burdayım. NEZARETHANEDE!

Şu pislik beni şikayet etti bende onu.Şu an yan nezaret odasında yani kafeste. Uzun zamandır nezarete filan girmiyorum. Mehmet abiyede söz vermiştim bi'de ya. Bir daha vukaat yok die. Daha doğrusu nezarete düşmek yok. Bu niye benim yüzüme bön bön bakıyo iki saattir?

Yıkılmış Hayatların Kırık KalpleriDonde viven las historias. Descúbrelo ahora