Etme Bulma Dünyası

28 4 43
                                    

Kaotik bir sömestr, belki de Yang Koleji'nin en kaotik sömestrı olabilirdi. Birbirleriyle defalarca kez kavga ettiler, birbirlerine zarar verdiler birbirlerini üzdüler ve sömestr tatili geldi. Kısa süreli bir veda çok şey değiştirebilirdi onlarda. Değiştirecekti de.

"Rinnie!"

Rinnie, arkasından koşarak gelen çocuğa şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Şey diyorum biz ikimiz, bir şeyler içmeye gidebiliriz belki?"

"Hayır gidemezsiniz"

Rinnie görmüştü Zuri'nin, yani felaketin geldiğini. Her yerde Zuri'nin Z'sinin zebaniyi temsil ettiğini söylerdi her zaman haklıydı da bir bakıma. Bir sömestr boyunca Daniel ile aralarına girmişti

"Sana ne oluyor ki?"

"Babama kimlerle takıldığını söylememi ister misin?"

"Ne istiyorsun benden?"

"Hiçbir şey! Şu şeyle takılma sadece!"

İkisinin kavgası arasında Rinnie çoktan otobüs durağına kadar yol almaya başlamıştı bile. Daniel'in onun gittiğini fark etmesi çok uzun sürmedi ancak Zuri peşinden gitmesine izin vermezdi.

"Selam Loey, selam Leroy"

"Daniel ne dedi"

"Boş verin zaten Zuri araya girdi"

"Bozma moralini Rinnie"

"Bozmuyorum, Zuri'yi öldürmek için yaratıcı yöntemler düşünüyorum. Siz nereye?"

"Kütüphane"

"Loey, Loey sesi duyuyor musun? Loey sesi dinle!"

"Ne sesi?"

Rinnie, Loey ve Leroy'un arasına eğildi "MÖÖÖÖ"

"Kapa çeneni rezil ediyorsun bizi!"

Rinnie kahkahalar atarken duraktaki herkes üçüne dönmüştü. Bu daha çok gülmesine sebep oluyordu.

"Doyoung! KIM DOYOUNG! BEKLE DİYORSAM BEKLE ORADA!"

Doyoung, çok önemli bir meseleden çağırıldığı terasta çok önemli bir şey yerine yalnızca Watanabe Haruto bulunca hayal kırıklığına uğramıştı, zorbalık kaldıracak gününde değildi bir an önce iki hafta boyunca bu okuldan kurtulmak istiyordu.

"NE VAR! Bak Haruto iki hafta boyunca bana bulaşamamak içinde bir boşluk yaratabilit çok üzgünüm, AMA LÜTFEN RAHATÇA EVİME GİTMEME İZİN VER"

"Gidemezsin?"

"Ne saçmalıyorsun?"

"Benimle dışarı çık"

"Hayır?"

"Seninle dışarıda görünmeyi kabul etmişken neden reddediyorsun, gel bir şeyler içelim ve konuşalım işte!"

"Neden böyle bir şey istiyorsun ki, rahat bırak cidden eğlencenizin bir parçası olmak istemiyorum"

"Neden dil döküyorum ki? Gel diyorsam geleceksin!"

"Hayır, önce şu iğrenç zengin hastalığını aş"

"Seni dışarı çağırıyorsam ilerleme vardır?"

Doyoung, uğraşmaktan sıkılmıştı. Kabul etmek, son bir kez eziklenip kurtulmak mantıklı geliyordu. "Nereye gideceğiz?"

"Seninle dolaştığımın duyulmaması gerek, çok güzel bir yer biliyorum"

Gururu okşanmıştı ama anlıyordu da, alay ederlerdi Haruto'yla. Ettiğini bulurdu ve bulmak istemiyordu. Watanabe Haruto'ydu o, o nasıl isterse öyle olurdu her şey zaten.

Beraber oturdukları çimler rüzgarda hafiften sallanırken Doyoung da Haruto da konuşmuyordu. Doyoung neden geldiğini anlayamamıştı hala, Haruto'nun bir şeyler söylemesini bekliyordu ancak Haruto çimlere bakmakla yetiniyordu. Utanıyor muydu? Watanabe Haruto, Doyoung'dan mı utanıyordu? İnanılmaz!

"Konuşmayacak mısın?"

Haruto yutkundu; belirgin adem elması, mükemmel yüz hatları, yumuşacık görünen saçları ve okul kıyafetinin içindeyken bile mükemmel görünen vücuduyla karşısındakini aşık ediyordu kendine. Doyoung onu baştan aşağı hayran bakışlarıyla süzerken söze başladı "Konuşacağım."

"Doyoung ben seni ne kadar sevdiğim hakkında konuşacağım, sen bana bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama aklımdan çıkmıyorsun. Belki de sadece bir hevestir ama hevesse bile o kadar güzel bir hevessin ki Doyoung, her şeyim ol, benim ol istiyorum. Biliyorum alay ettiğimi sanıyorsun, suratıma geçirmek istiyorsun, defalarca sana bulaştım, seni rezil ettim... Nolur affet beni ve bana bir şans ver!"

Doyoung şaşırmıştı, Haruto'nun sözleri etkilemişti onu. Fazlasıyla etkilemişti hem de. Ama yapabilir miydi? Lily ve Yoshi'yi düşündü; dönem boyunca onlara denilen lafları, yapılan zorbalıkları düşündü... Gelebilir miydi üstesinden?

İçine aniden doğan cesaretle Haruto'nun elini tuttu ve yanağına bir buse kondurdu, bu 'şans vereceğim' anlamına geliyordu. Bu öpücük Haruto'ya koskocaman bir hayat ağacıydı, onun umudu ve ışığıydı bu öpücük. Doyoung kalkıp giderken onu izledi Haruto, sevgililer miydi? Her neyseler, bundan memnunlardı.

⋆  diseaseWhere stories live. Discover now