Bölüm 9

2K 169 4
                                    

"Bana güveniyor musun artık?"

"Evet"

"Babanı inceledin mi?"

"Evet"

"Hatıra?"

"Hatırladım"

"Babanla ilgili hatırlaman gereken iki konu vardı hangisini hatırladın?"

"Annemi dövdüğünü ve kavgamızı"

"İlkini hatırlamışsın"

"İkincisi ne?"

"Sen hatırlamadığın sürece detaya girmem"

"Tamam. O zaman hatırladığım yerle ilgili olan detayları anlat"

"Annen ve baban liseden tanışıyor. Aşkla evlenip mahvolan çiftlerden. Baban sinir hastası. Baban annene şiddet uyguladığında sen beşinci sınıftaydın. Aynaya düştüğünde dudağında derin bir yara oluşmuştu. Dikiş attılar. İncelersen o izi fark edebilirsin. Ve bu izi ailene sorarsan yalan söyleyeceklerdir."

Telefonu kapattı. Ekrana bakakaldım. Söylediği şeyler bana şüphesiz doğru geliyordu. Kafamda bu yargı ile banyoya gitti. Aynaya iyice yaklaştım. Dudağıma iyice dikkat ettim. Üst dudağımın sol tarafında ince beyaz bir iz. Dikiş izi. Haklıydı. O kişi doğruyu söylüyordu.

Hızla anne olarak tanıtılan kişinin yanına gittim. Ne gibi bir açıklama yapacaktı çok merak ediyordum. Gene mi yalan söyleyecekti?

Mutfak da yemek hazırlıyordu. Sanırım taze fasulye yapıyordu. Mutfağa girince bakışlarını bana yöneltti.

"Anne dudağımdaki iz ne?"

Bana baktı. Dudağıma baktı. İlk tereddüt etti ama o tereddüt sadece bir iki saniye sürmüştü.

"Düştün ya, o zaman sana çok fazla dikiş attılar. Bu da onlardan biridir."

Yalan. Bana gene yalan söylüyordu.Resmen beni geçiştirmeye çalışmıştı.

"Anladım"

Odama gidip defterimi çıkardım. Hatırladığım son anıları da yazmaya başladım. Mine kimdi? Oğuz kimdi? Telefondaki kişi kimdi? Küçükken bu kadar pürüz yaşadığım ve büyüyünce babam olarak tanıtılan kişiye kafa tutmam. Kim bilir bu evde benim hatırlamadığım neler olmuştu. Sosyal medya kullanmıyordum. Şifre manyağıydım. Görünüşe göre ters de biriydim. Arkadaşım yoktu. Siyah dan başka hayatıma ton kabul etmiyordum. Benim yaşamım ne tür bir manyaklıktı?


"Evet çocuklar bugün tenis oynayacağız"

Spor salonundaydık. Hoca hepimize teker teker raket verdi

"Şimdi sırayla karşıma geçeceksiniz size temel vuruş ve teknikleri göstereceğim"

Beden eğitimi dersleri genellikle eğlenceli geçiyordu. Hele de tenis kelimesi kullanılınca içimde açıklanamayan bir mutluluk oluştu. Beden eğitimi dersleri iki sınıf ortak olacak şekilde yapılıyordu. Biz 12/B ydik. Ve karşı sınıf 12/D ydi. Bu Burakların sınıfı oluyordu. Mine haklıydı kızlarla iletişimleri yoktu. Tek işleri basketboldu. Ama o grubun beni topluca göz hapsine alması hem kendimi 'acaba ben erkek miyim?' düşüncesini oluşturuyordu ve bu fazla ironikti hem de hiç bir kızla ilgilenmeyen kişilerin bana bakması çok fazla rahatsız ediciydi.

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin