Karanlık Sevdam(Düzenlenecek)

Yürek sızlıyor dost...

Keyifli okumalar :))
Multimedyada doğan var.
Ve multimedyadaki şarkıyı muhakak dinleyin onu dinlemeden bölüm pek güzel olmaz parçayı açmanız gereken yeri yazdım zaten .
Parçanın adı:mem ararad .dil disoje
_________________________________________

"Simay"duyduğum sesle kafamı o tarafa çevirdim , ateş saçan gözlerle karşılaşınca, adeta yerime çivilendim.

Üstümdeki ağırlığın yok olduğunu fark edince , kafamı o tarafa çevirdim poyraz akını kolundan tutmuştu , şirzat ateş saçan gözlerle önce bana ,ardından akına döndü ve yumruğunu tam dudaklarına gelecek şekilde vurdu ve yumruklarını ardı ardına sıraladı .Akının boynundan tutup kafasını aşağa doğru eğdi ve sağ dizini tam yüzüne geçirince ,akın bir çığlık attı .büyük ihtimalle burnu kırılmıştı .Akın tam doğrulacaken ensesine baskı uygulayıp bu defa karnına dizini geçirdi, akın dizlerinin üstüne çöktüp karnını tutu, şok olmuş bir şekilde onlara bakıyordum .Akın Gözlerini bana çevirip

"Onun o dudaklarına ve tenine dokunmak.."demişti ki ,şirzat bana dokunduğu bileğini her iki elliyle kavradı ve diziyle vurunca çıkan çıt sesi ve akının acı dolu çığlığı bütün barı sarstı resmen .Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı , çığlık atacaken ellimle ağzımı kapatım .

"Ona dokunmak ha"dedi şirzat yüksek sesli bir kahkaha atarak , bu öyle bir kahkahaydı ki sanki fırtına öncesi sesizlik gibi , kimseden çıt çıkmıyordu , herkes sıradaki hareketini bekliyordu ,gece mavisi gözleri çakmak çakmak parlıyordu .

"Ben yıllardır bu anı bekliyordum dalkıran "dedi akında kesik kesik nefeslerinin ardından

"O zaman seni daha fazla bekletmeyelim koçum"dedi şirzat alayla

"Getir" diye kükreyince, yerimde sıçradım, etrafıma bakınca denizin hareketlendiğini gördüm ,etrafımızda bir çok adam durmuş şirzatı pür dikkat izliyorlardı. Hiç kimse yerinden kıpırdamadan ellerini önlerinde birleştirmiş bir şekilde ona bakıyordu .Deniz geri gelince ellinde bişey vardı ama ne olduğunu göremiyordum .Şirzatın yanına yanaşıp ona verdi ve geri çekilip oda şirzatı izlemeye başladı .

Şirzat akının kırdığı kolunu tutup ters çevirerek ,onu yüz üstü uzandırdı.Akın yerinde debelenince ,bir dizini sırtına dayadı hareket etmemesi için .Hiç kimse ona engel olmuyordu .Bende yerimden kıpırdayamıyordum ne konuşabiliyor nede ağlaybiliyordum, donmuş bir halde ona bakıyordum .Akının dört parmağını tutu ve denizin ona verdiği şeyin içine yerleştirdi,

"Bana ait olana dokunamazsın, dokundurtmam!"diye gürledi , bunu öyle bir öfke ve soğuklukla söylemiştiki ben dahi etraftaki herkes bir adım geri attılar , ne yapacağını anlayınca

"Yapma"dememle , akının acı dolu feryadının kopması bir oldu.Ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde olduğum yere çöktüm, dolan gözlerimle şirzata baktım.Hiç teredüt etmemişti bunu yaparken.Şirzat akının saçlarından tutup kafasını geri çekti ve tıslar gibi

"Yoksa bedelini ödersin"dedi ve yüzünü sert bir şekilde yere çarptı.Ağzımdan çıkan çığlık ellim sayesinde fazla duyulmamıştı, göz yaşlarım artık akmaya başlamıştı.Ardından ayağa kalkıp akının kesik parmaklarını tutup onlara bakmaya başladı.Yaptığı hoşuna gitmiş bir şekilde gözlerinin içi parlıyordu ve yüzünde bir sırıtış oluştu.Kafasını kaldırıp akına baktı, yaptığından memnun olmuş bir şekilde kafasını saladı ve ellindeki parmakları onun üstüne attı.

Bu nasıl bir şeydir acı çektirmesi onun hoşuna gidiyor, bu nasıl bir sadistliktir.Bir insan bu kadar acımasız olabilir mi?bir adama kafasıyla akını gösterdi.Kağan bana doğru yaklaştı , tam ellini uzatacaken