Centuries later ~ Yizhan ~ Wangxian ~Asırlar sonra

6-Seni ilk seven insan

    

     "Of Zhan tüm planlarımı mahvettin. Ben dansçı olacaktım."

     "Hobi olarak dansla ilgilenebilirsin. Olmaz mı?"

     "Zhan sen böyle sorunca olmazlar bile olur."

             ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     Yibo dokuzda çoktan hazırdı. Kahvaltı yapmamışlardı daha. Ama hiç aç hissetmiyordu. İki gündür onda değişimler vardı. Farkındaydı. Sanki biraz daha ağırlaşmış gibiydi. Ağız tadı ise giderek yok olmuştu. Zhan hastasın dese de başka bir şey olduğunun farkındaydı. Belki o da bilemiyordu.

     Arabaya binip yola çıktılar. Yibo onun görüntüsünü çok merak ediyordu. Otuzlarında, yakışıklı ve bekar. Açık hedefti. Peki bunca Asır hiç mi kimse olmamıştı hayatında? Bu adam rahip olmalıydı, öyleyse. Ya da o kişiyi çok seviyordu.

     "Zhan şimdiye dek hayatında sevdiğinin dışında hiç mi kimse olmadı? Yaa ne bileyim cinsel ihtiyaç işte."

     "Asla, dünyevi zevkler için sevdiğime ihanet edemem. Laneti kırdığımda yaşanacak asırlarımız var o bana yeter."

     "Seni kutluyorum. Ben böyle bekler miydim hiç emin değilim? Birini hiç öyle sevmedim. Ama şundan eminim seni beklerdim asırlarım olsa."

     "Kendinle çeliştin şimdi. Ama ben de senden eminim sen beklerdin."

     "Nasıl anladın bunu? Sana olan hislerimden mi?"

     "Hayır gözlerinde derin bir yer var, o hep bir şeyler anlatıyor. Şimdi de senin bekleyeceğinden emin olduğunu gösteriyor bana."

     "Ama benim asırlarım yok.
Bunun farkındasındır umarım."

     "Şirkete geldik sonra devam edelim olur mu?"

     "Beni kim olarak tanıtacağını merak ediyorum."

     "Ne olarak tanınmak isterdin?"

     "Bu ciddi olarak mı soruluyor? Öyleyse nişanlı, müstakbel eşin filan diye tanıt böylece akbabaları da bertaraf ederiz."

     "Çözüm önerilerine bayıldım Yibo. Gel şimdi önce büroma geçelim. Sonra toplantıya gireceğiz."

     Zhan ve Yibo büro da oturup asistanın gelmesini bekledi.

     "Hoş geldiniz efendim. Babanızın sağlığı yerindedir umarım."

     "Çok iyi değil son zamanlarda. O nedenle şirketi bana devretti biliyorsun. Ne oldu homurdanmalar mı var yoksa?"

     "Hayır efendim asla. Kimin ne haddine? Sekreteriniz değişti. Eski sekreter evleniyor."

     "Duymuştum. Düğünü için ne gerekiyorsa yapın. Nakdi yardım da dahil."

     "Tabi efendim. Ben muhasebeyi bilgilendiririm hemen. Şimdi Sekreterinizi çağırıyorum. Toplantı için evrakları getirecek size."

     "Tamam bay Puyi. Sekreterin adı nedir? Tüm herşeyi anlattınız baştan değil mi?"

     Yibo öylesine izliyordu ama hayranlığı da katlanıyordu. Konuları ele alışı. Çalışanları ile mesafesi çok iyiydi. Sekretere ne tembih edilmişti acaba? Bunu az sonra öğrenecekti.

     "Evet efendim ofis içinde düzgün kıyafet giyilecek, aşırı makyaj yok, sırnaşma yok. Sekreteriniz adı da Li Hua."

     Zhan önündeki zile bastığında normal kıyafetli, az makyajlı bir genç hanım içeri girip Zhan'ın masasına bıraktı evrakları. O sırada ayağı takılmış gibi yapıp Zhan'ın kucağına düşecekti. Zhan tam onu itmek üzereydi ki hızlı bir gölge onu tutmuş uzağa götürmüştü. Yibo'nun gözleri ateş topuna dönmüştü adeta. Zhan hemen yanına gidip elini tuttu. Sakinleşmezse vampir yanı çıkardı ortaya bu şimdi hiç de iyi olmazdı. Zhan onun gözlerine bakarak asistanına
bağırdı.