11-Wangxian Efsanesi

103 7 101
                                    

                  

                  FİNAL

      
     Wuxian tuhaflığın farkındaydı ama yine ilgi istiyor Wangji diye düşündü. Eh biraz naz yapsındı bakalım şımarık aşkı. Onun gönlünü alırdı diye düşünüyordu ama başka bir şey mi vardı?

             ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     Wangji'nin neyi vardı böyle. Wei hanedanından döndüğünden beri tuhaf ve uzaktı. Şu işlem bitsin konuşacaktı onunla. Alexander hazırım der demez  Wuxian kan stoğunu yanına almış ve Alexander'a kanını vermeye başlamıştı. Üç gün sürecekti bu kan işlemi. Wuxian için sorun yoktu. Kan stoğu onu idare ederdi. Sonra halsiz kalacaktı bir süre. Dinlenecekti. İki günde toparlanırdı. Alexander da bu arada dönüşmüş olurdu. Wangji'nin hali bir tuhaf olduğu için yardım isteyemedi Wuxian. Tek olsa da işlemi bitirmek için gayret edecekti. Üç gündür Wangji nasıl gidiyor diye bile uğramamıştı. Wuxian onun varlığını hissedemiyordu. Yoksa cidden dünyayı dolaşmaya mı çıkmıştı? Bu halde onu bırakıp gitmiş miydi? Derdi neydi? Her şey bitince boşluğa mı düşmüştü?

     Toplam dört gün içinde Alexander tamamen dönüşmüş on üç yaşında ki haliyle Wuxian'ın karşısındaydı. Kan stoğu bitmişti. Wuxian epey halsizdi. Yarı ölü haldeydi. Kabuslar, rüyalar birbirine girmişti. Sanki Wangji yanındaydı. Ona kan vermişti. Sonra birden sırtını dönüp gitmişti yine. Sayıklıyordu Wuxian. Neden Wangji diye hesap sorarak sayıklıyordu. Wangji ise ona hiç bir şey söylemiyordu. Üç gün sonra kendine geldiğinde Alexander başındaydı.

     "Şükürler olsun Wuxian. Bir an pişman olmuştum bu işlemi istediğime."

     "Aptal çocuk her şeyin bedeli vardır. Ben sana ölümsüzlük verirken ödemem gereken bir bedeldi bu. Tabi yanında biri daha olsa iyi olurdu ama yine de bu yaşanacaktı. Wangji gitti mi?"

     Alexander evet anlamında başını salladı. Wuxian onu hala hissedemiyordu. Neden kendinden gizleniyordu ki? Ters bir şeyler vardı. Neydi?

     "Alex sen bir şey biliyor musun? Wangji nerede ve neden kaçıyor? Böyle zor bir anımda yanımda olamayacak kadar ne suç işledim? Bilmeden onu nasıl kırdım? Bildiğin varsa söyle lütfen."

     "Tamam Xianxian. Konuşacağım. Aslında baygın olduğun sıra o yanındaydı. Bir bebek gibi baktı sana kanından verdi. Neden diye sordum. Öyle gerekiyor dedi."

     "Öyle gerekiyor? Bu da ne demek? Nereye gitti Alex?"

     Alex aralarında geçen konuşmayı aktardı.

     - Wangji neden gitmelisin? Wuxian hata mı yaptı? Farkındayım evlilik konusu geçtiğinden beri tuhafsın. Yoksa Wuxian'ı istemiyor musun artık, bıktın mı ondan?

     - Saçmalama Alexander. Ondan bıkmak mı? Ondan nasıl bıkılır bilmem. Ama onu serbest bırakmalıyım. Sana ne dedi hatırladın mı? Hanedanlıktan güzel bir kızla düğününü yaparız. Bir anda aklıma düştü biz evlilikten hiç söz etmemiştik. Ettiysek de hatırlamıyorum. Ben onun pişmanlığı olmamalıyım. Beni seviyordur doğrudur. Ama evlilik başka bir şey. Evlat özlemi var. Benimle bu imkansız. Onu serbest bırakmalıyım. Bir kadınla evlenmeli çocukları olmalı."

     - Wangji aynı şeyler senin içinde geçerli. Sen de evlat istiyorsundur.

     - Alexander asla böyle düşünmedim. O benim her şeyim zaten. Neyse bu aramızda kalsın. Wangji sıkılmış, gezmesi gerekiyormuş de. Ben ortaya  çıkmadıkça umudu kaybolacaktır. Şimdi ayrılıyorum. Sakın beni aramasın istese de bulamayacak. Dünyayı dolaşması asırlar sürecekmiş de ona.

Centuries later ~ Yizhan ~ Wangxian ~Asırlar sonra Where stories live. Discover now