7-Beni bırakma Wangji

64 7 99
                                    

   

    Bölümde SMUTcuk var

     İlk kez bebek olarak doğdun. Benim büyümde yirmi yaşında uyanacaktın hep. O çocuk kafasından bir şey dilediyse işler böyle karışmış olabilir. Annen içeride. Uyuyor. O Mei Li annen Wangji. Seni ilk seven insan. İstersen birazdan onu da görebilirsin. Asıl bundan sonra ne yapacağız?"

             ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     Annem burada mı şimdi? Gerçekten mi? Ah Tanrım ne büyüksün. Bir kere daha annemi görebilsem diye o zamanlar çok dua etmiştim."

     "Gördün mü Wangji? Biz canavar değiliz. Öyle olsaydık Tanrı dualarımızı duymazdı. Vampirliği lanet olarak alma. Bu yaradılış. Zamanla sadece ikimiz kalacağız ve kimse vampirleri hatırlamayacak bile. Şimdi gidip anneni görmek ister misin? Seni bu hayata tekrar o getirdi."

     "Ah annem benim, canım annem. Oysa onun ölümüne sebep olan baba dediğim kişiyi sevmişim. Asıl canavar olan o."

     "Tüm herşeyi biliyor musun Wangji? Sana  anlatırken mi duydun?"

     "O da var ama asıl amcamın kafasındaydı herşey. Bizden halamı aldı. Bu çocuğun doğmasına sebep oldu. Sende oğlun da öleceksiniz Hiristov. Dünyada tek vampir kalmayana kadar hepsini sen öldüreceksin Wangji. Sürekli bu geziyordu kafasında tabi hafızamı sildiği için bir şey hatırlamıyordum."

     "O adama kimse dokunmasın. Onu parçalara ayıracağım. Asıl canavar nasıl olunuyor, ona göstereceğim. Sakın itiraz etmeyin. Adamın suçları saymakla bitmez. Peki kanuna gitsek ne olacak. Sıfır. Bir kaç aya serbest kalacak. Yani bir şekilde serbest olacak ve yaptıkları yanına kar kalacak. Usta düşün Wangji küçüktü. Böyleyken her şeye yetişmeye çalışmış elleri, ayakları kanamış. Sefil yaratık yetmiyor gibi dövmüş onu. Ahhhh asla asla asla bu adamı asla kimseye bırakmam."

     "Wuxian lütfen sakin ol. Önceliğimiz var. Biliyorsun. Anneme bakalım önce."

     "Girmeden şunu söylemeliyim hazır ol, annen derin bir uykuda. Kaçırıldığından beri bir kez olsun kımıldamadı. Ve içerde yine bizden biri, Fabin var."

     Üçü içeri girdiğinde Fabin Mei Li'nin başındaydı. Gerçekten hiç bir hayat belirtisi yoktu. Nefes alıp vermesi dışında. Onları duyuyor muydu bilmiyorlardı.

     "Anneciğim bak oğlun geldi, saçlarını sevip kokladığın oğlun yine sana geldi. Kalk annem, kalk yine bana sarıl. Wangji merak etme herşey yolunda gidecek de. Gözlerini bir kere açsan beni göreceksin annem. Bana mı küstün yoksa geç mi geldim yanına?"

     Bu konuşma odadakilerin yüreğini parçaladı. Gözyaşları istemsizce aktı. O sırada, Mei Li'nin de gözlerinden yaşlar akmıştı. Yibo heyecanlandı.

     "Wuxian, usta bakın annem tepki veriyor. Beni duydu eminim beni duydu."

     "Wangji evet seni duydu ama kafası da karıştı. Kaybettiği oğlu bebekti. Adı farklıydı. Şimdi iki anı arasında gidip geliyor. Merak etme ama kısa sürede kendine gelecek. Sen yine her gün buraya gelip annenle konuş. Ona neler olduğunu anlat. O yavaş yavaş yolu bulacaktır. Şimdi bugünlük yeter diyelim. Daha gidip kendi aranızda konuşacaksınız."

     "Şey usta artık beni büyülü zincirden çıkarsanız nasıl olur? Bir yere kaçacağım yok bundan sonra."

     Gülüşmeler arasında tekrar eve dönmüştü ikisi. Artık yalnız kalmak istemiyordu Wangji.

     "Hadi odana gidip konuşalım."

     "Wangji şu anda odalarımız tehlike arz ediyor seraya gidelim...

Centuries later ~ Yizhan ~ Wangxian ~Asırlar sonra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin