Centuries later ~ Yizhan ~ Wangxian ~Asırlar sonra

10-Dünyayı dolaşacağım

    

     "Çok korkmuşsun usta. Yoksa bize güvenmiyor muydun?"

     "Wangjiii, Wuxiaan. Tanrıya şükür."

             ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     "Usta özür dileriz. Sizi duyuyorduk. Hatta dünyada olan her şeyi. Uyanmayı istiyorduk. Nedense bir türlü uyanmamıza izin verilmiyordu. Özellikle annelerimiz bizi tutuyordu. *Şimdi değil çocuklar, biraz  daha dayanın.* Hep bunu söylediler bize. Üç günde ancak dönebildik. Merak etme usta. Ben zaten baştan beri babamı yanımda gibi duyup görüyorum. Bu daha güçlendi şimdi. Wangji de aynı, benim seviyeme ulaştı. Beyinlerimiz, ruhlarımız birbirine bağlı. Birimizi öldürseler bile ölmeyiz. İkimizi aynı anda öldürmeleri gerekecek."

     "Ah Wuxian. Öldüm, dirildim. Babalarınız çok fena yayıldılar. Dünya diken üstünde. Ama savaşınızı herkes görecek, yüzünüz tanınacak. Babalarınız kurnazdır. Değişim büyünüzü bozabilirler."

     "Endişe etme usta bize kimsenin büyüsü asla  işlemeyecek artık. Şimdi plan yapmalıyız. Fabin bize ihanet etti. Hem de epey kötü biçimde. İlk sandım ki lanet olayı bitsin istiyor. Bize yardımcı oluyor zannettik. Meğer o hırslanmış, aç gözlülüğü uyanmış, yaşama telaşına düşmüş. Bir de utanmadan bizi babalarımıza şikayet ediyor. Usta, babama ne kadar acı çektirirsem Fabin de o kadar acı çekecek mi? Ya sen hangisine bağlısın usta?"

     "Baban ve Fabin aynı gün doğdular. O nedenle bağları çok güçlü. Eğer Fabin kendini terbiye etmeseydi karındeşen Jack'den daha tehlikeli ve acımasız bir cani olurdu. Şimdi ise dizginlemeyi bıraktı. İki gündür insan öldürüyor. Avcılar yok edildi biliyorsunuzdur. Dayınları öldü sanıyorlar. İyi ki ondan saklamışım bunu yoksa bu gün onlara da veda etmiş olurdun."

     "Biliyorum usta. Dedim ya biz her şeyi duyduk, gördük ve yaşadık. Sana minnet borçluyum."

     "Saçmalama Wuxian. Durum ortada. Dayınları onlarla kıyaslamaya cüret bile etmem. Sizin için de istedim bunu. Koca dünyada yalnız kalmayın diye. Ben yalnızlığın en dip, en karanlık  duygusunu yaşadım. İki kişi olmak yeter, elbet aşıksanız daha güzel.  Ama bir iki akraba koca dünyaya karşı konuşacağınız kişilerin de olduğunu hatırlatır size."

     "Eee usta bu faslı geçersek nasıl bir yol öneriyorsun bize?"

     "Çocuklar Fabin bir nevi iyilik de etmiş oldu size. Onlara plan kurmak için yakın olsaydınız, size birilerini gözlerinin önünde öldürtecek, dönüştürtecekti. Dolayısıyla insan kanı içmiş olacaktınız. Şimdi farklısınız. Bu artık sizi etkilemeyebilir ama masum birini öldürmek veya dönüştürmek. Ölüm kurtuluş ama dönüşüm. O sizinle asırlar boyu yaşayacaktı. Bu şekilde karşısına çıkmanız en iyi yol. Sadece Fabin'in ayak altından çekilmesini sağlayacağım ben. Onu bana bırakın. Yakalayıp hasedeceğim kendimle. Mahzenimizi çoktan hazırlamıştım. Kapıyı üstümüzden kilitleyecek bir büyü yaptım. Babalarınız ölünce de küllerimiz orada kalacak. Ben reankarne olmamızı önleyen büyüyü de yaptım. En son sizden bir ricam olacak. Onu yaptığınızda asırlar geçip mahzen yıkılsa bile biz toprakta tutuklu kalacağız. Bir büyü ile asla dışarı çıkamayan kilitli ruh olacağız ikimiz. Büyüyü benden başkası bozamayacağına göre bozulmayacak demektir. Onu savaştan önce size vereceğim."

     "Merak etmeyin usta, Wuxian ve ben bu görevi severek yerine getiririz. Şimdi savaşı konuşalım."

     "Tamam Wangji. Düşünceme göre saldırarak girin ve babalarınıza teke tek meydan okuyun. Bu onları hem sevindirecek, hem de öfkelendirecektir. Ondan sonrası meydan üçümüzün. Ben Fabin'i alıp uzaklaşıyorum. Sizler de savaşa başlayın. Zorlu olacak ama başaracaksınız eminim. Lanet kırıldı. Kader çarkı kendi düzenine döndü. Artık geleceğinizi görüyorum. Bu gün iyice dinlenelim. Yarın bu büyülü yerden çıkma vakti gelecek. Vedamızı o zaman yaparız."