Kafeste Aşk

-Sinema-

( Multimedia: Sinemadaki Kızlar )

Chaseler de işlerini bitirerek yanımıza geldiklerinde yürümeye başladık.

-" Evet , şimdi ne yapmak istersiniz ? " diye sordu Chase

-" Lunaparka ne dersiniz ?" dedi Daymın

-" Hani şu çocukların gittiği ?"

-" Emilly , siz zaten çocuksunuz ." dediğimde Emilly ' nin ince kaşları çatılmıştı .

-" Hayır , ben çok mütevazi bir bayanım . "

-" Peki mütevazi bayan nereye gidiyoruz ?" dedi Chase

-" Ay şekerim tabii ki de gençler olarak sinemaya . "

-" Ama sonrada PlayStation oynamaya gideceğiz anlaştık mı ? " dedi Daymın

-" Tamam hadi gidelim . "

Şuan hepimiz gişede Emilly'nin film türüne karar vermesini bekliyorduk.

-" Bence romantik filme gitmeliyiz yada korkuya mı gitsek biraz heyecan olur , aa burada aksiyon da varmış en sevdiklerimden . "

-" Emilly seç artık birini . " diye konuştu Daymın bıkkınlıkla , lafı ağzımdan alarak .

Köşede sıkıntıdan ellerimi göğsümde birleştirip duvara yaslanarak milleti izlemeye başladığımda hepsinin kendi aleminde takıldığını gördüm . Birbirine sevgiyle sarılan çiftler , ailesiyle kahkaha atan mutlu çocuklar , yerinde duramayan geçler , elleri poşetlerle taşan kızlar , indirim kovalayan kadınlar onların peşinde sürüklenen kendinden geçmiş zavallı erkekler ve daha fazlası . Emilly ' nin seslenmesiyle ona döndüğümde karar verdiğini gördüm .

-" Cancağızım filmi seçtik hadisene . "

Sonunda karar vermesine sevinerek Emilly ' nin elinden tutup salona doğru yürümeye başladığımda en arka koltuklara oturup filmin başlamasını beklemeye başladık . Işıklar kapanıp film başladığın da filmin romantik komedi olduğunu anladığımda bir kere daha şansıma küfür etmiştim . Romantik olmak zorunda mıydı ? Dövüş , aksiyon , korku dururken . Bir müddet sonra sıkılarak soluma döndüğümde Emilly hariç herkes baygın baygın filme dalmıştı. Koltuğa iyice yayılarak izlemeye geri döndüm .

Filmin 10. dakikasında içeriye kahkaha atarak 3 kız girmişti . Önümüzdeki koltuklara sırasıyla oturduklarında kızları hiç gözüm tutmamıştı ama sesimi çıkarmadan filmi izlemeye devam ettim.

Filmin 25. Dakikasında artık sabrım taşmaya başlamıştı, salak üçlü rahat durmuyordu . Biri telefonun ışığını sonuna kadar açmış mesajlaşıyor , diğeri şak şak sakız çiğneyip patlatıyor , öbürü de erkeklere bakıp kahkaha atmakla meşguldü . Şeytan diyor kalk birinin boğazına telefonu sok , birinin ağzına patlat , diğerinin de saçlarından sürükle. Sinirlenmekten filme de odaklanamıyordum .Benim şansıma önüme sakız çiğneyen gelmişti . Her sakız patlatışında bir yumruk indiresim geliyordu. En sonunda dayanamayarak ayağa kalkarak üçünün de omzuna dokundum arkaya döndüklerinde yapmacık bir şekilde masumca gülümseyerek yüzlerine baktım.

-" Aa hayırdır tatlım ne oldu ? "

Ellerimle yaklaşın işareti yaptığımda üçü de merakla bana bakınca yüzümdeki sahte gülümsemeyi bırakarak sinirle konuşmaya başladım .

-" Sizi gereksiz kızlar sesiniz bir daha çıkmasın yoksa o telefon senin boğazına o sakız senin en uygun tarafına ve seninde o kahkahaların bir yerine kaçacak he eyer duyarsam saçlarınızdan tutar kafanızdan kıvılcım çıkana kadar şu duvara sürterim . Bunu yapmaktan gerçekten de zevk alırım . Anlaşılmayan bir şey var mı ? "