-KR- 3.Bölüm

74 20 0
                                    

Multimedia: Giydikleri var.

Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar... <3

<3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3

Alarmın rahatsız edici melodisiyle güne merhaba demek pek de iç açıcı değildi doğrusu.

Esneyerek kalktıktan sonra uyku sersemliği sayesinde uyuşuk adımlarla banyoya gidip soğuk suyla elimi yüzümü yıkayıp ayılmaya çalıştım.

Bugün kendimi yorgun hissediyordum. Halsizdim ve başım ağrıyordu. İkinci günden de devamsızlık yapamayacağıma göre katlanacaktım artık.

Bugün okulun ikinci günüydü ve ben ilk günden arkadaş bulduğuma mı seviniyim yoksa okuldaki resim atölyesine mi sevineyim bilemedim.

Dolabımın önünde dikilip her zamanki gibi 5-10 dakika boş boş baktıktan sonra hava koşullarını da hesaba katarak dar kot ve üzerine bol beyaz kazağımı giydikten sonra sıra makyaj masama oturmaya gelmişti.

Eyeliner ve gül kurusu rengindeki rujumla sade bir makyaj yaptıktan sonra uğurlu yüzüğümü ve bilekliklerimi taktım. Aynada kendimi son kez kendime baktıktan sonra saçlarımı yapmadığımı fark ederek maşamı elime aldım ve saçlarımın uçlarına doğal dalgalar ekledim.

Sabahları fazla yemek yiyemesemde kendimi hasta hissettiğim için bir dilim çikolatalı ekmeği ağzıma tıkmayı başarmıştım. Umarım çikolata bana enerji verir ve biraz da olsa toparlanmamı sağlardı çünkü bayılıcakmış gibi hissediyordum.

><><><><><><><><><><><

Taksi şoförüne elimdeki parayı uzattıktan sonra bir müddet almasını bekledim çünkü adam o sırada aynadan bacaklarıma bakmakla meşguldü. Parayı uzattığımı fark edince elimdekini alır almaz taksiden indim. Keyfim yerinde olsaydı adama bağırıp çağırıp onu hayattan soğutabilirdim fakat gerçekten kendimde hissetmiyordum. Bugün nedense bi tuhaftım.

Üniversitenin kampüsünden içeriye doğru yürümeye başlarken başımın hafiften dönmesiyle sendeledim ve yanımdaki ağaçtan destek alarak dengemi sağladım. Kan şekerim düşmüş olabilirdi ama sabah yediğim çikolatalı ekmeğin kan şekerimi dengelemiş olması gerekiyordu. Aç sayılmazdım ama ortalık yerde bayılmak istemediğim için bir şeyler yesem iyi olacak düşüncesiyle kantine doğru yürümeye başladım.

Uzaktan bana el sallayan kişiyi idrak edebildiğimde onun dün tanıştığım arkadaşım olduğunu görmek beni rahatlattı. Yine dün tanıştığım öbür arkadaşımla masada oturmuş tost yiyorlardı. Yanlarına yaklaşarak masaya oturdum.

"Günaydın" diye şakıyan Ebru'ya en içten gülümsememi yollamaya çalıştım ama bu halde ne kadar içten oldu bilmiyorum.

Yan sandalyede oturan Gökhan'a günaydın diyeceğim sırada benden önce onun konuşmasıyla diyemedim.

"Günaydın günaymasına da sen solgun görünüyorsun kahvaltı ettin mi?"

Burukça gülümseye çalıştıktan sonra "Evden çıkmadan bir şeyler atıştırmıştım ama bir tost alsam fena olmaz kan şekerim düştü sanırsam." dedim.

Masadan kalkıp tost almaya gideceğim sırada Gökhan beni durdurdu ve yerime geri oturtturdu.

"Halsiz görünüyorsun, ben alıp gelirim hemen."

Gökhan çok kibar biri ve sanırsam Ebru'yla birbirlerinden hoşlanıyorlar ama ikisi de kendi hislerini söyleyemeyecek kadar utangaç. E o zaman iyi bir arkadaş olup bunların arasını yapmak da bana düşer.

Kalbimin RengiOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz