8

286 27 0
                                    

Jimin sessizce arabasını sürüyordu. Yol boyunca ikimiz de konuşmamıştık.

Uygulamayı hatırlamadığımı sanıyordu.

Onu unuttuğumu inandırmak için bilerek böyle bir soru sormuştum. Yıllar önce bu tarihte randevu planladığım anı çok net hatırlıyordum.

Eminim 5 yıl önceki Chaeyoung işlerin bu raddeye varacağını tahmin etmemişti.

Ama yine de hâlâ Jimin'in neden gelmek istediğini tam olarak çözememiştim.

Hâlâ beni seviyor olamazdı. Hayır bu imkansızdı.

Jimin en sonunda sessizliğini bozarak
"Müzik açmamı ister misin?"
Dedi

İlgilenmiyormuş gibi yaparak
"İstediğini yap senin araban sonuçta."
Dedim

Jimin hiçbir şey demeden radyoyu açtı.

Summertime sadness çalıyordu.

Arkama yaslandım ve şarkıyı mırıldandım

Kiss me hard before you go
Summertime sadness
I just wanted you to know
That baby, you the best

"Sesini duymayalı uzun zaman olmuştu."

Gelen sesle Jimin'e baktım
Uzun zamandır mırıldanmak dışında şarkı söylemiyordum

"Kendi kendime söylüyorum. Senin için değil yani."
Dedim yanlış anlaşılmamak için

Jimin gözünü yoldan ayırmıyordu.

"Biliyorum zaten."

Tekrar arkama yaslandım.

Belki de hiç tanışmamalıydık.

.
.
.
.

5 yıl önce

"Buranın en iyi fotoğrafçısı kim?"

Masadaki kadın şaşkınlıkla bana baktı
"Burada amatör fotoğrafçılık kursu veriyoruz. Kayıt yaptırmak mı istiyorsunuz?"

Hayır anlamında başımı salladım
"Hayır ben fotoğraf çekmem onlar benim fotoğrafımı çekmeli."

Kadın hâlâ anlamamıştı
"Anlamadıysanız boşverin." Dedim pes ederek.

Arkama döndüğüm anda kapıdan çıkan benim yaşlarımda bir çocuk gördüm.
Tam çıkmak üzereyken koşup kolundan tuttum.
Bana döndü. Benden biraz uzun siyah saçlı bir çocuktu. Yakışıklı sayılabilirdi.

"Güzel fotoğraf çeker misin?"

Çocuk bana deliymişim gibi baktı.

"Evet buranın en iyisiyim."

Özgüveni hoşuma gitmişti

"Benimle gel!"
Dedim ve kolundan tutup dışarı çıkarttım.

Durduğumda o da durdu. Şaşkınlıktan hiçbir şey söylemiyordu.

"Bana yardım etmen gerek."

"Kimsin sen?"

"Ben Park Chaeyoung."
Dedim elimi uzatarak

Biraz bekledikten sonra o da elimi tutup sıktı
"Park Jimin."

"Soyadımız aynı! Kesin çok iyi anlaşacağız!" Dedim sevinçle

"Benden ne istiyorsun ki?"

"Söyledim ya benim fotoğrafımı çekmen lazım."

"Birçok iyi fotoğrafçı dükkanı var neden benden istiyorsun?"

Omzumu silktim
"Çünkü öyle vesikalık fotoğraflar istemiyorum kendimi çekip modellik ajansına göndereceğim ama profesyonel fotoğrafçıya verecek kadar param yok."

Jimin yavaşça beni süzdü
"Peki benim bundan kazancım ne olacak?"

"Bu kursa geldiğine göre profesyonel olmak istiyorsundur. Eminim daha önce hiç bir modeli çekme şansın olmadı."

Başını salladı
"Evet bu doğru ama teknik olarak sen bir model değilsin."

Kaşlarımı çattım
"Çok yakında olacağım! Bunun için de birine ihtiyacım var. Kabul ediyor musun etmiyor musun?"

Biraz düşündükten sonra elini uzattı

"Anlaştık"

Next Date  -Jirosé-Where stories live. Discover now