24

240 25 0
                                    

Telefonu hızlıca açtım ve Jimin'in de duyması için hoparlörü açtım.

"Efendim Joon?"

"Rosé hâlâ o otelde misin?"

"Evet ne oldu ki?"

"Az önce anonim biri senin fotoğraflarını internete yüklemiş." Dedi endişeli bir sesle

"Ne fotoğrafı Namjoon ne anlatıyorsun?"
Dedim sanki bilmiyormuş gibi yaparak.

"Sen ve şu birlikte gittiğin adamın fotoğrafları. Siz birlikte misiniz?"

"İmkanı yok Namjoon. Geldiğimizden beri yan yana durmuyoruz bile. Yoksa shop mu yapmışlar!"

Diye sesimi yükselttim. Oyunculuk becerilerim sandığımdan daha iyiymiş.

"Shop değil mi? Rahatladım bir an gerçek sandım."

"Bunu düşündüğüne inanamıyorum Namjoon. Beni tanımıyor musun? Hemen yalan haber olduğunu duyur."

"Evet öyle yapacaktım zaten. Sen de bir an önce dön ordan."

"En kısa zamanda geleceğim."

Dedim ve kapattım.
Jimin kahkaha atmaya başladı.

"Oyunculuğa başlamalısın!"

Ben de gülmeye başladım.
"İnsanları kandırmak gerçekten zevkliymiş."

Jimin gülmeyi kesti ve
"Şimdi ne yapacağız?"
Dedi ciddileşerek

"Bunun gündeme girmesini bekleyeceğiz. İnsanlar arkamızdan konuşmaya başlayacak ve gerçekten çıkıp çıkmayacağımızı araştıracaklar. Yarın olduğunda ise bombayı patlatacağız."

"Gerçekten harikasın."

Gülümsedim
"Biliyorum."

*

Ertesi sabah olduğunda çoktan gündemdeydik bile.
Bazı insanlar sevgili olduğumuzu düşünüyor bazıları da şirketin yalanlamasına inanıyordu.

Gazeteciler ise dün akşamdan beri deli gibi beni arıyordu.

Kapının çalmasıyla telefonumu bıraktım.

"Oda servisi!"

Bu ses...

Kapıyı açtığımda Jimin elinde yemek poşetleri ile karşımda duruyordu.

Onu görünce kahkahalarla gülmeye başladım.

"Fotoğrafçılığı bırakıp otel personeli mi oldun."

Jimin içeri girerek bana sarıldı
"Sadece sana özel çalışıyorum."

Yanağımdan öptü ve poşetleri masaya koydu.

"Gerçekten bu yemekler nerden çıktı?"
Dedim poşetleri işaret ederek

"Aşağıda yeseydik oteldeki herkes haberler yüzünden bize bakıp duracaktı ve sen rahatsız hissedecektin."

Gülümsedim
"Bu kadar düşünceli olman çok şirin Park Jimin."

"Biraz öyleyim sanırım."
Dedi gülerek

"Ama yemekten önce halletmem gereken bir şey var."

"Şimdi mi açıklayacaksın?"

Başımı salladım ve telefonumu aldım.

Tam o sırada bir gazeteci arıyordu.

"Mükemmel zamanlama."
Dedim ve telefonu açtım.

Next Date  -Jirosé-Where stories live. Discover now