-

334 58 31
                                    

Yine bir gün ışığı, yine sıradan bir karlı sabah.

Nikolai uyanıp gerindi ve etrafına bakındı. Acaba bugün de o insan nehir kıyısına gelir miydi? Ah, neden bunu düşünüyordu ki? Sonuçta o bir insan!

Yavaşca gözlerini ovaladi ve üstünü temizleyerek nehir kenarına yürümeye başladı. Bugün hava o kadarda soğuk değildi.  Rüzgarda o kadar sert esmiyordu. Güzel bir koku vardı etrafta ama ne kokusu olduğunu bilmiyordu. Nehire yaklaşınca büyük ağacın arkasına geçti ve kafasını yavaşça çıkardı. Etrafta kimse yok gibi görünüyordu. İç çekerek beklemeye karar verdi ve ağacın tepesine çıkarak o zamandan beri hayvanların geçmesini izliyordu.

"Kimse gelmeyecek.."

Ne kadardır orda olduğunu unutmuştu. Bir saat? İki? Belki de üç..
Artık gelmeyeceğini kabullenerek ağaçtan indi ve ormanin derinliklerine doğru yürümeye başladı.

Başka bir ayak sesi

O gelmişti! Siyah saçlı insan. Ona nasıl sesleneceğini veya nasil hitap edeceğini bilmiyordu nikolai. Şu an ise biraz telaş yapmış gibi görünüyordu. Hızlıca tekrar ağaca çıktı ve onu izlemeye başladı.

Saçları yine dünkü gibi aynı titizlikle taranmıştı. Bu seferki kimonosu ise yeşildi ve üstünde siyah bir ceket vardı. Nikolai güzel kokuları çok severdi bu nedenle onun kokusunu merak etti. Acaba nasıl kokuyordu?

Nehir kıyısına oturmuş derin ormana bakan insana sanki ruhuna bakıyormuşcasına baktı tilki. Fark edilme korkusu yoktu, sadece izlemek istiyordu. O gidene kadar burda kalmak istiyordu.

"Belki de her insan aynı değildir..."

Onu izlerken ağzından küçük bir fısıltı çıkardı. Belkide bir gün küçük bir cesaretle onun yanına giderdi.

Rüzgar yavaş yavaş sert esmeye başladığında siyah saçlı elini yüzüne götürdü ve rüzgarı eliyle engellemeye çalıştı. Nikolai ise ona uzaktan gülümsüyordu. Kuyruğunu kafasının altına koymuş yastık görevi vererek o şekilde insani izliyordu. Halinden gayet memnun görünüyordu.

İnsan ise hava artık çok soğumuş olacak ki nehir kenarından uzaklaşmaya başladı. Nikolai yine somurttu, İç çekerek ağaçtan indi ve nereye gidiyor diye kafasını uzatarak insanın gittiği tarafa bakmaya çalıştı.

Gününü böyle geçirmekten memnun görünüyordu. Ağaçtan inip tekrar ormana yürürken düşündü.

"Acaba ona ne demeliyim... Acaba ismi ne? Nasıl kokuyordur..? Benden korkar mı? Neden her gün nehirde oturup gidiyor ki? Birini mi bekliyor?"

Cıvıldayan kuşlara durup bir baktı.

"Gerçekten bir insanla arkadaş olmak mı istiyorum..? Geçmişteki gibi olabilir. Her şeyi berbat edip yine yalnız kalabilirim.."

Kuşlar sanki onu anlıyormuşcasına yanına gelmişlerdi ve birisi nikolainin omzuna, diğeri ise onun başına kondu. Nikolai her zaman hayvanlarla anlaşırdı. Gülümseyip anlatmaya devam etti.

"Belkide tüm bu düşüncelerimi silecek biridir."

Fallendown | FyolaiWhere stories live. Discover now