2️⃣3️⃣

231 37 19
                                    

İyi okumalar. Oy ve özellikle yorumları bekliyorum:)


Sonunda çekimler bitmişti. Rahatlamış bir şekilde yatağıma uzandım ve telefondan gelen mesajlara baktım. Jungkook'un mesajlarına gülümserken üstten bilinmeyen numaradan gelen bildirim dikkatimi çekmişti.

Jisoo yazmıştı. Kalbimi on parçaya ayıran kardeşim yazmıştı. Onu her yerden engellemiştim ve bana ulaşmasın diye abimi de engellemiştim. Üstüne üstlük numaramı değiştirmiştim. Kimden bulmuştu hiçbir fikrim yoktu.

Beni arayınca kapattım hemen. Birkaç kere üst üste arayınca telefonu bir köşeye koydum. Gece gece sinirlerim bozulmuştu. Evet, onu çok seviyordum ama beni çok kırmıştı ve ona artık yumuşak davranmak istemiyordum.

Evdeki eşyalarımı bile toplayıp başka bir eve yerleştirmiştim onlardan habersiz. Şu an evimin nerede olduğunu bilmiyorlardı ve zaten bende henüz doğru düzgün evde kalmamıştım işlerden dolayı.

Sabah olduğunda otelden ayrıldık ve havalimanına gittik. Yolculuk rahat geçmişti ama uykumu alamadığım için eve gelir gelmez uyudum. Uyandıktan sonra banyoya girip duş aldım hızlıca. Ondan sonra Jungkook'un mesajlarına baktım.

jk: tae

jk: çıktın mı yola

jk: neredesin

jk: döndün mü

jk: merak ediyorum:(

Benim için endişelenmişti bu yüzden haber vermediğim için çok kötü hissettim. Hemen onu arayıp döndüğümü söylemeliydim. Telefonu hemen açtı ve endişeli bir ses tonu vardı.

"Tae, ah neredesin sen?" Dedi yüksek sesle. Nefes alış verişlerini duyuyordum.

"Eve geldim ve uyumuştum"

"Çok korktum. Bir şey oldu sandım."diyerek hâlâ yüksek ses tonuyla konuştu.

"Özür dilerim. Uykusuz olduğum için haber vermek aklıma gelmedi."

"Ah, sorun değil. Sen iyi ol yeter."dedi sesini alçalttı. Sakinleşmişti.

"Endişelendirdiğim için özür dilerim."

"Asıl ben bağırdığım için özür dilerim."

"Bana ramen yaparak kendini affettirebilirsin." dedim gülerek.

"Emredersiniz bayım. Ne zaman geliyorsunuz?" diyerek güldü. Gülüşü gerçekten tarif edilemeyecek kadar güzeldi.

"Çok açım o yüzden hemen hazırlanıp çıkıyorum. 15 dakikaya oradayım."

"O zaman bende hemen yapıyorum."

Telefonu kapattıktan sonra hemen üstümü değiştirip evden çıktım. Çok heyecanlıydım. Evin kapısına geldiğimde kalbim çok hızlı atmaya başladı onu göreceğim için.

Kapıyı daha çalmadan açtı ve gülümseyerek baktı bana. Onu gördüğüm gibi hızlıca yaklaşarak dudaklarına yapıştım ve ardımdan kapıyı kapattım.

Onu duvara yaslayıp dudaklarını emmeye başladım. Ah. Çok iyi hissettiriyordu. Özlem dolu bir öpücüktü bu. Bir süre birbirimize baktıktan sonra tekrar dudaklarımızı birleştirdik. Bu sefer dillerimiz de devreye girmişti ve daha sert öpmeye başlamıştık.

Birbirimizden ayrılmadan salona doğru yürüdük birlikte. Onu koltuğa ittim ve üstümdeki tişörtü çıkardım.

Kucağına oturduktan sonra dudaklarını tekrar öpmeye başladım. Hızlıca tişörtünü çıkartmasına yardım ettikten sonra göğsüne küçük küçük öpücükler bıraktım ve ardından boynunu öpmeye sonra da ufak ısırıklar bırakarak iz çıkarttım.

Gülümsedi ve kucağından inip koltuğa uzandım ve ardından bacaklarımı kendine bastırıp üstüme çıktı. Bir eli ile saçımı okşarken diğer eli pantolonumun zincirine yaklaşıyordu.

Dudaklarıma kocaman bir öpücük bıraktıktan boynumu emmeye başladı. Ah, gerçekten çıldırtacaktı beni. Boynumdan sonra göğsüme öpücükler bıraktı ve yavaş yavaş aşağıya indi.

Pantolonumu yavaş yavaş çıkarırken piç gülümseme ile bakıyordu bana. Kendi pantolonunu da çıkardıktan sonra yere attı. O sırada aniden pozisyonlarımızı değiştirdim ve bu sefer üstte olan bendim.

"Taehyung, korkuttun beni."diyerek güldü.

"Korkmalısın sevgilim." Diyerek güldüm ve yüzübü avuçlarımın arasına aldıktan sonra onu sertçe öpmeye başladım. Bunu yaparken sol elim boş durmamış malum yerine dokunuyordu ve bacaklarını okşadım.

Bacak arasına girerek vücudumu bastırdım ona. Ah cidden çok güzel hissettiriyordu. Yandığımı hissediyordum. Jungkook bunu yaptığım an inledi.

"Ah."

"Sikeyi-"

"Ah, taehyung."

"Sikeyim."

##

Jungkook ile birlikte onun yatağında otururken şaraplarımızı yudumluyorduk. Onun omzuna uzanmış bir şekilde yanında olmadığım zamanlar neler yaptığımı anlatıyordum ve o da aynı şekilde. Bensiz çok sıkılmıştı ve gelmemi sabırsızlıkla bekliyormuş. Aşık çocuk işte.

"Aşıksın biliyorum ama bu kadar da şımartma beni "dedim gülümseyerek. Jungkook, gülümseyerek baktı ve hızlıca boynuma öpücük kondurup arkadan sarıldı bana.

Ah Tanrım en son ne zaman bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Çok huzurlu ve neşeliydim onun yanında.

"Senin için pasta yapmıştım."diyerek kalktı ve mutfağa gitti. 5 dakika sonra gelerek yanıma oturdu. Birlikte pasta yemeye başladık.

"Nasıl olmuş?"dedi meraklı bakışlarla.

"Eh işte."dediğim an suratını astı ve pastasını yedi yutkunarak. Çok tatlıydı. Minnoş bir bebek gibi.Sanki oyunda kaybetmiş çocuk gibiydi verdiği tepki.

"O zaman bir dahakine daha iyi yapmaya çalışacağım."

"Şaka yaptım. En iyisiydi"diyerek yanağına öpücük kondurdum. Gülümsedi ve yanağına dokundu.

Pastamızı yemeye devam ettik ve Jungkook'un dudağında krema kaldığını gördüm.

"Dudağında kalmış."

"Nered-"

Dudağına yapışıp kremayı emdim ve dudaklarını da emdim birkaç saniye.Dudaklarımı çektikten sonra kremayı kendi dudağıma sürdüm.

Gülümsedi ve dudaklarıma baktı.
Yüzümü avuçlarını arasına alıp öpmeye başladı beni. Üstüme çıktıktan sonra çarşafı üstümüze attı.

"Bu gece hiç bitmeyecek sanırım"diyerek yaklaştı gülümseyerek.

"Ehe."





Ay beceremiyorum böyle sahneler yazmayı. Umarım kötü olmamıştır.:(

my sister's psychiatrist: vkookWhere stories live. Discover now