3️⃣2️⃣

156 18 65
                                    


Yuh yaa 1 aydır bölüm atmamisim unutmuşum tamamen kusura bakmayın çok şey oldu kendime gelemedim bı turlu. Umarım hâlâ okuyucu vardır. İyi okumalar:)


"Demek daha önce kimseye çiçek almamışsın. Öyle olsun Taehyung Bey" diyerek aynadaki suratıma baktım.

"Lüütfen diyerek Taehyungu taklit ettim. Sahte gülümsememden sonra aniden suratım düştü ve kollarımı birleştirdim.

"Tatlı olduğun için affediyorum" diyerek sesi incelttim ve öfkeyle aynaya bakarak göz devirdim.

"Tatlıymış. Hayatında hiç tatlı görmemiş."

Kıskançlıktan yüzümdeki öfkeyi saklayamıyordum. Evet, kudurmştum. Eve yürüyerek gitmiştim ve yol boyunca kaşlarım yukardaydı. Kaşlarıma sakin olmasını söylesem de aklına ikisinin gülüştüğü gelince daha da sinirleniyordum.

Ve sürekli müşteri hizmetlerinin araması daha da sinirimi bozmuştu. En son kurtulmak için açmaya karar verdim Önce sakinleşip derin nefes aldım ve numaraya bakmadan açtım.

"Bakın lütfen arayıp durmayın. Engelleyeceğim sonunda."

"Benim Jisoo."

"Ah, kusura bakma. Sürekli müşteri hizmetleri aradığı için seni de onlar sandım."dedim mahçup bir sesle.

"Sorun değil. Nasılsın?"

"İyiyim, teşekkür ederim sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim."

"İlaçlarını alıyor musun?"dedim merakla.

"Evet."

"Terapin nasıl gidiyor peki?"

"İyi ama keşke sen olsaydın."

"Ben psikiyatrist olduğum için terapiye çok giremiyorum ve biliyorsun patron bu konuda biraz katı ama yoğun olmadığım bir gün konuşmalıyız. Ve düzelmeye doğru giderse ilaç yazmayacağım, bunu terapistinle de konuşacağım."

"Teşekkür ederim ama ya ilaçları bırakmak zor gelirse?"

"İlaçlık bir şeyin çok kalmadı. Terapi görmen daha iyi."

"Teşekkür ederim."dedi sessiz bir tonla.

"Rica ederim."

"Sen nasılsın peki? Başta sesin kötüydü" deyince bir iç çektim. Ah, nasıl olduğumu bir bilsen...

"Bir şey yo-"

"Taehyung'u özlüyosun dimi? Ne zaman barışacaksınız?"

"Olmayacak bir şey için gün belirleyemem."dedim soğuk bir ses tonuyla.

"Bugün bize gelsene yemeğe. Merak etme taehyung olmayacak."

"Bilmiyo-"

"Hayır cevabını kabul etmiyorum."dedi sert bir ses tonuyla.

Evlerine gitmeden önce markete girip bir şeyler almaya karar verdim. Jisoo'nun sevdiği çikolataları aldıktan sonra kasaya gittim ve kasanın hemen yanında çok güzel çiçekler gördüm.Jisoo, çiçekleri çok severdi ve bu yüzden hemen almaya karar verdim.

Evin kapısını çaldıktan sonra kapı hemen açıldı. Taehyung, şaşkın ve masum gözlerle bana baktığında yutkunmakta zorlanmıştım.DUR, SAKİN OL JUNGKOOK. SAKİN OLMALISIN. DUYGULARINI KONTROL
ETMEN LAZIM. Kalbim her ne kadar hızlı atsa da her ne kadar heyecanlansam da kendimi belli
etmemeye çalıştım.

"Hoş geldin, Jungkook" Dedi huzur veren sesiyle.

"Hoş buldum" dedim zorlukla konuşurken.

Elimde çiçek ve çikolata ile ona bakarken sanki onu istemeye gelmişim gibi hissettim ve içten içe komik gelmişti bu durum. Jisoo, kapıya geldiğinde ikimize bakarak
sinsice güldü ve bana içeri geçmemi söyledi. Jisoo, bir daha güvenmeyeceğim sanaa.

my sister's psychiatrist: vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin