"Yüzün..." dedim tuhaf bir tınıyla. Kuzgun Vladimir gece kadar karanlık gözlerini gözlerimde gezdirerek "Ne oldu Ayda Sancaktar? Bu dünyada tek yaralı insanın sadece sen olduğunu mu sanıyordun?" dediğinde gözlerimi birkaç saniyeliğine kapatıp açtım...
Harika bir bölüm ile yine karşınızdayım. Minik yıldıza basıp oy vermeyi unutmayın ❤️
Hepinize iyi okumalar ❤️
Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. -Nazım Hikmet
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
15. BÖLÜM
"Yanına geliyorum Oğuz…"
Gözlerim usulca kapanırken gülümsedim. Kendimden geçip gitmek üzereydim ki omuzlarımdan tutulup kaldırıldım.
"Yaşıyor…"
"Nabzı yavaş…"
Kulağıma gelen uğultulu seslerle gözlerimi açtığımda Kuzgun'un evinde gördüğüm yüzü siyah bere ile gizlenmiş iki adamın beni yerden kaldırırken gördüm. Biri sağ diğeri sol koluma girip beni ayakta tutmaya çalıştılar. Ama bedenim o kadar çok yara ve kan içindeydiki dik duramıyordum.
"Hadi acele edin. Dışarıdaki araca taşıyın onu. Buradan bir an önce çıkmamız gerekiyor."
Turan Sancaktar'ın sesini duymamla gözlerimi açıp başımı kaldırdım. Gözlerim onun soğuk kahve gözlerine değerken kocaman gülümsedim.
"Ne oldu Turan Sancaktar? Neden bırakıp gitmedin beni?"
Turan Sancaktar gözlerimin içine bakarak sustu ve bana arkasını dönüp yürüdü. O giderken kollarımı tutan iki adamda bedenimi bir çuval gibi taşıyarak Turan Sancaktar'ın arkasından yürüdüler. Bana çok acılı ve uzun gelen koridorun sonunda dışarıya çıktığımızda güneş gözlerimi acıtırcasına parladı. Yüzümü buruşturarak başımı eğdiğimde boynum boşluğa düştü.
Bulunduğumuz ıssız araziyi inleten fren sesi kulağıma dolarken etrafı toz duman kapladı. Başımı güçlükle kaldırıp etrafıma bakındığımda biraz ilerimizdeki siyah jeepten inen Kuzgun'u gördüm. Onu görmemle kocaman gülümsediğimde Kuzgun'un siyah gözleri kahverengi gözlerimi buldu.
"Haklıymışsın Oğuz… O geldi…"
Kuzgun'un endişeli gözleri gözlerimden karın boşluğumdaki yaraya kayarken öfkeyle ellerini yumruk yaptı. Ben kocaman gülümseyerek ona bakmaya devam ettim.
"Gidelim hadi!"
Turan Sancaktar hızla öndeki siyah araca binerken ben de hemen onun arkasındaki siyah araca doğru sürüklendim. Ayaklarımı yere sürterek gitmek istemesemde zorla sürüklenerek arabaya bindirildim. Başımı güçlükle kaldırıp arkama baktığımda iki adamın Kuzgun'un üzerine doğru yürüdüğünü gördüm. Korkuyla çığlık atıp "Kuzgun!" diyerek bağırmamla Kuzgun başını kaldırıp bana baktı ve tam o anda adamlardan biri elindeki sert bir sopa ile Kuzgun'un başına vurdu. Kuzgun başından aldığı darbe ile yere düşerken korkuyla çığlık attım.