Bölüm 3: İşaret Dili

7.4K 734 689
                                    

Son gaz devam, lütfen yorum atmayı ve oylamayı unutmayın 🩷

~~~~~~~~~

Felix, cumartesi sabahına uyandığında heyecanla dün gece masanın üzerine koyduğu kartı eline aldı. Numarayı telefonuna yazdıktan sonra hemen aradı. Çok sürmeden, telefon açıldı.

"Hwang Hyunjin, Hwang Grup buyurun?"

"Eh, şey..." Felix biraz duraksadıktan sonra devam etti. "Dün konuşmuştuk. Bebek bakıcılığı için."

"Ah, evet." Hyunjin derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Size mesaj olarak adresi ileteceğim. Evdekilerin geleceğinizden haberi var. Ben de çok geçmeden orada olurum."

"Pekala..."

Felix, telefonu kapattıktan kısa bir süre sonra telefonuna gelen mesaja gülümsedi. Etrafı hala pek bilmiyordu ama bu adresi görünce gülümsemesine engel olamadı. Şehrin en zenginlerin oturduğu, şehirden biraz uzak sayılan, villaların bulunduğu bir semtti burası. Oraya nasıl gideceğini bilmiyordu, cebinde taksi tutmak için yeterli parası yoktu, ama sorun değildi. Hemen dostu Seungmin'i aradı.

"Bu saatte..." Seungmin'in sesi uykulu geliyordu. "İnşallah ölmüşsündür... yoksa bu saatte neden arıyorsun be salak herif..."

"Acil durum Minnie!" Felix'in sesi biraz mahçup, biraz heyecanlı geliyordu. "Bizimkilere sakın çaktırma, bana biraz borç göndermeni isteyeceğim."

"Hah, ilk günden dibi gördün mü?"

"Çok iyi bir iş buldum Seung. Ama uzakta biraz, ulaşım için istiyorum. Hem paramı aldığımda sana fazlasıyla ödeyeceğim!"

"Pavyona falan düşmüyorsun değil mi?"

"Ne diyorsun salak..."

Seungmin güldükten sonra telefonu kapattı. Çok kısa bir süre içerisindeyse Felix telefonuna gelen mesaja baktı, hesabına para geldiğinin bildirimiydi bu. Hemen hazırlandı, en güzel, en pahalı kıyafetlerini giydi ve evden ayrıldı.

Bir atm bulup parayı çektikten sonra hızlı adımlarla en yakındaki taksi durağına gitti. Şoföre adresi söyledikten sonra başını kaldırıp adama baktı ve yavru köpek bakışı attı. "Ne kadar tutar efendim?"

"Xxx kadar."

"Ah..." Felix, yavaşça yüzünü düşürdü. "Biraz daha kestirme yollardan gitsek... benim pek param yok da..."

Felix'in masum yüzüne hayır demek çok zordu. Adam, Felix'in söylediği biraz daha düşük bir ücreti kabul etti ve Felix'in arabaya binmesiyle yola koyuldular.

Felix, adresin önüne geldiğinde adama parayı uzattı ve teşekkür ederek arabadan indi. İçeriye doğru yürümeye başlamadan önce, mansiyonun önünde durdu ve büyüklüğü karşısında hayrete düşmeyi ihmal etmedi. Daha önce hep böyle yerlerde kimlerin oturduğunu düşünürdü. Şimdi anlıyordu.

İçeri girdiğinde onu bir güvenlik karşıladı. "Ne için gelmiştiniz?"

"Ah şey, ben... Bebek bakıcılığı işi için gelmiştim, bay Hwang çağırdı."

Adamın yüzündeki sert ifade biraz yumuşadı. "Buyrun" dedi ve Felix'in arkasına geçerek ona bahçeye kadar eşlik etti. Bahçede onu kısa boylu, siyah saçlı, sevimli bir adam karşıladı. Felix şaşkınlıkla bahçeyi incelerken, adam elini tokalaşmak için Felix'e uzattı.

 Felix şaşkınlıkla bahçeyi incelerken, adam elini tokalaşmak için Felix'e uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Babysitter | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin