16.BÖLÜM

752 40 6
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu?

Velet & Ece Mumay - Olmadı

Gripin - Yalnızlığın çaresini bulmuşlar

Şanışer - Beni bana yar etmezler

Bu bölümde olan tüm olay ve kurgular en ince ayrıntısına kadar hayal ürünüdür ve sadece bir kurgudan ibarettir

İYİ OKUMALAR...🌼

Yine bir çıkmazın içine çekildiğimizi hissediyordum, orta da bir şeylerin döndüğü bariz bir şekilde belliydi ama neydi bu karışıklık?

Hele de benimle ilgiliyse zaten herşey daha da karışacağa benziyordu.

Keşke bugün bu gezintiye çıkmasaydık da bu sorunlar bize daha geç ulaşsaydı. Ama o zaman da belki o duruma göre birimiz yaralanabilirdik, ya da yanımızda Emir abim olmasaydı ne olurdu.

Evet tüm erkeklerin belinde ruhsatlı silah vardı ama o an kimse buraya ateş edileceğini Emir abimden başka kimse fark etmemişti, bu durumda herkesin belinde silah olması her şeyin yaşadıktan sonra bir anlamı kalmıyordu.

Kaşlarım kaygıyla buruştu, başımda bela eksilmiyordu, herşey bir yana yanımda ki insanları da tehlikeye atıyordum. İçime çöken endişe, sıkıntı, dert gibi bütün duygular hiçte iyi şeyler olacağını söylemiyordu.

Ruhumun derinliklerinde bana fısıldayan ses, daima bir bela makinesi olduğumu, bu gidişle etrafıma da zarar vereceğimi fısıldayıp duruyordu.

"Ne?"

"Nasıl yani?"

"Ne demek istiyorsun?"

"Ne olmuş ki Eflale?" Gibi her bir kafadan sesler çıkmaya başladığında kendimi çok rahatsız hissettim. Bir kere uyumak ve bir daha uyanmamak istiyordum.

"B-benimle ne alakası var ki?." Dedim titreyen göz bebeklerimi yere indirerek.

Emir abim etrafına sıkıntıya bakındı, bana baktı, sanki halime dayanamıyormuş gibi yüzünü sıvazladı ve ellerini saçlarından geçirerek çekiştirdi. Bir şey söyleyecek ama söyleyemiyor gibiydi. En sonunda karar verdi, "Burada konuşmayalım isterseniz, ayaküstü konuşulacak bir konu değil" dedi ve beni kolunun altına aldı korumak ister gibi. Başıma öpücük kondurup yürüttürdü.

Malikaneye geri varmıştık, abim bu çok önemli açıklamayı tüm aile fertlerine açıklayacaktı.
Burnumu çekerek boş olan sandalyelerin birine oturdum. Zaten diğer yerlerde gram boş yer yoktu.

"Ben hissediyorum, Emirin söyleyeceği şeyler çok büyük şeyler.."

Kaşlarımı çattım, gölgemi gelmişti?

"Gölge, sen misin?"

"Evet benim, tanıyanadınmı?"

"Hayır tanıdım, sadece şaşırdım."

"Sana tekrar söylüyorum ki, ben herşeyi önceden hissediyorum.. çok büyük bir oyun var ortada ve sen bu oyunun en önemli kartlarından birisisin.."

SUSKUN KALPWhere stories live. Discover now