10

195 17 0
                                    


10

kafamdaki havluyla banyodan çıktığımda rahatladığımı iliklerime kadar hissediyordum, bakışlarımı yerden çekip odada gezdirdiğimde gördüğüm yüzle durdum. bakışlarım üzerinde gezerken o da aynı şekilde bana bakıyordum elim havluyu daha da sıktı.

"mafya mısın ,sapık mısın ?" dedim  sesimin titrememesine özen göstererek , gözleri yüzümden aşağı bir mimik bile oynamazken tek kaşı havaya kalktı. "ikisi de değil." dedi tok bir sesle .

tamam sapık lafını kabul etmesini beklemiyıordum ama mafya olduğunu beklerdim , hangi normal insan belinde silah taşırdı ki? sanki ondan korkmuyormuşum gibi gayet rahat bir şekilde ona baktım tek kaşımı kaldırarak ne kadar başarılı oldum orası tartışılırdı tabi.

" ne istiyorsun?" bu sefer benden ne istiyordu , hala daha ne istiyordu. bakışları yatağın yanındaki masaya döndüğünde kaşlarımı çatıp oraya çevirdim bakışlarımı , hasta masasının üstüne bırakılmış yemeklerle kaşlarım havaya kalktı, yemek mi getirmişti bana? neden ? 

beni düşündüğü için değildi tabi elindeki oyuncağı  zayıf düşmesin diyeydi bunu anlamayacak kadar salak değildim , derin nefes alırken üstümdeki havlunun ucunu daha da sıktım. "çok düşünceli bir mafyasın gerçekten de." artık burnuma kadar gelmişti yeter , herşeye ve herkesten bıktım bütün bu saçmalıklardan .

"mafya değilim." dedi keskin bakışlarını yüzümde gezdirirken. sence bu nekadar umurumdaydı. dediği şeyi görmezden gelip bakışlarımı ona döndürdüm " orada oturmaya devam mı edeceksin?" dedim üstüme kısa bir bakış atarken , ne dediğimi anlamış olacak ki beni şaşırtarak bir şey demeden ayağa kalktı  bana arkasını döndüğünde geniş omuzunda gezdi bakışlarım. 

" bütün bunlar bittikten sonra bana ne yapacaksın?" adımları sözlerimle duraksadı bir an bana dönecek sandım ama o kıpırdamadan durdu , bir kaç saniye bekledi ardıdan bir şey demeden odadan çıktığında yüzümde acı bir tebesüm oluştu. bunlar bittikten sonra başıma ne geleceğini anlamıştım , o kadar şey söyledikten sonra beni bıraksalardı o zaman tuhaf olacaktı zaten . bunu tahmin edip bu düşünceye alışmaya çalışırken şimdi kesin olduğunda şimdi bunu sindirmesi benim nefesimi kesmişti . boğazımdaki yumruyu yutkunarak geçirmeye çalışırken dolabı açıp içindeki çamaşırlarda göz gezdirdim . giyilmemiş olduğu belli olan çamaşırlardan alıp  siyah bir eşorfman alıp üstüne rast gele askılı bir buluz alıp tekrardan banyoya geçtim . üstümü hızlıca giyip saçalarımı havluyla ıslaklığını alıp tarakla tarayıp kendi haline bıraktım, banyodan çıktığımda yatağın yanındaki yemeklere baktım derin bir nefes alırken açıktığımı hissedip  masayı sandalyenin oraya çektim yemekleri yemeye başladım .

sabah erken bir saate Nehir başımda dikilmiş beni uyandırmaya çalışıyordu, gözlerimi ovuşturarak yatakta dikeldiğimde gözleri hala telefonda beni dürtüp duruyordu.

" uyandım!" Dedim sonunda beni fark ettsin diye ,  gözleri kısa bir süre beni süzüp dudak büzdü. " pek öyle görünmüyor hadi kalk daha yapmamız gereken bir sürü şey var." Dedi beni odada yalnız bırakıp  dışarı çıktığında gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir nefes aldım. Nereye kadar sabredeceğim bu salak oyuna?

Üzerimdeki yorganı kenarı iteleyip  banyoya gittim elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı topladım kenarından çıkan küçük saçlarımı ellerimi ıslatarak diğer saçlarımın arasına yolladım.  Üstümü değiştirme gereksinimi duymadan odadan çıktığımda kapının  önünde duran taş kafayla  tek kaşım havaya kalktı.

Uyumuyor muydu bu ne zaman çıksam kapının önünde.

" günaydın." Dedi normal bir şekilde, bana karşı olan iyi ve sevecen tavrına göz devirdim  sanki bir hafta önce beni öldüresiye döven o değilmiş gibiydi.

ikizler Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum