İskender. Hakandan gelen yeni görevi henüz arkadaşlarma anlatmıştı. Gece boyunca çok az uyumuş, yatağında dönüp durmuştu. Hala Zamanbozanlar'ı bulamamış olmaları onau çok rahatsız ediyordu. Kim bilir nerede, neyi değiştirip geleceği mahvediyorlardı.
İçi içine sığmıyordu, hemen harekete geç meli bir şeyler yapmalıydı çünkü o Zamanın Çocuğu'ydu. Zaman ona emanetti. Güneş kaldıkları çadırı ısıtmaya başladı gibi köklü arkadaşlarını uyandırdı.
Gece karnını doyurup iyi bir uyku çektiği için ilk uyanan Arda olmuştu. Onu Elif, Asya ve Sinan takip etti.
İskender bir şey söylemeden çadırın içinde bir sağa bir sola yürüyordu.
- İskender, kardeşim neden böyle sıkıntılısın? Söyle biz de ortak olalım derdine !
- Evet İskender , Arda haklı . Dün geceden beri biraz garipsin.
- Evet Asya Dün geceden beri size söylemediğim bir şey var çünkü... Hakan, bize tehlikeli bir görev verdi.
- İskender, tehlike bizim göbek adımız oldu artık. Üzülme buna ! Hallederiz birşekilde .
- Bu göreve öncekilere benzemiyor Sinan. Çin sarayına elçi olarak gitmemizi istiyor.
- Bunda ne var? Gider geliriz İskender .
- Elif, şimdiye kadar gönderdikleri hiçbir elçiden bir daha haber alamamışlar.
İskender'in son cümlesi hepsini biraz tedirgin etti .
-İskender biz herkes değiliz Mavi Ay'ız .
- Haklisin ama bir görev. Ayrica Zamanbozanlar komusu var . Henüz bir iz bulamadık.Çin'e gidersek onları durdurmak için geç kalacağımdan korkuyorum .
Bu konuda İskender haklıydı. Zamanbozanlar, zamanın akışı bozulmadan durdurulmalıydılar.
- İkiye ayrılalım İskender . Bir kismimiz Çin'e gitsin bir kısmımız Zamanbozanlar'ın izini sürsün olmaz mı ? Mesela seninle ikimiz Çin'e gidelim diğerleri obada kalip Kiok'un . bahsettigi Zamanbozan'ı bulsunlar .
- Haklisın Sinan . İkiye ayrılarak iki görevi de yerine getirebiliriz ama senin ayağın yeni İyileşti . O kadar uzun yolu kaldıramaz .
- O zaman ben seninle gelirim İskender . Sinan , Arda ve Elif de obada kalırlar .
Asya'nın teklifi hepsi tarafından makul bulundu . Hazırlanarak mektubu almak için hep birlikte otağa gittiler . Metehan ve komutanları onları bekliyordu . Iskender , arkadaşlarıyla aldıkları kararı Zamanbozanlar konusuna girmeden Hakana anlatti .
- Doğru bir karar vermişsiniz İskender . İki kişi çok daha hızlı gidip gelebilirsiniz . Kim isterse istesin mektubumu yalnızca imparatora verin. Komutanlarım güvenle gidebileceğiniz bir güzergah belirlediler . Harita da mektup da bu çantanın içerisinde . Ayağınıza taş değmesin , yolunuz açık olsun !
- Sağ olun Hakanım ! Mektubunuzu en hızlı şekilde ulaştıracağız .
Gidecekleri yer Çin İmparatoru'nun bu lunduğu Baideng'deki kaleydi . İskender ve Asya'nın atları bir günden fazla sürecek bu uzun yolculuk için hazırlanmışlardı . Gençler , yanlarına yeterince yiyecek ve geceleri üşümemek için kürk aldıklarına emin olduktan sonra yola çıkmaya hazırdılar . Onları yolcu etmek için Balkır Hatun , Kiok ve arkadaşları obanın kapısına kadar gelmişlerdi . Birbirleri ne şans diledikten sonra sarılıp vedalaştılar . Ancak Kiok , Asya'dan ayrılmak istemiyordu . Dönüşte Çin'den oyuncak getirme sözü vererek iki arkadaş yola koyuldular .
