6.BÖLÜM

41 5 2
                                    

İyi okumalar dilerim :)

"N-ne demek hastayım ölüyorum" diyen kişi Fırat abimdi.

Onun burda ne işi vardı. Beni mi takip etmişti.

Göğsümdeki ağrı hâla vardı. Ellerimi göğsümden çekip ayağa kalktım.

Arkamı dönüp Fırat abiye baktım. Bana bakıyordu dikkatlice.

"Abi" diyebildim sadece. Yanıma gelip beni kolumdan tutup uçurumun kenarından çekti.

Omuzlarımdan tutup sarsmaya başladı. Fırat abi beni sarstıkça göğsümdeki ağrı daha çok artıyordu.

"Larin daha demin dediklerin neydi öyle söylesene öyle" diye bağırıyordu.

"Abi dur" diyebildim sadece. Fırat abi sesimi duyunca sarsmayı bırakmıştı.

"Anlat larin" dedi Fırat abi.

"Duydun işte abi, hastayım ve ölüyorum" dedim ağlıyarak.

Arabanın önüne oturup" Herşeyi baştan anlat "dedi. Kafamı sallayıp bende yanına oturdum.

" Sadece beni dinle sonuna kadar "dedim. Kafasını sallayıp onayladı.

" Çocukluk aşkımdı o benim. İlk başlarda beğeni sandığım duygu yaşım gittikçe anladım ki aşkmış. Çok sevdim seviyorum da. Kim diye soracaksın söyleyeyim. Ateş o kişi. Ateş bana hep çileme davrandığı gibi davranıyordu. Kardeş gözüyle ama ben hiç bir zaman ona abi gözüyle bakmadım, bakamadım. Fransaya gitmeden önce yani daha Fransa konusu ortada yokken ben ateşe hislerimden bahsedecektim. Sahilde buluşacaktık. Gelecekti öyle demişti. Sabah heyecanla o evden çıktım. O sahile gittim. İçim kıpır kıpır ama abi görmen lazım. Ne kadar mutluyum. Bekledim bıkmadan akşama kadar bekledim usanmadan. Gelmedi biliyor musun, ilk defa o gün ateşi babama benzettim. Sonra da kendime kızdım. Ateş babam gibi olmaz diye. Gelmediyse önemli bir sebebi vardır diye düşündüm. Hava kararınca kalktım eve gitmek için. Giderken onu gördüm, tek değildi. Berfinle birlikteydi. Gülüşüyorlardı. Unuttu beni. Yada Berfinle olmak onun için daha değerliydi. İlk defa canımın o kadar çok acıdığını hissettim. Eve gittim ama nasıl ağlıyorum görmen lazım. Sonra da bir karar verdim. Yurt dışına gidip okuyacağım dedim kendime. Herkese bu kararı söylediğimde yok, gitme diye itirazlar geldi evet ama hiç biri gerçekten demedi o kelimeleri. Annem bile biliyor musun? Sanki gitte evde biraz huzur olsun demek istedi gibi. Gittim. Unuturum dedim. Kendime yeni bir sayfa açarım dedim ama hiçbiri olmadı. Hep aklımdaydınız. Herşey aklımdaydı. 2 yıl öyle böyle geçti bir şekilde. Bir gün okulda kan kustum sonra da bayıldım zaten . Tabi o sıra hasta olduğumu bilmiyordum. Fransada ki arkadaşım Adrian hastaneye götürmüş. Uyandığımda doktor bana iskemik kalp hastası olduğumu söyledi. Hiçbirşey hissetmedim. Doktor bana hastalığın ne olduğundan bahsetti. Meğersem benim kalbim hastaymış. 2 yıl tedavi gördüm ama hiç bir sonuç alamadık tedaviden. Son çaremiz ameliyattı acil olmam gerekti ama olmadım. Olmayacak değilim olucam ama şimdi değil. O ameliyattan ya sağ çıkacam yada toprak beni alacak. Ben son kez vedalaşmak istedim sevdiklerim ile. Ailemin yanına geldim. Güzel vakitler geçirmek istedim. Biliyor musun abi ben ateşi de affettim. Onunla küs ayrılmak istemiyorum. Ama babamla sanırım kırgın ayrılacağız. "dedim hıçkırarak. Fırat abiye baktığımda ağladığını gördüm.

" Bakma ağladığıma, ölüyorum diye ağlamıyorum. Ben ağlıyorum çünkü güzel anılar biriktirmeden toprak beni alacak diye korkuyorum "dedim.

Fırat abi birde kolumdan tutup beni kendine çekip sarıldı.

"Öyle birşey olmayacak "diyip saçımı öptüm. Fırat abiye sımsıkı sarılıp ağlamaya devam ettim.

UMUDUMSUN Where stories live. Discover now