5

1.7K 153 92
                                    

Pencereden yüzüne çarpan ışıklar ile gözlerini bir kaç kere kırpıştırıp açtı İtalyan adam,genç çocuğun dün gece onunla beraber uyuduğu aklına gelince çocuğu kontrol etmek için hâlâ yatıyor pozisyonda olarak arkasını dönüp çocuğa baktı,sorun yoktu hâlâ yanında uyuyordu bir süre onu izledi.

Nihayet ayaklanıp yatağın etrafından dolaşarak çocuğun olduğu tarafa geldi gencin omzundan parmaklarından destek alarak itip uyanması için seslenmişti "Alican" cevap alamadığında tekrar seslenmişti, fakat genç çocuk,adamın ikinci seslenişinide yanıtsız bırakmıştı adam endişelenmeye başladığında sesi tedirgin çıkmıştı"Alican,neden uyanmıyorsun?"genç çocuk gözleri hâlâ kapalı şekilde yataktan doğrulmaya çalışırken"Kalkıyorum"dediğinde geriye doğru düşmüştü,İtalyan adam endişelenip elini gencin alnına yerleştirdi "Ateşin var Alican,kalk bir doktora gidelim hemen"demişti,hastalığın verdiği yorgunluk ile inleyerek konuşmuştu genç"Inh...hayır gerek yok,a-astrafobim yüzünden...bu durumdayım"dediğinde lafını zor tamamlamıştı.

Ne yapacğını düşünürken çalan telefon dikkatini dağıttı,genç çocuğa açıklama yapma zorunluluğu hissedip ona dönüp konuşmaya başladı"Önemli bir işim çıktı Alican,gidiyorum ama hemen geri gelicem merak etme tamam mı?" Dediğinde giyinip evden çıkmıştı.

İş yerine vardığında kendi odasına geçip onu bekleyen misafirin elini sıkıp oturup iş hakkında konuşmaya başladılar,Konuşma faslını bitirip misafiri uğurladıktan sonra bilgisayar başına oturup son kalan küçük işlerini halletmeye başladı,yarım saat kadar sonra kapısı çaldığında "Gel" komutunu vererek kapıyı çalan kişiyi içeri çağırdı,kapıyı çalan Barbaros'tu içeriye geçip konuşmaya başladı
"Şefim dışarıda yağmur yağıyor baya gürültülü, hem...bakın şimşekte çakıyor dışarıdaki masalar-"
"Şimşek mi çakıyor?"
"Evet şefim,diyorum ki masaları toplasak nasıl olur?"
İtalyan adam hızla ayaklanıp ceketini giymeye başladığında aşçı adam merakla sordu
"Şefim nereye?"
"Eve gidiyorum"
"Peki masalar?"
"Ne yapıyorsanız yapın acelem var."
"He birde şefim Alican gelmedi bugün,başına bir şey gelmiş olmasından korkuyoruz"
"Alican benim evde,korkmayın"diyip kapıdan fırlayıp çıktığında Barbaros arkasından bakakalmıştı.

Danilo çıkıp gittikten sonra Barbaros, çalışmak için mutfağa gitti çalışmaya başlamadan önce diğer aşçılarla dönerek kısa bir konuşma yaptı"Beyler,Alican Danilo'nun evindeymiş",Hepsi duyduğu cümle karşısında şaşırmıştı,Barış merakla"Sen nerden biliyorsun?"diye sorduğunda,Barbaros"Danilo söyledi ve eve gitti"dediğinde mavi gözlü gamzeli çocuk,sırıtarak konuşmaya atladığında"İtalyan bir eniştem var artık" demişti kurduğu cümle karşısında herkes ona bakmıştı.

İtalyan adam,eve vardığında hızlı adımlarla odasına gitmeye çalışıyordu,yağmur hâlâ dinmemiş şimşekler çakmaya devam ediyordu, yatağında bıraktığı gencin ne hâlde olduğunu merak ediyordu,odasının kapısını açıp içeriye girdiğinde gencin rüyasında kabus gördüğünü kanter içinde sürekli hareket edip sayıkladığını gördü,yatağa oturup genci uyandırmaya çalıştı"Alican...Alican"genç duyduğu ses ile yataktan bir hıçımla doğrulup gördüğü kabustan uyanıp korkudan hızlıca şişip inen göğsünü düzene sokmak için hızlı bir şekilde nefes alıp vermeye başladı,İtalyan adam genci tutup başını yine göğsüne yasladığında sakinleşmesi için saçlarını öpüp okşamıştı
"Sakin ol Alican,bak geldim ben"
"Bırakma beni,hep yanımda kal"
"Bırakmıyacağım"
Genci sakinleştirdikten uyuklayan genci yatağa geri yatırıp üstünü örttükten sonra odadan sessiz bir şekilde çıktı.

Sonunda gözlerini açıp kendine gelmişti delikanlı,ne zamandan beri uyuduğunun farkında değildi,yataktan doğrulup etrafa bakındığında hiç kimseyi göremediğinde kapıdan çıkıp salona geçti yavaş adımlar ile etrafına bakınarak ilerlemeye başladı Danilo,evde ki kapılardan birinden çıktığında salonda ayakta duran çocuğu görmüştü hâlâ tam iyileşmediğini düşündüğü için gence yaklaşarak, endişeli ses tonu ile konuştu
"Alican,neden ayaktasın iyi misin?"
"İyiyim ben"
"Gel...otur ayakta durma"dediğinde genci kollarından tutup koltuğa oturttu
"Ateşin var mı hâlâ...iyi olduğuna emin misin?"diye sorduğunda ateşine bakmak için elini gencin alnına koydu
"Ateşin düşmüş"
"Evet iyi hissediyorum"
İçi içini yiyordu İtalyan adamın, bu hastalığın sebebini öğrenmek istiyordu
"Doktor çağırdım sabah...ateşler içinde yanıyordun,keşke ilk ateşlendiğinde seni hastaneye götürseydim"
"İstemeyen bendim zaten izn vermezdim ki"
"Alican...bir şey sorabilir miyim?"
Ne sorcağını merak etti genç
"T-tabi sorabilirsin"
"Hastayken bana şey dedin...astrafobinin ailene bağlı olduğunu söyledin,ne yaşadında böyle ateşlenicek kadar kötü oluyorsun,bana anlatırmısın...tâbi istersen?"
"Anlatırım."
Dediğinde boğazını temizleyip derin bir iç çektikten sonra lafına başladı.

"13-15 yaşlarımda iken yâni henüz ortaokul zamanlarımda iken bir sevgilim olmuştu,ilişkimizi kimse bilmiyordu...etrafımızdakiler hareketlerimizden şüphelenmişti,yememiş içmemişler babama yetiştirmişlerdi "senin oğlun ibine bir erkek ile beraber demişlerdi..."
İtalyan adam,duymaya devam ettiği sözler karşılığında şok üstüne şok yaşıyordu
"Babam...gece işten döndüğünde beni dövdükten sonra sokağa fırlatmıştı,şansıma tüküreyim ki yaz gecesi sağanak halinde yağmur yağmaya başlamış şimşekler çakıyordu...tâbi tüm gece yağmurda ıslanınca iki gün boyunca ateşler içinde kalmıştım"
Alican ellerini önünde birleştirmiş stresten dudaklarını ısırıyordu
"Artık onlarla konuşmuyorum zaten beni evlatlıktan red ettiler"
İtalyan adam,ellerini gencin ellerine koyup konuşmaya başladı
"Geçti o günler,artık ben varım... olacağım"
Genç çocuk kafasını kaldırıp İtalyan adamın gözlerinin içine baktı,ailesinden göremediği sevgiyi karşısında ki adamdan görmüştü, İtalyan adamın son sözleri ona daha fazla bağlanmasını sağlamıştı.

Akşam olmuştu genç çocuk eve gitmek istesede İtalyan adam, izin vermemiş hâlâ hasta olmasını bahane ederek bu gecede onda kalmasına ikna etmişti,genç çocuk yemek masasına oturmuş adamın hazırladığı yemeği bekliyordu,İtalyan adam masaya gelip elinde ki tencereyi masaya bırakıp hazırladığı çorbayı servis etti,masaya oturup gence bakmaya başladı,genç ona olan bakışlarını farkettiğinde gülerek sormuştu
"Ne oldu neden öyle bakıyorsun"
"Çok yorgun düştün içtiğinden emin olmak istiyorum"
Demesi üzerine genç utanmıştı onun ilgisi onun kızartmaya yetiyordu,elinde ki kaşığı çorbaya daldırıp içtiğinde gözleri tekrar aralanmıştı,daha önce böyle güzel çorba içtiğini hatırlamıyordu,sâhi eğer bu içtiği çorbaysa o diğer içtikleri neydi?
"Gerçekten çok güzel olmuş...ellerine sağlık"
"Teşşekür ederim...bu çorbayı herkese yapmam kıymetini bil"
Birbirlerine bakıp gülmüşlerdi.

Yemek faslını bitirip,koltukta yan yana oturmuş televizyondan rastgele açtıkları filmi izliyorlardı,televizyona daldıkları sırada Alican'ın başı, İtalyan adamın omzuna düşmüştü başını Alican'a çevirdiğinde uyuduğunu fark edince genci kucaklayıp kendi odasına rahat etmesi adına yatağına yatırdı,arkasını döndüğü sırada Alican,parmaklarını adamın bileklerine dolayıp kendine çekip"Gitme" dediğinde İtalyan adam, gülüp gencin yanına uzandı.

-----------------------------------------------------------
Bölümü yazarken hocama yakalandım riskli oldu(%100 gerçek😰)

Pamuk eller oy'a kardeşlerim

Bölümün başına koyduğum fotoğraftakiler Alican ve Danilo havası vermiyorlar mı,yoksa ben mi şizofreniyim?

Kapağı değiştirdim,tekrar eskisi yapayım mı?

Merak ettiğinz her hangi bir şey varaa yoruma yazabilirsiniz.

Capo dell'Amore | AlDanWhere stories live. Discover now