11

1.2K 114 70
                                    

Bir önceki bölüme neden oy vermemiş kimse? Lütfen geri dönüp verir misiniz? Şimdiden teşekkürler
****
Masaya oturmuş beraber kahvaltı ediyorlardı Danilo,genç çocuğun boynunda bıraktığa izlere bakıp sırıtıyordu.

Genç çocuk,her ne kadar utangaç bir yapısı olsada yatakta öyle değildi tamamen değişiyordu normalde en ufak söze utanıp kırmızıya bürünen genç yatakta bambaşka bir kişiye dönüşüyordu İtalyan adam bunun farkındaydı ve bunu seviyordu.

Danilo,bu aralar iş yerine gitmediği ve sevgilisi ile ilgilendiği için işler birikmişti hâliyle bugün gitmeliydi

Hazırlandı,kapı eşiğinde sevgilisi ile küçük bir sohbet ettiler.
"Seni bırakıp gitmek istemiyorum ama zorundayım"
"Ben ne zaman başlıyacağım peki yeninden işe?"
"Bunun için daha vaktin var Alican,raporun bitmedi"
"Ama sonrasında geleceğim...yemek yapmayı özledim"
"Bunları sonra konuşuruz güzelim şimdi yeri değil gibi?"
"Haklısın sonra konuşuruz."

Ellerini,adamın boynuna dolayarak adamın dudaklarına yetişmek için parmak ucuna kalktı,sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi"Hoşça kal sevgilim"

Sevgilisini uğurladıktan sonra koltuğa geçip oturdu.Eve bakındı,sevdiği adam ile mutlu bir hayat yaşıyordu-bir kaç gün haricinde-düşünmenin verdiği mutluluk ile suratına bir tebessüm eklenmişti.Onu gerçekten çok seviyordu,Danilo'da onu çok seviyordu o da biliyordu.

Kendi kendine hayal kurmaya dalmışken,kapı zili çalınca ayaklandı.

***
Danilo,işe geldiğinde odasına geçip bilgisayarda biriken işlerini hallediyordu.

Bir saat sonra kadar yükünü hafifletince kalkıp,restorant ile ilgilenmeye başladı.Restorantı göz ucu ile gezdikten sonra aşçıların durmunu merak edip mutfağa yöneldi.

İçeriye girdiğinde herkes tek bir ağzıdan"Hoşgeldiniz şef" demişti,bir baş selamı vererek cevaplandırmıştı.

Mutfakta ki aşçıların işlerine baktı tek tek Sefa,kendi halinde patates soyuyordu Kıvanç,yapacağı yemek için önüne dizdiği bir kaç sebzeyi kesiyordu.Barbaros ise ocakta ateşler içinde tavasını sallıyordu hiç şüphesiz aralarında en iyi aşçı Barbarostu ve Barış'ta şey yapıyorduu...İtalyan adamın gözleri,etrafta bir süre Barış'ı aradı.

"Barış nerde?"
Sefa,tüylerini ürperter gibi yapıp gülerek"Deja vu hissi bir bana mı geldi 'Barış bulaşıkhanede şefim yeni bir çocuk geldi ara sıra onu kontrole gidiyoruz' "dedikten sonra ilk gün ki yaşanan kazayı hatırlatmıştı. Danilo,sevgilisi ile tanıştığı ilk günü hatırlayınca Sefanın söyledikleri üzerine gülmüştü.

Sıradan bir çocuk şimdi onun hayatının bir parçası olmuştu.

"İyi dedin Sefa...ama şimdi cevap verin,Barış hasta mı neden gelmedi?"
İtalyan adamın sorusuna Barbaros, cevap verdi
"Şefim Barış bir yarım saat önce sizden alıp çıktı ya"kaşlarını çatıp"Hatırlamıyor musunuz?"
"Hayır,çok yoğundum farketmemişim işlerimin arasında dalmışım...nereye gitti peki bir şey mi oldu?"
Kıvanç,sebzeleri doğrarken lafa atıldı
"Size gitti şefim"
"Bana mı?"
"Size dediysem yâni Alican'ı ziyarte gitti hepimiz adına geçmiş olsun niyetine"
"Barbaros,Barış kaç dakika önce çıktı dedin?"
"Yarım saat olmuştur...neden ki?"
"Tamamdır,size kolay gelsin"
Barbaros ve Kıvanç birbirine anlamsız bakışlar atarken Sefa,patatesleri soyarken gazmesi ile gülüp"Arkadaşından da kıskanmazsın be..." Dediğinde ikili olayı anlayıp 'heee' idâsında anladıklarına dair ses çıkarmışlardı.

***
Alican,kapıyı açtığında karşısında Barış'ı bulmuştu.

İçeriye buyur ettikten sonra beraber aynı koltuğa oturup sohbet etmeye başladılar
"Çok korkuttun bizi be Ali"
"Sanki bilerek bayılmışım gibi davranmayın olum,geçti gitti zaten boşver beni...sizden naber çocuklardan bahset az,kaç gündür işe gelmiyorum"
"İyiyiz ya hepimiz..."
Barış,konuşmaya devam etmişti.

Capo dell'Amore | AlDanWhere stories live. Discover now