18

645 69 66
                                    

OY ATIN OY ATIN OY ATIN!!!!

++++

Danilo,bugün iş yerinde Ege olmayacağı için içi rahattı.

Normal bir şekilde mutfağa adımlamıştı içeri girdiğinde arkasını dönük bedeni hemencecik tanıdı.

"Ege?"
"Efendim şef?"
"Barbaros nerede,sen niye geldin?"
"Şef Barbo abi hâla hasta hissediyormuş bugünlük yine geldim,bir sorun mu var?"
"Yok.Hayır bir sorun yok"

Alican,kendi köşesinde onları izleyerek adamın bu şaşkın ve sinirli hallerine kıs kıs gülüyordu.

Danilo,sinirli adımlarla odasına gitti.
Odanın içinde bir o yana bir bu yana gidip geldi.

***
"Alican abi iyi misin?sapsarı olmuşsun"
"Bilmiyorum,uyandığımdan beri midem bulanıyor aslında ama Danilo endişelenmesin diye söylemedim"
"Abi çok kötüysen söyle Danilo şef'e olmaz böyle hasta hasta"
"Yok olmaz,zaten Barbo yok işiniz çoğalacak,geçer hem birazdan"
"Pekii abi"
""Boşver şimdi sen beni de,birazdan git sen Danilo'nun yanına 'çay içelim beraber' bahanesiyle konuşma başlat benden bahset azıcık kıskansın,neler çektiğimi hissetsin Danilo bey!"

Ege,yılan gibi tıslayarak güldü
"Tamam abi"

***
İşler durulmaya başlayınca Ege,Danilo'nun kapısında belirdi
Kapıyo tıklatıp 'gel' komutu ile beraber içeri girip masanın karşısında ki sandalyelerden birine oturdu.

"Bir çay içelim mi Danilo abi,kaç gündür konuşmuyoruz"

Kafasını okuduğu belgelerden kaldırmadan konuştu.

"İşin yok mu senin Ege ne çayı?"
"Yoo işler azaldı bende Danilo abimi görmeye geleyim dedim.Kötü mü ettim?"

Ege,tatlı diliyle yılanı bile deliğinden çıkarır.

Danilo,çocuğun tatlı konuşmasına karşı koyamadı daha fazla

"Üf tamam tamam be!"

Masanın üstünde duran ev telefonuna benzeyen telefonu yerinden çekip kulağına yaklaştırırken sordu

"Kaç şekerli içiceksin?"
"2."

Bir süre sonra çaylar gelip yudumlanmaya başladığında Ege sohbeti başlatmıştı.

"İşler nasıl gidiyor?"
"İyi gidiyor Ege iyi"
"Aşçılar nasıl?"
"Alican'dan bahsediyorsun değil mi?bahane diğer aşçılar"
"Yok ya ne alaka?"
"Eğer öyleyse,merak etme Ege,Alican gayet iyi görüyorsun zaten"
"Görüyorum diye soruyorum zaten sen pek görmüyorsun"
"O ne demek?"
"Çocuk sapsarı olmuş mideside bulanıyormuş sana söylemeye çekiniyor"
"Neden çekiniyor olsun ki?"
"Patronusun ya hani,izin almak bahane gibi görünsün istemiyor heralde"

Danilo'nun,içinde hissetiği endişe duygusu geldiği gibi gitmişti.Alican onu kıskandırmaya çalıştığı için böyle bir bahane kullanmış diye düşündü kendi içinden belki Ege,'patronusun' diye bastırmasaydı kelimeyi bunun bir oyun olduğunu düşünmeyecek yanına gidip eve gitmesi için izin verecekti.

Kol saatine bakıp konuştu.

"Eh mesaiye çok kalmamış az faha sıksın dişini"
"Ama şef çok köti görünüyor endileleniyorum onun için"
"Sen niye endişeleniyorsun ki,sevgilisi misin?"
"Ne alaka şef endişelenemez miyim?"
"Alican bile kendisini bu kadar düşünüp gelmiyor,çokta takma kafaya"
"Tamam şef"

***
Ege,Danilo'nun yanından geldiğinde Alican'a konuştuklarını anlatmak için mutfağa gelmişti.

Etraf'a bakındı fakat Alican,mutfakta değildi.

"Alican nereye gitti?"

Diye sordu Ege,Barış hemen yanıtını vermişti.

"Lavaboya gitti heralde"

Omuz silkip,Ege'de işine devam etti.
Gelince anlatırdı artık.

***
Sifon'u çekip lavabodan çıktı genç çocuk.

Ellerini yıkayıp avucuna doldurduğu suyu yüzüne çarptı.

N'olmuştu kendisine bilmiyordu ama iyi olmadığı her halinden belliydi.

Başı dönüyor ve midesi bulanıyordu.

Hafif adımlar ile zedeliyerek mutfağa geri geldi.

Ege'nin hemen yanına gelip eline aldığı bir kaç malzemeyi doğramaya başladı

"Alican abi gerçekten iyi görünmüyorsun söyle Danilo şefe lütfen"
"Gerek yok istemiyorum"
"Abi lütfen hatırım için ya,iyi değilsin diyorum...Kıvanç abi şuna bir şey söyleyin ya baksanıza ne halde inat ediyo izin almicam diye siz ikna edin barii!"

Kıvanç,Alican'ın yanına gelip elini omzuna atarak konuşmaya başladı

"Neyin var Alican?"
"Midem bulanıyor hafif başım dönüyor üşüttüm heralde abartılcak bir şey yok"
"Olsun bizim içimiz rahat etmez böyle aklımız sende olur yemek yapamayız,kötü yemek yapmamızı istemezsin değil mi?"
"Asla.Olur mu öyle şey?"
"Hade kırma beni git söyle Danilo'ya"
"Tamam tamam gidiyorum"

Önlüğün iplerini çözüp tezgaha bıraktıktan sonra gitmek için yeltenmişti ki ilk adımından sonra gözleri kararmaya başladı.

Önüne göremeyince düşmemek için tezgaha tutundu.

"Alican!"

Gözleri tamamen karanlığa bürünmeden önce duyduğu son ses Ege'nin haykırışıydı.

----------------------?----?----?-----------------------

Arkadaşşaklar n'aparsınız?

Size bir şey sorucam

Fic'in bir sonra ki bölümünde Aluşu hamile diye yazıcam okumak istemeyen varsa şimdiden fici kütüphaneden kaldırabilir.

Bu bir fic bakın,gerçek hayatta yok böyle bir şey zaten tamamen benim hayal gücüm ile işliyor,devam ediyor ve bu şekilde yazmak istiyorum.

Capo dell'Amore | AlDanWhere stories live. Discover now