10. Bölüm " Farkındalık "

1.3K 65 18
                                    

Lütfen oy verip yorum yapın, kitabı beğenmeniz beni öne çıkarır ve yazmaya daha tutkulu hale getirir :)

Sizi seviyorum, keyifli okumalar dilerim!

Sizi seviyorum, keyifli okumalar dilerim!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🍂

Bu hayatta öğrenip sürekli unuttuğum bir gerçek var. İnsanlar birbirlerinin katilleridir.

Say baştan başlayan hayatıma aynı düzende devam etmem beni aynı hatalara sürüklemekten başka bir şeye yaramaz. Hedefe ulaşacağın iki yol vardır. Sonu seni doğru yola ulaştırır. Ama biri kestirmedir diğeri dolaylı yoldur.

Kestirme mi canını acıtır uzun yol mu?

Bilmemek delirtiyor beni hep. Deneyerek öğrenince daha mı iyi oluyor sanki, ruhum hep yara aldı. Şu an eğri bükük duruyor. Ben dik dursam da içten çökmüşüm. Toparlanmam senelerimi alacak belki. Ne olurdu bu hayatta sihirli bir değnek olsaydı?

Her şey zor. Ama bana zor. Benim gibilere zor.

Var başkaları hayatı o kadar güzel ve sıkıntısız yaşıyorlar ki, imrenmek değil benimkisi. Başka bir şey ama adını koyamıyorum. Adını koyan benim gibi birisiyle karşılaşırsam ondan öğreneceğim.

Gördüğüm bir yabancıyı yolundan döndürüp şu soruyu sormak istiyorum nicedir. Dışarıdan bakıldığında nasılım?
Bir yabancı olmalı çünkü beni tanıyan kişinin söyleyeceği ilk şey olumsuz olacaktı. Ve olumsuz başlayan cümlenin devamında teselli edici cümleler olurdu ancak bunlar avutmaydı bana göre. Gerçek düşünceler amalardan neyselerden önce anlatılanlardı.

Sen güçsüz bir kızsın, hayatında başarabildiğin bir şey olmamış hiç ama pes etme bir gün başsracaksın.

Bir gün yakın olmayan arkadaşımdan aldığım eleştiriydi bu. O zamanlar Mürsel hayatıma yeni girmişti ve nasıl mücadele edeceğimi bilmiyordum. Sürekli bastırıldığım için fazla ağlaktım.

Neyse işte öyleydim geçerdi zamanla nasılsa...

"Ne düşündüğünü sorsam, seni böylesine kedere boğan nasıl bir anı? "

İskender sandalyeyi karşıma çekip oturmuş bana ilgiyle bakıyordu. Şaşkınlığımı atıp yutkundum. Masanın üzerindeki dirseklerimi indirip nemli saçlarına baktım. İkimizde otele geldiğimiz gibi sırasıyla duşa girmiştik. Ben onu beklerken daldığımı bile fark etmemiştim demek ki.

"Öyle bazen olur ya en mutlu hissettiğin bir an da aklına bir şey gelir, anında morelin yerle yeksan olur."dedim omuzlarımı silkerek. Saçlarımı geriye atıp avucumu çeneme yasladım masada öne kayarak. Uzun kıvrımlı kirpiğinin ardından bana baktı, baktı. Eğilip avucunu saçlarıma attığında usulca sevdi. Gözlerinde öylesine güzel bir şefkat vardı ki bunu hissetmekten büyük bir açlık duyuyorum hem de utanç.

SİLLAGE (Ara Verildi)Where stories live. Discover now