6

1.8K 174 2
                                    

"Taehyung çok ağlıyor hyung! Korkuyorum canı mı yanıyor anlamıyorum. Ben de ağlayacağım şimdi." Diye söylenerek Namjoon hyunguna anlatıyordu ağlayan bebeğinin durumunu.

"Tamam önce sakin olup bezini falan bir kontrol et." Dediğinde Jungkook zaten kontrol edip yeni temizlediği halde tekrar açmıştı bezini. Minik penisinin yanındaki kızarıklığı görünce duraksayıp telefonu koltuğa bırakıp hoparlöre almıştı.

"Hyung pişmiş sanırım. Ama of kıyamam ki bebeğime. Bana ilaç krem bir şey yollar mısın? Onu bırakıp gidemem. Onu da götüremem. Açık bıraktım az hava alsın." Dediğinde bezi tamamen çıkarıp onu bez değiştirdiği beyaz örtünün üzerinde bezsiz tutuyordu.

"Tamam sen de sakin ol. Daha kendisi çocuk gibi bunun. Tanrım nasıl bakacaksın sen bu bebeğe?" Dediğinde sızlanarak telefonu kapatmıştı Jungkook.

"Ağlama bebeğim. Amca sana iyi gelecek bir ilaç yollayacak bana. Geçecek miniğim..." Canı çok sıkılmıştı bu duruma. Taehyung üşütmesin diye evin ısısını arttırmıştı. Çünkü şu an kışın ortasında çıplak yatıyordu bebeği.

"Off! Hadi ama hyung!" Taehyung'u eğlendirmek için komiklikler yapıp duruyordu. Taehyung ise artık ona komik gelen o hareketlere gülmeye başladığından acıyı kısa süreliğine unutmuştu.

Zil çalınca Jungkook Taehyung'u korunaklı bir şekilde orada bırakıp kapıya koşmuştu. Jungkook gidince ağlamaya başlayan Taehyung kalkmak için uğraşınca bacak arası acımış ve çok büyük bir sesle ağlamaya devam etmişti.

Namjoon kendisi gelmişti kremden bol bol alıp da. Bir de Taehyung için birkaç vitamin ve bazı ilaçlar da alıp gelmişti. Bu yüzden az gecikmişti.

Namjoon'u görünce daha çok ağlamaya başlamıştı. Canı yanarken bir de bu doktoru görmek onu daha da mutsuz etmişti.

"Ah, beni sevmiyor." Demişti Namjoon dudaklarını büzerken. Jungkook ona gülse de Taehyung ağlarken başka şeylerle ilgilenemiyordu.

"Hyung ver şu kremi artık." Diyerek Taehyung'la da ilgilenirken kremi almış ve Taehyung'un bacaklarını aralayıp eline sıktığı kremi pişik yerlere sürdüğünde Taehyung sakinleşmeye başlamıştı. Jungkook'un ona iyi geldiği kesindi ama bu yaptığı Taehyung'u aşırı rahatlatmıştı.

"Bebeğim benim..." Onun tombiş bacaklarını minik minik öpüp onu sakinleştirdikten sonra yüzüne bakmıştı. Taehyung huzurla gülümsüyordu Jungkook'a bakarken. Jungkook onun minik gülümsemesini görünce kafayı yiyecek gibi olmuştu.

"Ama seni yerim ben." Diyerek onun tombiş yanaklarını öpüp krem biraz kururken bezi takmamıştı.

"Hyung bez zarar veriyor o zaman, kuyruğu için uygun bir bez de bulamam ki." Namjoon biraz araştırmış ve onun için hayvanlara uygun olan bezlerden almaya karar vermişlerdi.

"2 gün içinde gelirmiş. Ben gidip alıp geleyim en iyisi. Çocuk böyleyken bekleyemem canı çok yanıyor. Yoongi'lerin düğününe daha 5 gün var. Hollanda'ya bir gün önce gitsen de olur, biz erken gideriz de sen Taehyung'u çok yorma. İyileşsin öyle gelirsiniz." Dediğinde onaylamıştı Jungkook onu.

Namjoon kalkıp bez almaya gitmişti. Yedek anahtarın yerini zaten biliyordu. Onu beklemeye karar vermiş ve bebeğini kucağına almıştı.

Taehyung'u kremi kurulduğundan, önce ona banyo yaptırma zamanı geldiği için evin ısısını arttırıp onu banyoya götürmüştü. Banyodan sonra tekrar sürer, yeni beziyle bezlerdi.

Ona uygun su hazırlayıp küvete bırakmıştı bebeğini. Küvette emekliyor, Jungkook'a gitmek için minik kollarını yukarı kaldırıyordu.

"Olmaz bebeğim, önce seni yıkamamız gerekiyor. Sonra söz hiç bırakmayacağım bugün daha. Beraber uyuruz." Taehyung onu anlamasa da iyi şeyler söylediğini düşünüyordu. Uysal ve mayışmış bir şekilde miyavlamıştı kollarını hala ona uzatırken.

Jungkook onun sevimliliğine kriz geçirmemek için hızlıca üşütmeden banyosunu yaptırmış ve ayıcık desenli kapişonlu bornozuna sarıp ekstra kalın havluyla da sarıp odaya geçmişti.

Mini Cat  /taekook/Where stories live. Discover now