19

992 114 16
                                    

Taehyung artık 4 yaşındaydı. Doğalı 8 ay olmuştu ve bu Jungkook'la 7. ayıydı. Ağustos sıcağından bunalmışken bir de Taehyung'un yaramazlıklarına direnmeye çalışıyordu. Artık biraz daha konuşabiliyor ve evde koşturup bir şeyleri kırabiliyordu.

"Kook! İştemiyom!" Jungkook onu oyun alanına bıraktıktan sonra kırılan şeyleri de temizlemek için mutfağa geçmişti. Çok yaramaz olmuştu bu yüzden Jungkook çitini yükselttirdiği oyun alanına bırakıyordu onu.

"HRRRR! Çıkay buydan beni! Kook, mrrr~" Diyerek Jungkook'a seslense de Jungkook onu takmıyordu şu an. Şu an son bir aydır bir sevgilisi olmuştu ve çocuğun verdiği hediye kupayı kırmıştı Taehyung.

Tabii bir erkekle sevgili olan öğretmene hoş bakmayan okul müdürü sevgilisiyle ilişkisini gizli tutmasını, çocuklara görünmemesini söylemişti.

Ailesi Jungkook'un eşcinsel olduğunu bildiğinden sevgili işlerine karışmıyorlardı. Tek istekleri Taehyung'u aksatmamasıydı.

"Sikeyim ya, yanlış anlayacak." Diyerek oflamış ve kupayı alıp bir kutuya koymuştu. Hemen dışarıya çıkıp aynısından almalıydı. Aşık değildi, sadece ufak bir hoşlantıydı ama Taehyung Jungkook'un sadece kendisinde olan ilgisini ve gülümsemesini kıskanmıştı.

O kısa boylu oğlanı sevmemişti Taehyung. Ama çocuk Taehyung'u sevmişti ve sürekli onunla oyynamak istese de Taehyung hiç kimseye olmadığı kadar hırçın davranıyordu ona.

"Hyung, Taehyung'u alıp parka götürsenize biraz. Benim dışarıda bir iki saatlik işim var." Dediğinde Yoongi kabul etmişti. Taehyung'la araları düzelmişti. Taehyung Jungkook'a kızıp Yoongi'de ağlıyordu. Annesiydi sonuçta ve Jungkook'la kavga ettiğinde Yoongi'ye gitmesi normaldi.

"İştemiyom şeni! Piş!" Diyerek tavşan peluşunu da kendinden en uzak yere fırlatmış ve kedi peluşuyla oynamaya başlamıştı. Gözlerinden naz yapmak için zorla akıttığı gözyaşlarını silmekle uğraşmamıştı bile.

"Of Taehyung, ne bu halin anlamıyorum ki bebeğim?" Diye söylenip cam kırıklarını temizleyip hazırlanmıştı. Yoongi ve Hoseok gelince Jungkook kupayı çabucak alıp gelmek için aceleyle çıkmıştı. Taehyung kendisini umursamayan Jungkook'a gerçekten küsmüştü ve evden gidince bu sefer gerçekten ağlamaya başlamıştı.

"Kook beni şevmiyo! Miyavv! Hrr!" Diyerek ağlarken Yoongi onun tatlılığına dayanamayıp yanına girmişti. Hoseok da onları koltuğa oturarak izliyordu.

"Gel bakalım anneye." Diyerek güldüğünde Hoseok kahkaha atmıştı. Taehyung Yoongi'ye anne dediği için alışmışlardı. Taehyung ağlayarak Yoongi'nin kucağına çıkmış ve boynuna sarılmıştı minik kollarıyla.

"Şşşt, ağlama minik bebeğim. Jungkook seni çok seviyor. Hatta en çok seni seviyor." Dediğinde omuz silkmiş ve mayıştığı için kendisini tutan kollara bırakmıştı bedenini Taehyung. Yoongi onun uyuyacağını anlayınca sarsmadan yerden kalkmış ve koltuğa oturmuştu.

Hoseok elindeki eldivenle minik kedi kulakları okşarken Taehyung keyifle mırlamıştı. Artık Jungkookun arkadaşlarını, abisini, ailesini ve Jimin'i çok seviyordu. Zaten tanıdığı tek kişiler onlardı.

"Pşş, uyu hadi bebeğim." Diyerek minik kafayı öptüğünde Taehyung yine keyifle mırlamıştı. Uykuya daldığında Yoongi onu odasına götürmüş ve artık beşik olmayan, normal yatağına yatırmıştı. Yine de yanda korkuluk vardı ve korkuluğu da kaldırmıştı düşmesin diye.

Perdeleri kapatıp odayı karanlık  yaptıktan sonra kapıyı aralık bırakıp telsizi de alıp salona geçmişti. Hoseok'la bir şeyler içerlerken televizyon izlemişlerdi. Daldıkları sırada kapı açılınca Jungkook'u görmüşlerdi. Jungkook geleceğini söyleyip kupayı makineye koymuştu.

Diğerini atmıştı zaten. Üzerindeki ceketi çıkarıp girişteki portmantoya asmış, anahtarını da oraya bırakmıştı. Hyunglarının yanına gitmişti sonra. Taehyung'u göremeyince etrafa bakınmıştı.

"Uyudu uyudu, gel." Demiş ve yanına çağırmıştı Hoseok. Tam oturacakken zil çalmıştı. Taehyung uyanıp sızlanmaya başladığında Yoongi kapıyı açmaya gittiğinde Jungkook Taehyung'un yanına gitmişti.

Ağlayan bebeğini kucağına alıp salona döndüğünde gelenin sevgilisi olduğunu görünce gülümsemişti. Ucuz yırtmıştı gerçekten. Taehyung Jongwon'u görünce yine sinirlenmiş ve hırlayıp Jungkook'un saçını çekiştirmişti.

"Şşt, sakin ol bebeğim. Hoş geldin Jongwon, geçsene." Derken Taehyung onun kafasını ısırıyordu. Jongwon tatlı çocuğa bakıp gülerken salona geçmişti. Taehyung, Jungkook'a aşırı sıkı sarılırken hırlayıp duruyordu. Jungkook'un boynunda diş izleri bırakmıştı bir sürü.

Mini Cat  /taekook/Donde viven las historias. Descúbrelo ahora