Mini Cat /taekook/

45

Taehyung 15 buçuk yaşındaydı. Ergenlikten dolayı sinirleri hep bozuk oluyor ve sürekli kavga çıkarmaya çalışıyordu. Hep huysuzdu ama Jungkook onu alttan alıp yumuşatıyordu.

"Banane! Gideceğim dedim! Jungkook sen artık beni sev-" Taehyung'un lafını elini dudaklarına koyarak kesmişti. Taehyung hemen hırlayıp uzaklaşmıştı.

"Gidemezsin dedim Taehyung. Kızgınlığın gecikti, başta olmadı. Namjoon ortada veya sonda da olabilir artık vakit belirsiz olacak dedi. Azıcık bilinçli davransan olmuyor mu? Ayrıca Minjun'la arana mesafe koy demedim mi?" Diye uyarılarda bulununca Taehyung daha da hırçınlaşmış ve hırlayıp onu yakınından uzaklaştırmak için itip kapıyı çarparak evden çıkmıştı.

"Hay, sikeyim!" Diyerek anahtarını alıp evden çıktığında Taehyung'u görememişti. Bu kadar çabuk- bisikleti yerinde değildi. "Of Taehyung, bu kadar zorlamak zorunda mısın!?" Diyerek arabaya atlamış ve yol boyu giderek onu aramaya çalışmıştı. Yolda Felix'i aradığında da yanlarında olduğunu öğrenip yol kenarı bir yere park etmişti.

"Neyse ki Felix yanında. Bir şey olursa arar zaten." Diyerek eve dönmüştü sinir küpü halinde. Taehyung'un ergenliği çok can sıkıcı geçiyordu. Kedi melezi oluşu asiliğini daha da dürttüğü için böyle olduğunu öğrenmişti ama çok yoruluyordu. Her ne kadar bebeğine belli etmemeye çalışsa da.

Eve girip Temmuz sıcağına daha fazla dayanamayarak tüm camları acıp banyoya girmişti. Çok sinirliydi ve Taehyung gelmeden sakinleşmeye çalışıyordu.

Ayrıca ona kızarak tembihlemenin bir işe yaramayacağını bildiğinden sakince iletişim kurmaya çalışıyordu. Ergenlikte olduğundan böyle davranıyordu bebeği. Biraz daha büyüyüp ergenliği atlattığında düzelecekti elbette.

Banyodan çıkıp kurulanmış ve üzerini giyinip kendine bir limonata doldurmuştu. Tam oturup içecekken telefonu çalmıştı. Arayan Felix'di. Hemen açtığında Taehyung'un kızgınlığa girdiğini söylemişti. Sesi acılı geliyordu, Felix de kızgınlığa giriyorsa işi çok zordu. Minjun yanlarındayken şu an Jungkook'un ödü kopuyordu.

Hemen kalkıp anahtarını falan alıp arabaya binmişti. Çok hızlı bir şekilde oldukları kafeye gelince Felix'i de Taehyung'u korumaya çalışırken görmüştü. Burada zor olan Minjun kızgınlıkta olsa da olmasa da salgırgandı ve kızgınlıktaki bir Felix kendine zor yetiyordu.

Taehyung'un kokusu onu her zamankinden çok etkiliyordu. Jungkook Minjun'u iterek yanlarına ulşatığında Felix daha dayanıklı göründüğü için Taehyung'u kucağına almış ve Felix'e de ona tutunarak yürümesini söylemişti.

Onları arabaya bindirip kapıdaki, Taehyung'un bisikletini de bagaja koyup sürücü koltuğuna oturmuştu. Arkaya baktığında burnunu kapatan ve Taehyung'tan oldukça uzak durmaya çalışan Felix'i görünce burukça tebessüm edip arabayı çalıştırmıştı.

Kızgınlığında bile Taehyung'a istemediği bir şey yapmayan Felix'e artık fazlasıyla güveniyordu. Ama o küçük bebeğini uyarmıştı. Asla laf dinlemiyor, burnunun dikine gidiyordu her zaman.

Eve geldiklerinde Felix inip zar zor kendini Jungkook'un odasına atmıştı. Arabadayken Jungkook söylemişti, orada durabileceğini. Taehyung ise acıdan kıvranırken onu kucağına alıp odasına bırakmıştı.

"Jungkook, gitme. Y-yardım et bana. Elimi bile kıpırdatamıyorum, nasıl yapacağım?" Dediğinde Jungkook gergince yutkunmuştu. Bunu yapamazdı ki, bu onu kötü etkileyebilirdi.

"Lütfen, öleceğim. Jungkook çok acıyor." Diyerek ağladığını gördüğünde daha fazla dayanamamış ve kalkıp kapıyı kapattıktan sonra yatağa oturmuştu. Tamamen tedavi amaçlı yapıyordu bunu, aklında asla kötü bir düşünce yoktu.

Pijamasını ve iç çamaşırını indirdiğinde gerginlikten dudaklarını kemiriyordu. Daha fazla düşünmeden elini ufak olanın organına uzatıp onu rahatlatmaya çalışmaya başlamıştı. Dokunulunca titreyen Taehyung çok iyi hissediyordu. Deliğine dokunulmasını istiyordu ama bunu ondan isteyemezdi. O sadece onu rahatlatıp gidecekti.

"A-ahm! Jung-ah!" Boşaldıktan sonra uyuyakalan ufak bedenin yüzünde uzun süre bakışlarını dinlendirdi Jungkook. Elini çekip onu temizledikten sonra üzerini düzeltip odadan çıkmıştı. Canının yanması Jungkook'un da canını yakmıştı. Felix yapabilmiştir umarım düşüncesiyle arabayı kapatmak için dışarıya çıkmıştı.