42

835 101 1
                                    

"Geçti bebeğim, gel bakalım kucağa." Diyerek yatağına oturup Taehyung'u kucağına almıştı. Taehyung iki bacağını iki yanına koyup yerleşmiş ve Jungkook'un boynuna sarılarak ağlamaya başlamıştı. Arada bir ona vurup, 'ben söylemiştim' diyor ve ağlamaya devam ediyordu.

Jungkook da bu sürede sırtını patpatlıyor ve sakinleşmesi için yatıştırıcı bir şeyler söyleyip duruyordu. Bir süre sonra Taehyung tekrar acı çekmeye başladığında inleyip Jungkook'un kucağından kalkmaya çalışmış ama gücü yetmediği için geri oturmuştu.

"Şşşt, sakin ol Tae. Bekle ben başka bi-" Diyerek telaşlandığında Taehyung acıyla inleyip elini onun dudaklarına bastırmıştı. Başka melez istemiyordu. Sadece yalnız kalmalı ve kaç gün sürecekse sürsün kendisi halletmek istiyordu.

"Çıkar mısın Jung-ah Jungkook? B-ben halletmeye çalışacağım, başka melez istemiyorum. Lütfe-ah!" Diyerek Jungkook'un kucağından inemediği için Jungkook'un onu yatağa yatırmasını bekliyordu.

Jungkook onu kucağından nazikçe kaldırıp yatağa yatırmış ve kalktıktan sonra Taehyung'un alt tarafındaki kalkıklığı görünce yutkunup bakışını yüzüne çıkarmış ve üzerini örtüp alnını öptükten sonra odadan çıkmıştı. Kapıda bekliyordu, endişeleniyordu onun için. Kızgınlığa bir de ergenlik eklenince duyguları ve hisleri iyice zorlamaya başlamıştı.

Yorganı kaldırmadan pijamasını ve iç çamaşırını indirip elini sızlayan yere attı. Gözyaşlarını silmekle uğraşmıyordu. Sadece sesli ağlamamaya çalışıyordu. Sadece bu durumun çabucak geçmesini ve artık Jungkook'a rezil olmak istemiyordu.

"Ah-mmh!" Diye sona geldiğini belirten inlemesini susturmak için boştaki elini ağzına kapatmıştı. Rahatlayışının ardından yorganı açmış ve batırdığı yerleri ve elini ıslak mendille temizleyip yorgun bedenini yatağa atmıştı. Çarşafları şimdilik silmişti ama kızgınlık geçince değiştirirdi.

"Taehyung?" Kapıdan duyduğu Jungkook'un sesiyle yutkunup kapıya dönmüştü yattığı yerden. Jungkook'a ses verdiğinde Jungkook içeriye girmişti. Yatağa gelip oturacakken Taehyung onu durdurmuştu.

"Y-yatak pis, üzerin batabilir." Dediğinde açtığı yorganın altındaki ıslaklığı görmüş olsa da umursamadan gülümseyip geniş yatağa, Taehyung'un arkasına uzanıp ona arkadan sarılmıştı. Taehyung şaşkınlık ve heyecanla belindeki elin üzerine kendi elini koymuştu.

"Uyuyalım." Diyerek başını Taehyung'un ensesine gömüp kendine has, mis gibi kokusunu içine çekmişti. Taehyung bahar gibi kokuyordu. Baharda etraf tertemiz kokar ya, öyle kokuyordu teni.

"Seni çok seviyorum Jungkook." Diyerek ona dönmüş ve başını Jungkook'un boynuna gömmüştü. Jungkook hafif bir tebessümle Taehyung'un saçlarını öpüp çenesini onun başına yaslamıştı.

"Ben de seni çok seviyorum bebeğim benim." Dediğinde Taehyung derin bir iç çekişle kolunu Jungkook'a sımsıkı sarmıştı. Diğer kolu aralarında, Jungkook'un göğsüne yaslı duruyordu.

***

Zilin sesiyle Jungkook kaşlarını çatarak uyanmıştı. Taehyung'un odasında uyuduktan sonra saate baktığında akşam olduğunu görmüştü. Taehyung yatakta yoktu ve Jungkook yanındaki boşluktaki o sıvıyı görünce şaşkınlıkla kalakalmıştı. Yine kendini rahatlatmıştı belli ki. Şimdi de banyodan sesler geliyordu.

Kalkıp kapıya ilerlemiş ve açmıştı kapıyı. Gelen annesi ve babasıydı. Taehyung'un zor zamanlar geçirdiğini bildiklerinden ona çikolatalar, abur cuburlar getirip onu mutlu etmek istemişlerdi.

"Bebeğim nerede?" Diyen annesine gözlerini kısıp bakmıştı. "O benim bebeğim anne. Ayrıca şu an işi var, bitince çağırırım." Demişti. Annesi geçerken Jungkook'un poposuna vurup koltuğa yerleşmişti. Bay Jeon da gülüp aldığı çizim malzemeleriyle eşinin yanına oturmuştu.

"Bunları da Taehyung'umuza aldık. Çizim yapmayı seviyor. "Dediğinde teşekkür edip babasının elindeki poşetleri almış ve odaya götürmüştü. Odaya girdiğinde Taehyung çığlak bir şekilde dolabından kıyafet bakıyordu. Jungkook'u görünce hemen yerdeki bornozunu alıp önüne tutmuştu.

"Ne pat diye giriyorsun ya!? Off!" Diyerek bornozu giymiş ve kaşlarını çatan Jungkook'a yaklaşmıştı. "Ne oldu?" Dediğinde Jungkook elindeki poşetleri Taehyung'un çalışma masasının yanına bırakmıştı.

"Babamlar almış sana. Annemde de abur cuburlar var, giyinip gelirsin. Seni görmeye gelmişler." Dediğinde onaylamıştı Taehyung onu. Taehyung dışında her yere bakmıştı.

"Çarşaflarını da değiştir, öyle yatma." Diyerek kapıyı kapatıp çıkmıştı Jungkook. Geride utanmış bir Taehyung bırakarak...

Mini Cat  /taekook/Where stories live. Discover now